Kış aylarında sadece soğuk hava değil, ortam sıcaklığının da üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açabildiğini biliyor muydunuz? Son günlerde pek çok kişi yüksek ateş ve boğaz ağrısı gibi gribal şikayetlerle doktora başvururken, pek çoğu da hapşırık, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı gibi soğuk algınlığının yol açtığı sorunları atlatmaya çalışıyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Hande Senem Deveci “Burun tıkanıklığı, kulak burun boğaz hastalıkları içerisinde sıklıkla karşılaşılan önemli bir sorun. Hastalar özellikle burun tıkanıklığı söz konusu olduğunda doktora danışmadan dekonjestan içeren burun spreylerini alarak kullanabiliyorlar. Ancak masum gibi görünen bu spreylerin kullanılması kısa sürede fayda sağlayabilse de, uzun dönemde burun tıkanıklığının kronik bir hal almasına neden oluyor. Kronik burun tıkanıklığı ise ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor” diyor. KBB Uzmanı Doç. Dr. Deveci, özellikle kış aylarında çok yaygın görülen burun tıkanıklığının yol açtığı 8 önemli sorunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  

Kış soğuklarının iyice bastırdığı, kapalı ve kalabalık ortamlarda geçirilen sürenin arttığı bugünlerde üst solunum yolu enfeksiyonları hızla yaygınlaşıyor. Bunda en büyük etkenlerden birinin de, kapalı ortamlarda kullanılan ısıtıcıların etkisiyle havanın kuruması olduğunu belirten Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Dr. Hande Senem Deveci, “Soğuk havalarda ısıtıcıların da etkisiyle hava kuruyor. Bu da solunum yollarımızın kurumasına ve kolayca tahriş olmasına neden oluyor. Bunun sonucunda da üst solunum yolu enfeksiyonu riski artıyor. Bulunulan ortamın kalabalık ve havasız olması, solunum yoluyla ilgili hastalığı olan kişilerin ortam havasına konuşma, öksürük ve hapşırık yoluyla enfeksiyon bulaştırma ihtimalini de artırıyor” diyor. Burun tıkanıklığının özellikle kış mevsiminde yaygınlaşan üst solunum yolu hastalıklarından kaynaklanabildiği gibi başka birçok nedeni olduğunu söyleyen Doç. Dr. Deveci, bu etkenleri şöyle sıralıyor: “Geniz etinde büyüme, alerjik rinit, burun kıkırdağında eğrilik, burun eti büyümesi, burun polipleri, yabancı cisimler, gebelik gibi hormonal değişiklikler, burun içi iyi ve kötü huylu kitleler, nazofarenks (geniz) kanseri, doğumsal kitleler.” Eğer burun tıkanıklığının yanında tekrarlayan hapşırıklar, şeffaf burun akıntısı ve burunda kaşıntı gibi eşlikçi semptomlar varsa alerjik rinitin düşünülmesi gerektiğini, bu hastalarda burun etlerinin büyümesinin de burun tıkanıklığına neden olduğunu belirten Doç. Dr. Deveci “Burun tıkanıklığı olan bir hastada burundan veya ağızdan kan gelmesi gibi ek şikayetler varsa bir burun kitlesi olabileceği de akılda tutulmalıdır” diyor.   

Burundan solumak sağlıklı nefes için çok önemli!

Sağlıklı bir nefes için burundan solumanın önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Deveci sözlerine şöyle devam ediyor: “Burundan solumak; havayı nemlendirir, ısıtır, filtre eder. Burun kılları büyük partikülleri, mukus yüzey küçük ise küçük partikülleri tutar. Burunda bulunan gaz molekülleri ile damarlarda ve bronşlarda genişleme sağlayarak daha çok oksijenin vücuda geçmesine katkıda bulunur. Koku ve tat almamıza yardımcı olur. Burundaki sinir ağları ile rahatlamayı sağlar, solunum ve kalp hızını yavaşlatır, sindirim sistemini düzenler. Özellikle çocuklarda çene gelişiminin, damak yüksekliğinin ve dil pozisyonunun doğru gelişmesini sağlar. Sesin rezonansı üzerine etki eder.”

Burun tıkanıklığında bu hataya çok sık düşünüyor!

 Burun tıkanıklığının toplumda genellikle önemsenmediğini, hatta hastaların doktora danışmaya bile gerek görmeden burun açıcı dekonjestan içeren burun spreylerini alıp kullanabildiklerini belirten Doç. Dr. Deveci “Oysa bu spreyler alışkanlık yaratarak burun etlerinin daha da şişmesine neden olur. Bu durum zaman içinde burunda kurumaya, tekrar eden kanamalara yol açar ve burun tıkanıklığı kronik bir hal alır. Bu tarz sprayler üst solunum yolu enfeksiyonlarında sadece 3-4 gün kullanılmalı ve sonrasında bırakılmalıdır. Deniz suyu veya okyanus suyu diye geçen tuzlu su içeren sprayler ise özellikle enfeksiyonlarda rahatlıkla kullanılabilir. Bu sprayler iltahaplı akıntıların burundan temizlenmesinde ve içeriğindeki tuz oranı ile burnun bir miktar açılmasında önemlidir. Ayrıca bu okyanus suyu içeren spreylerle yıkamalar gebelerde de kullanılabilir” diyor. 

Burun tıkanıklığında tedavi, nedene göre değişiyor!

Burun tıkanıklığı olan hastanın mutlaka KBB hekimi tarafından muayene edilmesi ve tıkanıklığın nedeninin ortaya konulması gerekiyor. Tedavi, tıkanıklığın nedenine veya nedenlerine göre değişiyor. KBB Uzmanı Doç. Dr. Hande Senem Deveci tedaviye yönelik şöyle konuşuyor: “Solunum yolu enfeksiyonlarında, alerjik veya hormonal rinit gibi bir durumda  öncellikle medikal tedaviler tercih edilirken, burun eğriliği, burun etinde büyüme, geniz eti büyümesi, burun polipleri gibi hastalıklarda cerrahi tedaviler ön plana çıkmaktadır. Kanser şüphesi olan bir hastada ise öncelikle çeşitli görüntülemelerin yapılması, takiben biyopsi alınması ve sonrasında çıkan sonuca göre tedavinin düzenlenmesi gerekir.”

Kronik burun tıkanıklığının yol açtığı 8 önemli sorun!

KBB Uzmanı Doç. Dr. Hande Senem Deveci, kronik burun tıkanıklığı olup da burun yerine ağızdan nefes alınmasının yol açtığı önemli sorunları şöyle sıralıyor: 

Filtre edilmemiş ve nemlendirilmemiş hava doğrudan akciğerlere gider. Akciğerler tam kapasite solunuma katılmaz. 
Horlama ve uyku apnesine yol açar. 
Çene eklemi, diş ve diş eti sağlığında bozulma, koku ve tat kaybı, ses değişikliği ve yutma güçlüğü yaşanır.
Geniz eti ile bademcikler büyür.  
Uyku kalitesi azalır, günlük yaşantıda kronik yorgunluk ve efor gerektiren işlerde zorlanma olur. 
Burun tıkanıklığı sinüslerin havalanmasını engelleyebildiğinden bakteri birikmesi sonucu akut ya da kronik sinüzite ve baş ağrısına yol açar. 
Çocukların gelişimini olumsuz etkiler. 
Odaklanamamaya neden olur.

Kaynak: bülten