Hamilelikte vücut önemli değişiklikler geçirir. Vücuttaki kan miktarı yaklaşık %20-30 oranında artar, bu da vücudun hemoglobin yapmak için ihtiyaç duyduğu demir ve vitamin tedarikini artırır. Birçok kadın ikinci ve üçüncü trimesterler için gereken yeterli miktarda demirden yoksundur. Vücudun sahip olduğundan daha fazla demire ihtiyacı olması durumunda da, kansızlık söz konusu olabilir ve bu durum önemli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Erken doğum ve doğum sonrası kanama riskine, anne yaşamının kaybına % 60 oranında yol açabilen kansızlık; demir, folik asit ve B12 vitamini desteğiyle tedavi edilebilir. Tüm anne adaylarının bu nedenle kan değerlerini çok iyi bilmesi ve düzenli olarak takip altında olması, anne ve bebek sağlığı açısından büyük önem taşır. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Timur Uğurlu, gebelikte kansızlığın yol açtığı tehlikeleri ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Çocuğunuz ileride hipertansiyon hastası olmasın!
Kansızlık yani anemi, kan hemoglobin seviyesinin 11 mg/dl’nin altına inmesidir. Gebelikte en sık karşılaşılan durumdur. Kansızlıkta anne adayında halsizlik, çabuk yorulma, mide-bağırsak problemleri ortaya çıkar. Ayrıca erken doğum ve doğum sonu kanama riski oluşur. Kansız annelerden doğan bebeklerde ise, gelişme geriliği ve davranış bozuklukları izlenebilmektedir. Ayrıca erişkin hayatta görülen hipertansiyonun da, daha anne karnında maruz kalınan anemik şartlarla ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Anemide görülen belirtiler şunlardır;
Yorgunluk
Üşüme
Nefes darlığı
Baş dönmesi veya güçsüzlük
Hızlı kalp atışı
Baş ağrısı
Soluk ve kuru cilt
Cildin kolayca morarması
Dil ağrısı
Huzursuz bacak sendromu
Anne adaylarının yarısından çoğunda görülüyor
Gelişmekte olan ülkelerde gebelikte kansızlık görülme sıklığı %50’lerin üzerinde olabilir ve anne ölümlerinin %40-60’ından sorumludur. Kansızlık; en sık demir ve folik asit eksikliğinde görülür. Ayrıca B12 vitamini eksikliği de anemiye neden olur.
Hamilelik sırasında anemi riskini artıran durumlara dikkat!
İki yakın aralıklı hamileliğiniz varsa
Birden fazla bebeğe hamileyseniz
Sabah bulantısı nedeniyle sık sık kusuyorsanız
Yeterince demir açısından zengin yiyecekler tüketmiyorsanız
Hamilelik öncesi yoğun adet kanamanız varsa
Hamileliğinizden önce anemi geçmişiniz varsa
Gebelikte ekstra demir kullanımı önemli
Gebelikte kan hacmindeki artış, fetüs ve plasentanın ihtiyaçları nedeniyle, anne adayının günlük 4 mg demir gereksinimi ortaya çıkar. Bu ihtiyaç gebelik öncesi dönemin 2 katıdır. Gıdalardaki demirin ancak %10 kadarı emilebildiğinden, gebelikte ekstra demir kullanımı zorunlu olmaktadır. Gebeliğin erken dönemlerinde ölçülen kan hemoglobin ve ferritin düzeyleri ile demir eksikliği saptanmalıdır. Hayvansal et tüketimi ve C vitamini içeren gıdaların alınması ihmal edilmemelidir. Kansızlık (anemi) yoksa 60 miligram gibi önleyici dozda demir önerilirken; anemik gebelerde günlük doz 100 miligram ve üzeri olabilir.
Folik asitten zengin ıspanak tüketin
Gebeliğin erken dönemlerinde etkili olan folik asit eksikliği, bebekte yarık dudak-damak ve spina bifida gibi önemli anormalliklere neden olabilir. Ayrıca folik asit eksikliğinin, erken doğuma da yol açtığı bilinmektedir. Folik asit; brokoli, brüksel lahanası ve ıspanak gibi sebzelerde bolca bulunur. Fakat pişirme sırasında etkinliği azalmaktadır. Günümüzde gebelik öncesi günlük 400 mikrogram folik asit başlanması önerilmektedir. Belirgin folik asit eksikliği ve kansızlık saptanırsa tedavi dozu günlük 5 miligramdır. Epilepsi ilacı kullanan gebeler ve talasemi taşıyıcıları da mutlaka tedavi dozunda folik asit kullanmalıdır.
Gebelikte B12 alımını önemseyin
Gebelikte, fetusun artan ihtiyacı nedeniyle annede B12 eksikliği görülebilmektedir. Vejetaryenler, sigara içenler ve daha önce doğum kontrol hapı kullananlarda B12 eksikliği riski artmaktadır. B12 eksikliğinin kısırlığa neden olduğu da bilinmektedir. B12 eksikliğinde, el ve ayaklarda keçeleşme, karıncalanma, halsizlik ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler ortaya çıkar. Bebeklerde doğum sonrası 6’ıncı ayda ortaya çıkan, büyüme-gelişme geriliği ve anemi ile karakterize bir sendrom görülebilir. B12 vitamini hayvansal ette yüksek oranda bulunur. Gerekli durumlarda ağızdan veya kas içine iğne şeklinde B12 ilaçları kullanılmalıdır.