Elektrik, su ve gıda girişini engellemek, yakıt sevkiyatını durdurmak, sivillerin sığındığı hastane, kamp ve dini yapıları bombalamak, göçe zorlanan halkı hedef almak, fosfor bombası kullanmak...
İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazzelileri her gün bombalıyor. Bu saldırılarda savaş suçlarını aralıksız işliyor.
İsrail'e gelince sadece 'kınama'
Medya aracılığıyla her gün tanık olunan bu gerçeklere rağmen İsrail, işlediği suçlara karşılık sadece "kınama" ile karşı karşıya kalıyor.
Üstelik İsrail bu katliamlarını ilk kez de yapmıyor. Yıllardır baskı, şiddet ve abluka altında direnen Filistin Devleti, 2014 yılındaki saldırılar sonrası 2015’te Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) kuran Roma Statüsü’ne taraf olmuş, İsrail’in saldırılarının suç olduğuna ilişkin şikayetini mahkemeye bildirmişti.
Fakat mahkeme, bu süreci 6 yıl sonra yani 2021 tarihinde incelemeye aldı. Yine o dönem Başbakan olan Netanyahu ve ekibi hakkında soruşturma başlamasına karar verdi.
O soruşturma hala sürerken, yine İsrail tarafından daha büyük ve kapsamlı savaş suçları yine işleniyor.