Çatışma ortamlarının giderek arttığı bugünlerde harp sahasının dinamiklerinde de ciddi değişiklikler göze çarpıyor. Asimetrik savaş unsurları arasında yükselen tehditlerden biri de dalgıç teröristler... Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye, yerli/milli imkanlarla bu tehdide çözüm üretebilen dünyadaki 5 ülkeden biri.
Kimi kritik teknolojilerin daha ulaşılabilir olması onların yaygınlaşmasını da beraberinde getirdi. Bu gerçeklik harp sahasının sadece bugününe değil yakın geleceğine de şimdiden damga vurdu.
Milyonlarca dolar değerinde tankın 100 dolardan ucuz bir drondan atılan mühimmatla, bir donanmanın en kritik gemilerinin son derece basit insansız kamikaze platformlarla denklem dışına çıkarılması akla ilk gelen örnekler.
Stratejik tesisler de ‘öncelikli hedef’
Yalnızca bunlar da değil… Her ne kadar tehdit unsuru özellikle askeri açıdan ele alınsa da aslında son yıllarda yaşanan kimi olaylar sivil ancak son derece stratejik hedeflerin de terör unsurları tarafından kolayca hedef alınabileceğini ortaya koydu.
Bu noktada akla gelen ilk örneklerden biri dünyanın en önemli enerji şirketlerinden biri olan Suudi Aramco’ya yapılan saldırılardı. Dronlarla yapılan saldırı Suudi Arabistan'ı petrol üretiminde günde yaklaşık 5,7 milyon varil kayba uğratmış, petrol fiyatlarını ise yüzde 20 artırmıştı.