Mutfak kültürü açısından Türkiye'nin önemli şehirlerinden biri olan Kahramanmaraş’t, bu zenginliğin en özel lezzetlerinden biri tarhana olarak karşımıza çıkıyor. Kökeni Orta Asya'ya dayanan tarhana, tarih boyunca hastalıklarda şifa niyetine kullanılan besleyici bir gıda olarak biliniyor. Maraş tarhanası, özellikle yöresel lezzet arayışında olanların vazgeçilmezi haline geliyor.
MISIR SEFERİ’NDEN ÖNCE YAPILIYOR
Tarhananın tarihi, 16. yüzyılda Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han dönemine kadar uzanıyor. Yavuz Sultan Selim Mısır seferine çıkmadan önce hem sağlıklı hem de sefer şartlarına uygun olacak yiyecek arayışına giriliyor. Bu ihtiyaç üzerine Padişahın Maraşlı annesi Gülbahar Hatun tarafından hazırlanan tarhana, uzun yolculuklarda askerlerin besin ihtiyacını karşılamak için yapılıyor. Hem kuru cips olarak yapılan ve yenilen tarhana hem de çorba olarak da tüketiliyor. Tarhana çorbası zamanla "dar hane çorbası" olarak da anılmaya başlanırken, sonralarda bugünkü ismini alıyor.
MARAŞ TARHANASI ÖNEMLİ BİLEŞENLER İÇERİYOR
Kahramanmaraş tarhanası, kendine özgü yapımı ve lezzeti ile diğer tarhana çeşitlerinden ayrılır. Yaz mevsiminde hazırlanan tarhananın çorbası, kış aylarında soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı şifa kaynağı olarak tüketilir. Maraş tarhanası, sahip olduğu yüksek besin değeri ile sağlık açısından oldukça faydalı olmakla birlikte; mineral, kalsiyum, demir ve magnezyum gibi önemli bileşenler içerir.
COĞRAFİ TESCİLLİ MARAŞ TARHANASI
Maraş tarhanasının coğrafi işaret tescili alması, bu geleneksel lezzetin sürdürülebilirliğini ve tanınırlığını artırdı. Kahramanmaraş’ta her evde yapılan bu özel tarhana, bozulmadan saklanır. Kahramanmaraş’ın eşsiz lezzeti tarhana, geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmez bir parçası olarak, nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor. Tarhana, sadece bir gıda değil, aynı zamanda şehrin kültürel mirasının önemli bir parçası konumunda bulunuyor.
