İSTANBUL (AA) - Doğa Koleji, Türkiye'nin dört bir yanından gelen binlerce genç lider adayını, dijital dönüşümün öncüsü isimlerle buluşturduğu 18. t-MBA Zirvesi'ni "Dijital Dönüşüm ve Gelecek 5.0" temasıyla düzenledi.
İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen zirveye, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, Can Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can, Habertürk Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ, Doğa Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Can, Doğa Koleji Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Remzi Sanver, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ege Yazgan, İstanbul Bilgi Üniversitesi akademisyenleri, Doğa Koleji İcra Kurulu Üyesi Gökhan Alpözü, Pegasus Hava Yolları Üst Yöneticisi (CEO) Güliz Öztürk, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Turnaoğlu Turnaround Consultancy Founding Partner Tankut Turnaoğlu, iş, sanat ve spor dünyasından birçok konuk ve kolej üst düzey yöneticileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Zirvede, öğrenciler tarafından t-MBA İnkübasyon Merkezi'nde geliştirilen yenilikçi iş fikirleri projeleri, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart, Bağımsız Danışma Kurulu Üyesi ve Girişimci Mentörü Münir Kundakçı ve PınarOnline e-Ticaret ve Teknoloji Direktörü Bilge Kalpaklıoğlu Eyilik tarafından değerlendirildi.
Yapay zeka, dijital ekonomi, sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda odaklı projeler, gençlerin vizyonunu ve çözüm üretme yetkinliklerini gözler önüne serdi.
Yenilikçi İş Fikirleri Yarışması’nın birincisi "Fresh Check" projesiyle Doğa Koleji Antalya Kampüsü Bengisu Bayraktar, ikincisi "Puredite" projesiyle Doğa Koleji Tuzla Kampüsü Serra İklil Pektaş-Elif Gazioğlu, üçüncüsü "Ateş Savar" projesiyle Doğa Koleji Ankara Çayyolu Kampüsü Nilsu Ataman oldu.
Zirve, sanatçı Norm Ender'in "Parla" 100. Yıl Marşı'nı seslendirmesiyle son buldu.
- "Öğrencilerimiz, bu yıl Erzurum’da bir köy okulunu baştan sona yeniledi"
Mehmet Can, açılış konuşmasında, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji ailesi olarak 18. t-MBA Zirvesi’ni gerçekleştirmenin heyecanını ve gururunu yaşadıklarını belirterek, bunun sadece bir zirve olmadığını, bilgiyle, vizyonla ve geleceğe duyulan güçlü inançla dolu amfi dersi olduğunu söyledi.
Bu yıl yalnızca akademik başarılarla değil, spor, sanat ve bilim alanlarında kazandıkları şampiyonluklar ve uluslararası ödüllerle de öğrencilerin potansiyelini ortaya koyduklarını kaydeden Can, "Sahada, sahnede, bilimde… Gençlerimiz her alanda fark yaratıyor, bu başarıların arkasında ise güçlü eğitim modelimiz ve öğrencilerimizin içten gelen tutkusu var. t-MBA Liderlik Akademisi öğrencilerimiz, bu yıl Erzurum’da bir köy okulunu baştan sona yeniledi. 'Bir Okul, Bin Umut' diyerek çıktıkları bu yol, onların ne kadar duyarlı, vizyoner ve topluma değer katan bireyler olduklarını hepimize bir kez daha gösterdi." dedi.
Sanver de insan-makine etkileşiminin önemini vurgulayarak, öğrenme deneyimlerinden inovasyona kadar devrim niteliğinde pek çok yeniliğin kendilerini ve öğrencileri beklediğini aktardı.
Yazgan da büyük teknolojik dönüşümün eşiğinde olunduğuna işaret ederek, değişimin, hayatı ciddi bir biçimde etkileyeceğinin çok açık olduğunu dile getirdi.
Değişimin nasıl etkileyeceğinin ise büyük bir soru işareti olduğuna dikkati çeken Yazgan, "Özellikle genç arkadaşlarımız tabii ki bu teknolojinin içinde yaşıyor. Hayatlarını onunla birlikte geliştiriyor. Onlar da gelecekte ne olacak konusunda şu anda kafalarında net bir fikir yok diye düşünüyorum." diye konuştu.
Yazgan, kimsenin yapay zekanın dışında kalma lüksünün olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Yapay zeka her zaman size en büyük yardımcınız olacak olan bir araç. Size büyük imkanlar sunuyor, dışlamanız zaten akılcı bir davranış olmayacak. Ama onu nasıl kullanacağınızı, ondan nasıl yardım alacağınızı ve işinizi onunla beraber nasıl daha iyi yaratacağınızı öğrenmesi ve bizlerin de size öğretmeye çalışmak birinci derecede görevi. Yani bu teknolojik değişimin dışında kalmak. bu teknolojik değişimi daha eşitlikçi bir biçimde buradan doğan refaha daha eşit bir biçimde dağıtacak mekanizmaları tasarlamak yöneticilerimizin görevi."
