Dedebaba Türbesi, Afşin merkezinde, adını verdiği Dedebaba Mahallesi’nde, Atatürk Caddesi üzerinde yer alır. Dulkadirli Beyliği zamanında 16. yüzyılın ilk çeyreğinde yapıldığı tahmin edilen bu türbe, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetindedir ve halen ziyarete açıktır. Tüm ihtiyaçları Afşin Belediyesi tarafından karşılanan türbenin yıllık ortalama 5-10 bin civarında ziyaretçisi vardır.

Mahalleye ve zaviye ye adını veren şahıs yaptığı işten dolayı önceleri Deveci Baba denilmiş, daha sonra Devebaba namıyla anılmış, günümüzde ise halk onu Dedebaba ve Devebaba olarak anmaktadır.

D S C 3604

1527 yılına ait tahrir esnasında da zaviyenin bulunduğu mahalle bu ad ile kaydedilmiştir. Deve Baba'nın kimliği hakkında hikâyelerle karışık bilgilere rastlanmaktadır.

Alaüddevle Bey'in 906/1500 ve 916/1510 tarihli vakfiyelerinde, Afşin-Efsus şehrinde bulunan zaviyenin vakıfları kaydedilmiş ve 1510 tarihli vakfiyede zaviyenin mutfağı, deposu ve ona tabi olan bütün binaları ile birlikte Alaüddevle Bey tarafından yenilendiği zikredilmiştir. 1500 tarihli vakfiyede, zaviyenin adı geçtiğine göre, daha önceki tarihlerde yaptırılmış olması gerekmektedir. Çünkü Alaüddevle Bey, burayı yukarıda ifade edildiği üzere, tamir etmiş ve buraya vakıflar tahsis etmiştir. Ancak zaviyeyi yaptıranın kim olduğu bilinmemektedir. Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Bey Afşin Dedebaba türbesini yenileyerek türbeye ait olarak iki adet mutfak yaptırmıştır. Afşin şehrinin gelirinin yarısını Dedebaba türbesine diğer yarısını Eshab-ı Kehf Medresesine vermiştir.

D S C 3605

Deve Baba Zaviyesi'nin tarihi13. Yüzyıl Selçuklular devrinde Anadolu Selçuklu Hükümdarlarından Birinci Alaaddin Keykubat (1200-1237) zamanında Medine Ensarlarından Hüseyin ve Himmet adında iki zat Eshab-ı Kehf’in methini duyup gönül vererek Eshab-ı Kehf’in hizmetinde bulunmak üzere Medine Şehrinden Efsus (Afşin)’e gelirler. Gönüllü asker olan bu zatlardan Hüseyin-Deve Bölüğünün Komutanlığına getirilir ve Eshab-ı Kehf Külliyesinin yapımına develeriyle taş taşır. Nitekim kitabelerde yer alan kayıtlarda Eshab-ı Kehf Külliyesinin esasını oluşturan üç ana bölümden birisi camiinin Alaaddin Keykubat döneminde 1233 yılında inşa edildiğidir. Yaptığı işten dolayı önceleri Devecibaba ve daha sonra Devebaba namıyla ve ismiyle anılan Hüseyin 33 yaşında bekâr olarak Efsus (Afşin)’de Eshab-ı Kehf’e taş taşırken vefat etmiş olup, şimdi ise Halkımız onu Dedebaba olarak bilmekte ve anmaktadırlar. Ölümünden sonra Afşin İlçesi Merkezinde o gün için Afşin Kabristanlığı olan günümüzde ise onun ismi verilen Dedebaba Mahallesinde bu yere defnedilir ve onu çok seven çalışma arkadaşları tarafından anısını yaşatma gayesi ile yapılan Dedebaba Türbesi bugüne kadar Selçuklu Mimarisinden miras kalan en önemli tarihi eserlerden biridir.

D S C 3599

Yapının inşa kitabesi olmadığı için yapım tarihi bilinmiyor fakat Dulkadirli Beyliği hükümdarı Alaüddevle Bozkurt Bey (1480-1515), 1500 (906. H.) tarihli vakfiyesinde, Efsus (Afşin) Köyü’nün yarısını, Dedebaba Zaviyesi’ne vakfettiğini belirtmektedir. Alaüddevle Bey, 23 Nisan 1510 (14 Muharrem 916 H.) tarihli başka bir vakfiyesinde de Efsus’taki Dedebaba Zaviyesi’ni yaptırdığını ve Efsus Köyü’nün yarısını bu zaviyeye vakfettiğini zikretmektedir. Bu belgelere göre zaviyenin Dede Baba için Alaüddevle Bey tarafından 1480-1500 yılları arasında inşa ettirildiği ve hayatı hakkında yeterli bilgi olmayan Dede Baba’nın ise o dönemde sevilen ve sayılan mümtaz bir şahsiyet olduğu anlaşılmaktadır. Günümüze gelemeyen zaviyenin, türbenin yakınında olduğu düşünülmektedir.

Dedebaba Türbesi, Afşin ilçesinin merkezinde yer alır. Günümüze bazı tamirler görerek gelen türbe, orijinal özelliklerini büyük ölçüde korumaktadır. Yakın zamanda yapılan onarımlarda, cephe duvarlarındaki derzler yenilenmiş, örtü sistemi üstten sac ile kaplanmış, iç mekânın duvarları ve kubbe sıvanarak badana edilmiştir. Dıştan 7.20 x 7.20 m. ölçülerindeki yapı tek katlı ve kare planlı türbeler gurubuna girer. Yapının inşasında sarımtırak renkli kaba ve ince yonu taş kullanılmıştır.

Whatsapp Image 2024 08 13 At 11.18.21 (1)

Türbeye doğu cephenin ortasında açılan 0.73 x 1.52 m. ölçülerinde dikdörtgen kesitli kapıdan girilir. Yapı içten 4.62 x 4.62 m. boyutlarında olup, köşelerden tromplarla geçilen yarım küre kubbeyle kapatılmıştır. Kubbe yaklaşık 0.90 m. yüksekliğinde sekizgen kasnağa oturmaktadır. İç mekân, batı duvarında bir, güney duvarında iki olmak üzere toplam üç adet pencere ile aydınlatılmıştır. İçten yuvarlak kemerli, dıştan dikdörtgen kesitli olan pencereler, 0.67 x 0.93 m. boyutlarındadır. Kıble duvarının ortasına da yuvarlak kemerli ve dikdörtgen planlı nişe sahip olan 0.40 x 0.73 x 1.60 m. ölçülerinde bir mihrabiye yerleştirilmiştir. Yapının iç kısmında, demir çerçeveler içersine alınan dikdörtgen prizma biçiminde taş sanduka bulunmaktadır. Dede (Deve) Baba’ya ait olduğu belirtilen sandukanın üzerinde kitabe yoktur. Yapı, sade bir şekilde inşa edilmiştir.

D S C 3634D S C 3611D S C 3608

Muhabir: Eda Yamanlı