İki kapılı bir hana, yani hayat yolculuğuna nice sevdalar sığdırdı.
Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük halk ozanlarından biri olarak gönüllerde taht kurdu. Aşık Veysel Şatıroğlu'nun vefatının üzerinden 51 yıl geçti.
1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya gözlerini açtı.
7 yaşında çiçek hastalığından gözlerini kaybetti
Eserleri ve hayat hikayesi ile silinmez izler bıraktı Aşık Veysel. Sazından anlam arayışı yankılanan, sözü ile yeni ufuklar açan bir isimdi. 7 yaşında çiçek hastalığından gözlerini kaybetti. Dünyaya gönül gözü ile bakmaya başladı. Hayat onu sınadıkça o sazına daha sıkı sarıldı. Zorluklar, onun için birer ilham kaynağına dönüştü.
Babası oyalanması için küçük yaşta ona bir saz aldı. Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Yunus Emre gibi usta isimlerin eserlerini yorumladı.
İlk evliliğinde bebeği henüz 10 günlükken yaşamını yitirdi. Eşi, Veysel'i 6 aylık kızı ile bir başına bırakarak terk etti.
Sivas'taki 'Aşıklar Bayramı'nda adını duyurdu. Deyişleri dilden dile aktarılmaya başlandı.
"Benim sadık yârim kara topraktır..."
"Uzun ince bir yoldayım..."
"Güzelliğin on para etmez..."
Sözleriyle milyonlara ulaştı...Yalın türkçesi ile dikkatleri çeken Aşık Veysel dizelerinde hep birlik ve beraberlik mesajları verdi.
TBMM'den maaşa bağlandı
Hem kendisinin hem de dinleyenlerin dünyasını aydınlatan hoşgörü, sevgi ve saygı gibi evrensel değerleri öne çıkardı. Ana dile ve milli birliğe katkılarından dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendisi için özel bir kanun çıkartılarak maaş bağlandı.
21 Mart 1973'te "Benim sadık yarim" dediği kara toprağa kavuştu. Doğup büyüdüğü köyüne defnedildi.
Ünü Türkiye sınırlarını aştı. 2023 yılı UNESCO tarafından "Aşık Veysel" yılı ilan edildi.
Büyük ozanın eserleri, nesilden nesile paylaşılıyor.
