Allianz Commercial'ın her yıl küresel iş dünyasının önündeki riskleri belirleyen araştırması Allianz Risk Barometresi'nin 2025 sonuçları paylaşıldı.

Allianz'dan yapılan açıklamada yer verilen ve bu yıl 14'üncüsü yayımlanan Allianz Risk Barometresi, 106 ülke ve bölgede, 24 farklı sektörden 3 bin 778 risk yönetimi uzmanının görüşleriyle hazırlandı. Sonuçlara göre, küresel çapta şirketler için en büyük risk, geçen yıl olduğu gibi yine fidye yazılım saldırıları, veri ihlalleri ve bilgi teknolojileri (BT) kesintileri gibi siber olaylar oldu. Oyların yüzde 38'ini alan siber olayların ardından ikinci sırada, yüzde 31 ile iş kesintisi geldi.

İklim değişikliği, piyasa dalgalanmaları, rekabet gibi pazar gelişmeleri, yeni teknolojiler, kritik altyapı kesintileri ve iflas, barometrede önceki yıla göre en fazla artış gösteren riskler oldu. İki basamak birden yükselen iklim değişikliği yüzde 19 ile 7'nci sıradan 5'inci sıraya çıkarken, piyasa dalgalanmaları, rekabet gibi pazar gelişmeleri yüzde 14 ile 9'uncu sıradan 8'inci sıraya, yeni teknolojiler ise yüzde 10 ile 12'nci sıradan 10'uncu sıraya çıktı.

Türkiye’de ise geçen yıl üçüncü sırada yer alan doğal afetler, bu yıl yüzde 54 oranıyla en önemli risk olarak gösterildi. Geçen yıl en önemli risk olarak değerlendirilen makroekonomik gelişmeler bu yıl yüzde 50 ile 2'nci sıraya düştü. Bu yıl yangın ve patlama riski ilk kez listeye girerek yüzde 31 ile 3'üncü sırada yer aldı. Geçen yıl 3'üncü sırada yer alan siyasi risk ve şiddet ise bu yıl 4'üncü sıradan listeye girdi. Kritik altyapı kesintileri bu yıl listeye yeni giren risk faktörlerinden biri oldu. Güç kesintisi ya da köprü ve demir yollarındaki arıza gibi riskleri içeren kritik altyapı kesintileri, yüzde 8 ile 9'uncu sırada yer aldı.

- "Her kesiminin güvenli bir geleceğe adım atmasına yardımcı oluyoruz"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Allianz Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Tolga Gürkan, çok hızlı bir şekilde hayatın merkezine oturan dijitalleşmeyle birlikte artan siber olayların, küresel çapta en büyük risk faktörü olarak karşılarına çıktığını belirtti.

Gürkan, kötü niyetli yazılımlar, veri ihlalleri ve kimlik avı saldırıları gibi tehditleri kapsayan siber olayların, son 4 yıldır üst üste en önemli risk olarak görüldüğüne dikkati çekerek, "Bu sonuçtan yola çıkarak pandeminin, dijitalleşmeyi hızlandıran bir dönüm noktası olarak hayatımıza etkisinin ne denli büyük olduğunu söyleyebiliriz. Pandemiyle birlikte dünya olarak risk algımız arttı. Bunun yansımasını Türkiye'de doğal afetlerin en büyük risk olarak birinci sıraya yerleşmesinden de görüyoruz. Ülkemizde risk barometresinde doğal afetlerin birinci sıraya yükselmesi, iş dünyasında afetlerin fiziksel, operasyonel ve finansal risklerine karşı farkındalığın arttığına işaret ediyor." ifadelerini kullandı.

Ülkeyi derinden sarsan Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden henüz iki yıl geçmişken, her an karşı karşıya olunan bu riskin ilk sırada yer almasının da toplumsal olarak farkındalığın arttığına işaret ettiğini aktaran Gürkan, "Ayrıca ülkemizde iş kesintisi riskinin 7'nci sıradan 5'nci sıraya yükselmesi de dikkati çekici. Çünkü yaşadığımız deprem felaketlerinde yapısal ve yapısal olmayan hasarların, maddi kayıpların yanında oldukça uzun bir dönemi kapsayacak iş kesintileri yaşanmasına da neden olduğunu hep birlikte deneyimledik." açıklamasında bulundu.

Gürkan, ülke olarak karşı karşıya olunan kritik riskler için atılabilecek en önemli adımın risk meydana gelmeden önlem almak olduğunu anımsattı.

Allianz Türkiye olarak bu farkındalığı artırmak için sürdürülebilir değer yaratma modeliyle hayata geçirdikleri en önemli yatırımlardan birinin de Allianz Teknik olduğuna değinen Gürkan, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye'nin modern ekipmanlarla donatılmış, yangın ve deprem testlerini tek bir merkezde toplayan ilk ve tek akredite laboratuvarı olan Allianz Teknik çatısı altında yaptığımız testler, verdiğimiz eğitimler ve sunduğumuz danışmanlık hizmetleriyle, sadece paydaşlarımızın değil, toplumun her kesiminin güvenli bir geleceğe adım atmasına yardımcı oluyoruz. Allianz Teknik'te verdiğimiz çevre ve iklim değişikliği hizmetleriyle de başta KOBİ'ler olmak üzere yeşil dönüşüm yolculuğundaki işletmelere ihtiyaç duydukları desteği vermeye devam ediyoruz."

Kaynak: AA