19. yüzyıl’da Alman Misyonu'nun organize ettiği gezi sırasında Elbistan'ı ziyaret eden Hemşire Ina Meincke, Elbistan'ın doğal güzellikleri ve Türk misafirperverliği ile ilgili izlenimlerini detaylı bir şekilde paylaşıyor.

Kahramanmaraş'ın ilçesi olan ve verimli arazilerinden adını alan Albostan, günümüzde Elbistan olarak bilinen bu ilçe, tarihi boyunca birçok medeniyete ve çeşitli kültürlere ev sahipliği yapıyor. 19. yüzyıldan itibaren Anadolu'da azınlıklara yönelik faaliyet sürdüren Alman Misyonu, Kahramanmaraşlı ve yabancı vatandaşların ilgisini çeken "Elbistan Gezimiz" adlı makaleleri yayınlamış ve bu makalelerde, Maraş Alman Hastanesi'nde görev yapmış iki doktor ve hemşire Ina Meincke'nin Elbistan'a yönelik yolculuğu anlatılıyor.

ELBİSTAN VENEDİK’İ ANDIRIYOR

Maras Seyyah

Sonbahar mevsiminde gerçekleşen gezi sırasında hemşire Meincke, Elbistanlılara verdiği sözü yerine getirerek şehri ziyaret etmiş ve üç gün süren katır üstündeki yolculuğunu detaylı bir şekilde kaleme alıyor. Hemşire Meincke, manzaraların muhteşemliğinden ve bazı yolların tehlikelerinden bahsederek katırlarının güvenli bir şekilde ilerlediğini, ancak yağmur altında yürümeyi tercih ederek doğayı daha yakından hissettiğini belirtiyor. Ekibin üçüncü gün öğle vakti Elbistan'a ulaşmasıyla birlikte, buğday tarlaları ve beyaz lahanalar dikkatlerini çekiyor. Hemşire Meincke, şehrin içinden akan Ceyhan Nehri ve Venedik'e benzetilen bazı caddelerle ilgili gözlemlerini okuyucularla paylaşıyor.

KADI’NIN ÇADIRINDAKİ İFTAR YEMEĞİ DİKKAT ÇEKİYOR

Hemsire

Hemşire Ina Meincke'nin aktardığına göre, Elbistan'ın Türk nüfusuyla bilindiğini belirtmek gerekiyor. Hemşire, halkın misafirperverliğinden ve Ramazan ayında akşam yemeği için kullanılan Türk usulü sininin detaylarını paylaşıyor. Normalde kadınların ayrı, erkeklerin ayrı yerde oturduğu gelenekten bahseden Meincke, kendisinin bu masada yer aldığını vurguluyor.

Yemeklerin lezzetli erişte çorbasıyla başladığını ifade eden hemşire, et yemekleri, sebze yemekleri, tatlılar ve böreklerden oluşan 12 çeşit yemeğin ardı ardına geldiğini yazıyor. Her yemeğin hızla tüketildiğini, iştah açmak için arada birkaç üzüm yenildiğini belirtiyor. Yemekler pilavla sona ererken, yemeklerin çeşitliliği ve sıcak atmosfer içinde geçen sohbetlerin ardından, gezi ekibinin dönüş yoluna çıktığını aktarıyor.

Hemsire 3Hemsire 222

Kaynak: Haber Merkezi