Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacağını açıklayan Türkiye, davaya müdahil olmak için bugün Lahey'de dosya sunacak. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, "Türkiye, Filistinlilerin haklı davasına destek vermeyi sürdürecektir." dedi.
Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacağını açıklayan Türkiye, davaya müdahil olmak için bugün Lahey'de dosya sunacak. TSİ ile 16.30'da sunulması bekleniyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Keçeli'nin açıklamaları şu şekilde:
"Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurumuz, bugün Türkiye saatiyle 16.30’da Lahey Büyükelçimiz tarafından Divan’a sunulacaktır.
Son derece kapsamlı ve ayrıntılı şekilde hazırlanan başvurumuz, Divan Statüsü'nün 63. maddesine dayanmaktadır.
Dünyada hiçbir ülke uluslararası hukukun üstünde değildir.
Uluslararası Adalet Divanı’ndaki dava, İsrail’in işlediği suçların cezasız kalmaması bakımından son derece önemlidir.
Bu vesileyle, Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmasına ve Refah sınır kapısının insani yardımlara açılmasına hükmeden ihtiyati tedbir kararlarının bir an önce uygulanması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz.
BM Güvenlik Konseyi’ni üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz.
Türkiye, Filistinlilerin haklı davasına destek vermeyi sürdürecektir."
Filistin dosyası Lahey'de
Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya’nın ardından, UAD'deki Güney Afrika ile İsrail arasındaki soykırım davasına müdahillik bildiriminde bulunan yedinci ülke olması beklenen Türkiye'nin müdahilliğinin önemi, kapsamı ve davanın sonraki aşamalarına etkisi...
Bu zamana kadar Gazze'deki soykırıma ilişkin müdahillik bildiriminde bulunan en önemli ülke konumuna gelecek Türkiye'nin başvurusunun sembolik öneminin yanı sıra diğer bölge ülkelerinin de müdahil olma kararlarının güçlenmesine yol açması bekleniyor.
Bugün divana sunulacak metnin Güney Afrika'nın tezlerini destekler nitelikte ve Soykırım Sözleşmesi'nin ilgili maddelerinin özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamlar çerçevesinde nasıl yorumlanması gerektiğine yönelik olması öngörülüyor.