İsrail'in 353 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerinde kışın yüzünü göstermesiyle Filistinlilerin yaşadıkları çadırlar ve eşyaları sular altında kaldı.
Yaklaşık 2 milyon kişinin yerinden edildiği Gazze'de Filistinliler, saldırılar altında ikinci kışa girmeye hazırlanıyor. Filistinlilerin kaldığı derme çatma çadırlar ise yaklaşık 1 yıldır süren savaş ortamında yıprandı ve artık kullanılamaz durumda.
Gazze'deki hükümet de 14 Eylül'de yaptığı açıklamada bu konuya dikkat çekmiş ve kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte 2 milyon yerinden edilmiş Filistinliyi insani bir felaketin beklediğini belirtmişti.
Açıklamada, yerinden edilenlerin kaldıkları çadırların yüzde 74'ünün kullanılamaz durumda olduğu, 135 bin çadırdan 100 bininin yıprandığı için acilen değiştirilmesi gerektiği ifade edilmişti.
Gazze'nin pek çok bölgesinde kısa süreli de olsa yağan yağmur çadırların ve içindeki eşyaların sular altında kalmasına yetti. Bu durum, Filistinlilerin çilesini ikiye katladı. Çadırların dışında kalan yerler ise çamur deryasına döndü. Ne yapacaklarını bilemeyen Filistinliler artık çadırlarının "gökyüzü" olduğunu söyleyerek tüm dünyaya sitemde bulundu.
Kış tam anlamıyla gelmeden çadırlar şimdiden sular içinde kaldı
Gazze kentinden orta kesimdeki Nusayrat Mülteci Kampı'na gelerek burada ailesiyle çadırda yaşamaya başlayan Muhammed Abdullah Kobi, çadırların yıpranmış ve parçalanmış olduğunu, çadırları kurdukları arazinin de yaşamaya elverişli olmadığını söyledi.
Kısa süreli yağan sağanak yağmurun çadırların suya gömülmesine yettiğini kaydeden Kobi, hiçbir uluslararası kurumdan su geçirmez branda ya da kışın hayatta kalmalarını sağlayacak malzeme yardımı almadıklarını ifade etti.
Kobi, "Bir saat kadar yağmur yağdı ve bu hale geldik, ya günlerce yağmur yağdığında ne yapacağız? Gideceğimiz güvenli ve yaşamaya elverişli bir yer yok, bir ev ya da en azından bir karavan bile yok. Çocuklarımız hastalandığında tedavi olacakları ilaç bile yok." dedi.
İnsanlık ölmüş, kimse olanlara ses çıkarmıyor
Yağan yağmurdan etkilenen bir diğer kent Deyr el-Belah'ta da aynı manzaralar yaşandı.
Yağan yağmur nedeniyle yatakları ve battaniyeleri ıslanan Ahmed Abdullatif ne yapacağını bilemez bir halde isyan etti:
"Istırabımız devam ediyor ve kimse kılını bile kıpırdatmıyor. İnsanlar, kadınlarımızın ve çocuklarımın acılarından keyif alıyor."
Başka bir çadırda yırtılan çadırlarını dikmeye çalışan Fatma ve sular içinde kalan eşyalarını kurtarmaya çalışan eşi Halid de aynı sıkıntıyı yaşayan Filistinlilerden.
Halid, gazeteci olan eşinin işini yapacak yerde yıpranan çadırlarını diktiğini ifade etti. "Ne zamana kadar bu drama tahammül edeceğiz." diyen Halid, uluslararası topluma ve insani yardım kuruluşlarına Gazze savaşını durdurma çağrısı yaptı.
