Genç Eğitim Sendikası’ndan Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun TBMM'de kabul edilmesiyle ilgili basın açıklaması yaptı.
Sendikanın Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Arık, kanun teklifinin detaylarına değinerek eğitim çalışanlarının taleplerini ve kanunla ilgili eleştirilerini dile getirdi.
Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Arık, “TBMM Genel Kurulu'nda 39 maddelik Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun 2. bölümündeki maddelerin görüşmesi tamamlandı. Tartışmalara yol açan 34'üncü maddenin çıkarıldığı teklif, kabul edildi.
Peki Sendika Kanun Hakkında Ne İstiyordu?
Genç Eğitim ve Bilim Hizmetleri Çalışanları Sendikası Genel Merkezinden yapılan açıklamaya göre,
Eğitim Çalışanları olarak yıllardır mesleğimizi koruyacak bir kanun istiyorduk. Aslında istediğimiz meslek kanunu ile çıkan kanunun hiç alakası yok. Biz ne istiyorduk biraz buna değinelim isterseniz.
Biz; Öğretmenlik mesleğinin toplumsal itibarının yasal güvence ile korunmaya alınmasını,
Eğitim çalışanlarının can güvenliğinin önleyici tedbirlerle sağlandığı ve kanuni korumanın sağlandığı, Mobbing ve baskının kanun gücüyle önüne geçilmesini,
Öğretmenlerin görev tanımının yapılarak keyfi ve angarya işleri yapmaya zorlanmasının önüne geçilmesini,
Öğretmen maaşlarının topyekûn iyileştirilerek,
İstihdam tipinin sadece kadrolu olmasını,
Mesleki gelişimin teşvik edildiği, mesleki kariyer ve yöneticilik atamalarının yazılı sınav ve liyakat esaslı yapılmasının kanunla güvence altına alınmasını,
Zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan eğitim çalışanlarına mali avantajlar sağlanmasını,
Öğretmenler gününde tüm eğitim çalışanlarının onure edilmesi ve bir maaş ikramiye verilmesini,
Eğitim kurumu yöneticiliğinin asli görev yapılmasını ve makam tazminatı verilmesini,
Sınıf geçme sistemi başta olmak üzere, öğretmenin eğitimdeki rolü ve etkisi artırılarak, öğretmenlerin çalışma imkânının sağlanmasını,
İl içi ve il dışı tayin sisteminin iyileştirildiği, norm fazlası öğretmenler sorununu ortadan kaldıracak tedbirlerin alınmasını,
Eğitim çalışanlarına yıpranma payı verilmesi ve ek ders ücreti dâhil tüm yan ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını,
öğretmenevlerinin gerçekten eğitim çalışanlarına yönelik hizmet vermesini, eğitim çalışanlarının konaklama başta olmak üzere öğretmenevlerinden eşit şartlarda yararlanmalarının yolunun açılmasını,
Mesleki sorunlarında Millî Eğitim Bakanlığınca hukukî destek verilerek, eğitim çalışanlarına yönelik itibarsızlaştırmanın Engellenmesini, Kısacası; Öğretmenlik Mesleğine değer verildiğinin somut ve kanuni koruma ile gösterilmesini istiyorduk. Maalesef bugün meclis genel kurulundan geçmiş haliyse;
Öğretmenlik disiplin kanunu şeklinde çıkartılmıştır. Öğretmenlerin biri bizi gözetliyor edasıyla, kanuni cezalandırma yolu açılmıştır. Adeta, mesleğimizin itibarını bitirip, sanki yetersiz kişiler olduğumuzu iddia eder hâlde ve kusurlu bir kanun olarak karşımıza çıkmıştır. Mezun olduğumuz fakültelerinin yok sayıldığı, akademi eğitimi almamış eğitimcilerin yetersiz olduğu vurgulanmıştır.
Tek olumlu yanı 34. Maddenin kanun metninden çıkartılması olmuş, bu maddeye de ilk günden itibaren defalarca basın açıklaması ile onlarca resmi yazı ile ve meclis görüşmesi ile karşı çıkmış olduğumuz " İş Güvencemizin " iki müfettişin dudakları arasına teslim edilmeyişi olmuştur. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı edilmek istenmiştir. Mesleğimizin itibar sorunu tam olarak burada zedelenmiştir.
Eğitim çalışanlarının can güvenliği için önleyici ve koruyucu tedbirleri içermeyen kanun adeta başınıza bir şey gelirse, cezasını artırıyoruz demekte, oysa başınıza bir şey gelmemesi için her türlü güvenlik tedbiri devletimiz tarafından alınmıştır dedirtmeliydi.
Öğretmenlerin Mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda da " Sıfır" çekmiş bir kanun olmuştur.
Genç Eğitim Sendikası olarak bizler mesleğimizi satanlardan kurtulmak üzere bu mücadeleye çıkmış bulunuyoruz. Gelin sarı sendikalara kırmızı kart gösterip, onlardan mesleki temsiliyetimizi kurtaralım. Gelin bağımsız, siyaset üstü bir anlayışla, özgür mücadele verip, mesleki itibarımıza hep birlikte sahip çıkalım. Her mücadele zafer ile sonuçlanmayabilir ancak her zafer mutlaka bir mücadele sonucunda elde edilmiştir. Tüm eğitim çalışanlarını omuz omuza verip, bağımsız mücadele için sendikamıza davet ediyorum” açıklamalarında bulunuldu.