Deneyim mağazacılığını sanat ve teknolojiyle zenginleştiren Boyner, Boyner Cadde’deki “Yapay Duyguların Empatisi” ve “Evrenin İzleri” isimli iki yeni dijital eserle, ziyaretçilerine özgün bir deneyim sunuyor.
Moda, sanat, teknoloji ve deneyimi bir araya getiren Boyner, ziyaretçilerine alışverişin de ötesinde bir sergi atmosferi sunmaya devam ediyor. Farklı disiplinlerden sanatçılara ev sahipliği yapan Boyner Cadde, modayı sanatla buluştururken, teknolojinin izleyicilerle etkileşimde olduğu özgün eserlerle dijital sanatın sınırlarını genişletiyor. Boyner’in dijital koleksiyonunda yer alan ve Design In situ tarafından hazırlanan iki yeni eser, hem yapay zekanın insan duygularıyla kurduğu etkileşimi hem de Türkiye’nin tarihinde dönüm noktası olan günlerde ülkemizin gökyüzünde yer alan takımyıldızları ve gezegenleri sanatsal bir dille ele alarak ziyaretçilerini etkileyici bir görsel yolculuğa davet ediyor.
Teknolojinin Duygusal Yüzü: “Yapay Duyguların Empatisi”
Boyner Cadde’nin 14 metrelik dev ekranında yerini alan “Yapay Duyguların Empatisi,” yapay zeka tarafından üretilmiş “gerçek olmayan” yüzlerle ziyaretçileri duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Bu özel eser, 7 milyon görsel ve videodan faydalanılarak eğitilen yapay zekanın duyguları yüzlere yansıtabilmesine dair sınırlarını keşfetme imkanı sunuyor. Eserdeki QR kod aracılığıyla interaktif bir deneyime katılan ziyaretçiler, telefon ekranlarında beliren yüzlerle empati kurarak onlara iki farklı duygu atfediyor. Yapay zeka, bu duyguları mimikler şeklinde renk ve filtreler kullanarak seçilen yüze yerleştiriyor ve dev ekrana izleyicinin duygularıyla yapay zeka tarafından yaratılan portre yansıyor. “Gerçekte olmayan” yüzlere duygusal tepkilerini ve onlarda hissettirdikleri duygu durumunu belirleyen izleyiciler, yapay zekanın renk ve filtreleriyle kendi doğal duygularını karşılaştırma anını yaşıyor. “Yapay Duyguların Empatisi,” insan duygularının karmaşıklığını ve yapay zekanın bu derinlik karşısındaki sınırlılıklarını etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor.
Türkiye Tarihinin Dönüm Noktalarında “Evrenin İzleri”
Boyner Cadde’nin sanat koleksiyonunda yer alan ve Türkiye tarihinin anlamlı günlerine ait gökyüzü haritalarını sergileyen “Evrenin İzleri” isimli eser ise ziyaretçilerin geçmiş ve geleceği bir arada deneyimlemelerini sağlıyor. Design In Situ bu özel eserde, TÜBİTAK Ulusal Gökyüzü Gözlem etkinliği koordinasyonunda önemli rolü olan gökbilimci Alp Akoğlu tarafından hazırlanan gökyüzü haritalarını dijital dünyaya adapte ederek Evrenin İzlerini adeta görsel bir şölene çevirdi.
23 Nisan 1920, 19 Mayıs 1919, 30 Ağustos 1922, 29 Ekim 1923 ve 10 Kasım 1938’de ülkemizin gökyüzü haritasında yer alan takımyıldızları, gezegenlerin ve Ay’ın yerleşimlerini eşsiz bir görsellikle sunan eser, izleyenleri kozmik bir yolculuğa çıkarıyor.
Eser aynı zamanda 2025 yılının önemli gök olaylarının yer aldığı; 6 Mart’ta Ay ve Jüpiter’in Boğa Takımyıldızı’nda yer almasını, 7 Eylül’de Tam Ay tutulmasını ve 7 Aralık’ta Ay ile Jüpiter yakınlaşmasını enfes bir görsellikle izleyicilere sunuyor.
Takımyıldızını oluşturma deneyimi
Boyner Cadde’deki “Evrenin İzleri” adlı dijital eser, ziyaretçilere interaktif bir katılım da sunarak kendi isimleri ile bir takımyıldızı oluşturma deneyimi yaşatıyor. Ziyaretçiler, ekrandaki QR kodu okutup kendi yıldızlarını yaratarak bu sanal evrende yer alabiliyor. Her bir yıldız, evrensel birliği simgeleyen bu sanal gökyüzünde kendine yer buluyor.
Boyner, sanatseverleri bu büyüleyici dijital yolculuğun bir parçası olmaya Boyner Cadde’ye davet ediyor. Teknoloji ve sanatın iç içe geçtiği bu alan, sadece Türkiye tarihinin dönüm noktalarında gökyüzündeki yıldızlara doğru bir deneyim sunmakla kalmıyor aynı zamanda insan olmanın anlamına dair düşünsel bir alan yaratıyor.