Buluşma 1908’de inşa edilen ve 1965’ten bu yana Ata Koleji tarafından kullanılan; ancak 6 Şubat depreminde zarar gören tarihi bir yapının bahçesinde gerçekleşti. “Birlikte Yüz Yüze, Nice Yüzlere” başlığıyla Hatay’da gerçekleştirilen program Ali Babacan’ın YouTube kanalında yayınlandı.

Ali Babacan’ın Hataylılarla sohbetinden öne çıkan başlıklar şöyle;

‘Hep beraber, yüz yüze bakacağımız bir Cumhuriyet…’

Programın açılışında Ali Babacan şunları söyledi: 

“Yüz yüze temasını önemsiyoruz. Çünkü yüz yüze olmak devamlı birbiriyle konuşuyor olmak. Yüz yüze olmak demek kimsenin birbirine sırtını dönmemesi demek. Yüz yüze olmak aynı zamanda ülkeyi mahallelere bölmeyip hep beraber yüz yüze bakacağımız bir cumhuriyette yaşıyor olabilmek demek.”

Cumhuriyetin yeni yüz yılında Türkiye 

Babacan sözlerine şöyle devam etti: “İkinci yüz yıla başlıyoruz. Sizler Hatay’da bu büyük deprem felaketini yaşamış insanlar olarak yeni yüz yıldan ne bekliyorsunuz? Toplum olarak ne bekleyelim? Siyasetten ne bekleyelim? Cumhuriyetin yeni yüz yılını nasıl planlayalım? Bundan sonraki on yıl, yirmi yıl, otuz yıl; yeni yüz yıla doğru yürürken neler önemli olsun, nelere eğilelim? Sizinle bunlar üzerine sohbet etmek istiyorum.”

‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kadar kolay vatandaşlık yok’

Göçmen sayısının fazlalığıyla ilgili endişelerini dile getiren vatandaşa Ali Babacan şu yanıtı verdi: 

“Şu anda Türkiye'ye Afganistan'dan harıl harıl insan geliyor. Bunların hemen hemen tamamı erkek, tamamı genç. Burada birinci mesele sınır güvenliği. Ama başka önemli konu da bu vatandaşlık verilmesi. İlgili kanun geçici koruma altındaki insanlar vatandaşlığa başvuramazlar diyor. Ama bir başka kanun da Cumhurbaşkanı tek imzayla istediğini vatandaş yapabilir diyor. İnanın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak kadar kolay bir vatandaşlık dünyada hemen hemen yok. Bu çok önemli bir konu.” 

‘Devletin ekonomideki rolü denetleme ve düzenlemedir’ 

Liberal ekonomi ve Atatürk’ün Devletçilik ilkesiyle ilgili değerlendirmesini soran Hataylı vatandaşa Babacan şu sözlerle yanıt verdi: “Biz devletin ekonomideki rolünü denetleyen ve düzenleyen bir rol olarak görüyoruz. Bir de mecburen eğer tek el tarafından yürütülmesi gereken bazı işler varsa, onların özel sektöre verilmesinin doğru olmadığını düşünüyoruz. Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda bütün imkanlar savaşlarda tüketilmiş. Dolayısıyla öyle bir dönemde devletin belli başlı sanayi hamlelerine öncülük yapması, örnek olması da çok kıymetliydi. Dolayısıyla o dönem için doğru olan belki de oydu.”

Kaynak: Haber Merkezi