Karadeniz Ereğli ilçesinde 19 Kasım'da fırtına nedeniyle mendireğe çarptıktan sonra batan Türk bayraklı "Kafkametler" adlı gemideki kayıp personelin bulunması için arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Bölgede AFAD, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ekipleri ve diğer ekiplerin katılımıyla kayıp 9 personelin bulunması için karadan, havadan ve denizden çalışmalar yürütülüyor. Geminin üçüncü kaptanı 28 yaşındaki Mustafa Nacar'ın Dulkadiroğlu ilçesindeki ailesi ise gelecek iyi haberi bekliyor.

Kayıp denizcinin 3 aylık hamile eşi Gülnihal Nacar, AA muhabirine, kayıp olan eşinden haber alamadıklarını hatırlattı.

Eşinin en son pazar günü saat 10.09'da kendisine, ablasına ve babasına "hakkınızı helal edin" mesajı attığını ve sonrasında tüm aramalarına rağmen kendisine ulaşamadıklarını ifade eden Nacar, şunları kaydetti:

AA-20231124-33007730-33007724-KAYIP_DENIZCININ_AILESININ_UMUTLU_BEKLEYISI_SURUYOR (Medium)

"Sabah 08.00'de hiçbir şey yoktu. Normal bir şekilde mesaj attı bana. Ama saat 10.09'da hakkınızı helal edin diye mesaj attı. 3 aylık hamileyim ve eşimin geleceğine inanıyorum. Geçen yıl 14 Şubat'ta evlenmiştik. Sadece doğru bilgi istiyorum. Sürekli sosyal medyadan bakıyorum. Daha bir haber gelmemişken 'Mekanı cennet olsun' yazanlar var. Ben haber gelmemişken bu yazıları görünce daha çok etkileniyorum. Ben 3 aylık hamileyim yani bunları düşünüp yapsınlar her şeyi. Eşimin çıkıp geleceğini biliyorum ama insanlar öyle yazdıkça daha çok umudum gidiyor. Umudumuzu yitirmedik, çıkıp gelecek inanıyorum. Çünkü benim eşim, her şeyi düşünüp hareket eden bir insan, hiçbir şeyin sonunu düşünmeden hareket etmez. Orada da bir şey yapmıştır. Eşim her zaman 'Allah var gam yok' derdi. Çıkıp gelecek, ben inanıyorum."

- "En son görüntülü olarak cumartesi günü konuştuk"

Ablası Hatice Kurt da yetkililerin beklemeleri yönünde bilgilendirme yaptıklarını anlattı.

Kardeşiyle en son görüntülü olarak cumartesi günü 11.00 gibi konuştuklarını ve kendisine bir video gönderdiğini anlatan Kurt, şöyle konuştu:

"'Abla gemi çok kötü sallanıyor, biz demir attık, dalgalar çok yüksek, şu geminin sallanışına bak' dedi. Biz de 'Kurban olduğum orada kalın çıkmayın, yükünün hiç gereği yok' dedik. Akşam çok güzel konuştuk. Sabah 10.09'da babama, bana ve eşine mesaj atmış, tam bile yazamamış, 'Hakkınızı edin, karaya oturduk batıyoruz' demiş. Ondan sonra ulaşamadık hiç. (Sefere çıkmadan önce) 'Bir daha gitmeyeceğim, bu son gidişim' demişti."

Kardeşinin evden gönülsüz ve istemeyerek gittiğini aktaran Kurt, "Evine çıktı, aşağı indi 'Ben gidiyorum valizimi hazırlayın' dedi bize. Giderken de bana sarıldı, eşiyle ben götürdüm terminale, 'Abla benim yüküm çok ağır' dedi. Sarıldı otobüsüne bindi gitti." ifadelerini kullandı.