Tarihi M.Ö. 4000 yılına uzanan Afşin’de, Hititler, Asurlular, Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar ve zaman zaman Araplar hüküm sürmüşlerdir. 1071 Malazgirt Zaferi’yle Anadolu’ya yerleşmeye başlayan Oğuz Türkleri’nin bölgeye yönelen kolu, Afşin Bey komutasında Bizans egemenliğine son vererek bölgede Selçuklu egemenliğini kurmuşlardır. Kentin şimdiki adı olan Afşin’in bölgeyi fetheden kumandanın isminden geldiği çeşitli kaynaklarca ifade edilmektedir.

Afşin’de en önemli tarihi kalıntı şüphesiz Eshab-ı Kehf külliyesidir. Bizans devrinde olduğu gibi Selçukluların fethinden sonra da bir ziyaretgâh haline gelen Eshabı Kehf mağarası bitişiğinde bulunan kilise harabeleri üzerine 13.yüzyıl başlarında Maraş valisi Nusret Üddin Hasan tarafından ribat; İzzettin Keykavus devrinde 1215 yılında, cami ise Alâeddin Keykubat zamanında 1233 tarihinde inşa edilmiştir.

Moğolların istilasıyla parçalanan Selçuklular Anadolu’da varlıklarını küçük beylikler halinde sürdürmüşlerdir. Bu beyliklerin en önemlilerinden biriside Dulkadir Beyliği´dir. "1395 yılında İlhanlı hâkimiyetinin çöküşü üzerine, Elbistan ve Maraş’a Dulkadirliler hâkim olmuşlardır. Halep´ten başlayarak Avanosların doğusundan Elbistan´a kadar uzanan bölgeye yerleşen Türkmenler, Öğuzların Bozok koluna mensup idiler. Dulkadirli halkını teşkil eden cemaatler çoğunlukla Bayat, Avşar, Beydilli boylarından idiler. Ancak Dulkadir Beylerinin hangisine mensup oldukları kesin olarak bilinmemektedir. Daha çok Bayatlardan olması muhtemeldir. Afşin’de Dulkadiroğlu Beyliği egemenliğinin sürdüğü 200 yıla yakın bir dönemde, Bizanslılardan kalma kale kalıntısından başka, kentin ticari merkezinde kalmış olan Dedebaba türbesi de bulunmaktadır. Türbenin konumu bu Beylik döneminde yerleşimin kalenin kuzey batısındaki düzlüğe kadar uzandığını göstermektedir. Dulkadir Beyliğinin 1522 tarihinde Ösmanlı topraklarına katılmasıyla bu bölge Ösmanlı hâkimiyetine girmiştir.

1944 yılına kadar Elbistan ilçesine bağlı bir nahiye olan Afşin’de asıl gelişme Cumhuriyet döneminde başlamıştır. Bu dönemde şehir, kale çevresindeki merkez olmak üzere doğu, batı ve kuzeye uzanan anayollar boyunca gelişmiştir. Mevcut olan Dedebaba Mahallesi’ndeki Ulu Camii, Dedebaba Türbesi ve bu alanın kuzeyi ile Pınarbaşı Mahallesi’nin batı kesiminde gelişmeler görülmüştür.

Afşin bu dönemin sonunda 2.8.1944 gün ve 4642 sayılı kanunla ilçe merkezi olmuştur. Afşin’in asıl gelişmesi ve büyümesi ilçe merkezi olduktan sonra başlamıştır.

Afşin’in Demografik Yapısı

31 Aralık 2023 tarihli Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre Afşin’in nüfusu 78.152 kişidir. Afşin’de Erkek nüfusu 39.855 iken Kadın nüfusu ise 38.297’dir.

Afşin’in Sosyoekonomik Yapısı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilçelerin sosyoekonomik gelişmişlik seviyelerini ölçen SEGE araştırmasına göre; Afşin Kahramanmaraş genelinde merkez ilçeler ve Elbistan’dan sonra 3. Sıradadır. Araştırma 56 değişken kullanılarak ve Türkiye’deki tüm ilçeler dâhil edilerek yapılmıştır. SEGE-22 Araştırması’na göre ilçeler 6 gelişmişlik seviyesine ayrılmıştır. Afşin -0,307 skoru ile 973 ilçe arasından 505. sırada ve 4. gelişmişlik seviyesindedir. İlçe genelinde 5 banka şubesi bulunmaktadır. Afşin’de 1975 yılında termik santral inşaatının başlaması ve 1986 yılında A Termik Santralinin 2000 yılında da B Santralinin açılması ile ilçe ekonomisi işçi potansiyeline bağlı bir atılım yaşamıştır. Termik santral öncesi ekonominin tamamına yakını tarım ve hayvancılığa bağlı olan ilçe sanayi girdileri ve bu yolla ortaya çıkan istihdam, tarım ve hayvancılıktaki önceliği giderek azaltmıştır. A ve B Santrallerinin açılması ekonomide sanayi ağırlığını hissettirmiştir. Afşin’de sanayii özel sektörde kayda değer ölçülerde gelişme göstermese de özellikle kamu sektöründe gelişme göstermiştir. Türkiye’nin önemli ölçüde elektrik üretimi, ilçede bulunan kömür havzalarından çıkarılarak elektrik üretiminde kullanılmaktadır.

Afşin-Elbistan B Termik Santrali

Kurulu Güç: 1.440 MWH

Yıllık Üretim: 9360 GWH

Ünite Sayısı: 4 Adet

Maden: Linyit

Kaynak: Haber Merkezi