AstraZeneca Türkiye, hastaların umut verici yeni tedavilere erişimlerinin yeni yollarını keşfetmek amacıyla Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile klinik araştırmalar alanında önemli bir işbirliğine imza attı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, AstraZeneca Türkiye'nin biyofarma ve onkoloji klinik çalışmaları için fizibilite sürecinden başlayacak stratejik ortaklık ile klinik çalışma sayının artırılması ve daha fazla hastanın klinik çalışmalara dahil edilerek yenilikçi tedavilere ulaşmalarının hızlandırılması hedefleniyor.
AstraZeneca Türkiye tarafından, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 2016'dan 2024 Ocak'a kadar 24'ü biyofarma, 6'sı onkoloji olmak üzere toplam 30 klinik çalışma gerçekleştirildi. Bu çalışmalarda 11 farklı sorumlu araştırmacı görev yaptı. Bu süre zarfında araştırmacılar tarafından 108 hasta taraması yapıldı ve 52 hasta klinik araştırma tedavilerine dahil edildi.
2024'te ise 1 onkoloji, 3 iç hastalıkları ve 2 nadir hastalıklar alanındaki yeni çalışmanın daha başlatılması planlanıyor. Bu araştırmaların da başlaması ile birlikte AstraZeneca Türkiye'nin bu yıl hastanede yürüteceği aktif klinik çalışma sayısı 20'ye ulaşmış olacak.
İşbirliği kapsamında ayrıca hastane çalışma ekibi ve saha koordinatörlerinin eğitimi ile kaliteli veri oluşturulması amaçlanıyor. Bunların yanı sıra hastanedeki klinik çalışmaların başlama süreçlerinin hızlanması ve klinik araştırmalara dair iş süreçlerinde iyileşme ve kolaylık sağlanması planlanıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Serkan Barış, AstraZeneca olarak, klinik araştırmaların sağlık sistemine kattığı değerin bilincinde olduklarının ve yenilikçi tedavi seçeneklerini hastalarla buluşturma misyonlarını güçlendirmek için iş birliklerine büyük önem verdiklerinin altını çizdi.
Barış, bu sayede, daha fazla hastanın klinik çalışmalara katılımını sağlayarak, yenilikçi tedavilere erken erişimlerini mümkün kılmayı amaçladıklarına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Global olarak yıllık 45 milyar dolardan fazla sağlık hizmeti hacmine sahip bir şirket olarak toplam gelirimizin yüzde 25'ini AR-GE yatırımlarımıza yönlendiriyoruz. Türkiye'de ise 2020'den bu yana klinik araştırma yatırımlarımızı 1,1 milyar liraya çıkararak bu alandaki liderliğimizi pekiştirdik. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile yaptığımız bu stratejik işbirliğimiz AstraZeneca'nın ülkemizdeki sağlık sistemine katkı sağlama misyonunun da somut ve önemli bir göstergesi. Türkiye'de klinik araştırmaların geliştirilmesi ve hastaların umut verici yeni tedavilere daha hızlı ulaşması amacıyla Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile gerçekleştirdiğimiz bu stratejik işbirliğinden büyük heyecan duyuyoruz. İşbirliğimizin sağlık sistemimize uzun vadeli katkılar sağlayacağına ve Türkiye'nin klinik araştırmalar alanında daha da iyi bir konuma gelmesine katkıda bulunacağına inanıyorum."
- "Deneyimli, genç ve nitelikli bir ekibe sahibiz"
Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da 50'nci yılını kutlayan ve nitelikli bilim üretme geleneğine sahip bir üniversite olduklarını belirtti.
Yılmaz, tıp fakültelerinin, üniversitenin başlangıcından itibaren son derece özel bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, aynı zamanda Türkiye'deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer aldıklarını ifade etti.
Bu ligde yer alan üniversitelerle tatlı bir rekabet içerisinde olduklarının altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu öyle kuru kuruya bir yarış değil. Ciddi kazanımları olan bir statüde yer alıyoruz ve bunu kaybetmek istemiyoruz. Tıp Fakültemiz de bu noktada bizlere ciddi kazanımlar sağlıyor. Deneyimli, genç ve nitelikli bir ekibe sahibiz. Yapımı devam eden çocuk ve doğum hastanesinde daha geniş ve nitelikli bir klinik araştırma merkezimiz de olacak. Burada çalışmalarımıza ekstra yoğunluk verebileceğiz. AstraZeneca gibi uluslararası çapta büyük şirketlerle kurulan bu tarz ilişkiler bizim için son derece kıymetli. Kendi özel hedeflerimiz için de sağlık ve insanlığa hizmet anlamında da çok değerli bir işe imza atmış olacağız. Protokolün hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, iş birliğimizin hayırlı olmasını diliyorum."
Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun ise klinik araştırmalar konusunda öncü fakülteler arasında yer aldıklarına dikkati çekti.
Coşkun, bu araştırmaların ilaç çalışmaları basamağında çok önemli bir yer tuttuğunu belirterek, bu noktada altyapının çok büyük bir önem taşıdığını ifade etti.
Yatırımların büyüklüğünün ve araştırmacının bilincinin de ayrıca önemli olduğunu vurgulayan Coşkun, "Üniversitemiz bünyesinde bu çalışmaları yapan akademisyenlerimiz de bu konuda deneyimli hekimler. Genel anlamda hedefler elbette ki ilaç ortaya çıkarmak ve uluslararası bir çalışma disiplinine hakim olmaktır. Bütün hastalarımızı da araştırmaya girmek konusunda yüreklendiriyoruz. İşbirliği teklifi geldiğinde mutlu olduk. Amacımız, klinik araştırmaları daha iyi noktalara taşımak. Taraflara hayırlı olmasını diliyoruz." açıklamasını yaptı.