Vücuttaki doku ve organların yapıtaşı olan kök hücreler taşıdıkları DNA kodları ile hasarlı bölgenin iyileşmesinde önemli rol oynuyor. Ana hücreler olarak bilinen, her tür doku ve hücreye dönüşebilme, sınırsız bölünebilme yeteneğine sahip olan kök hücreler vücutta onarım ve yenilenmeyi teşvik ediyor. Ancak düzgün çalışacak kadar sağlıklı olmadıklarında yaşamı tehdit eden ciddi hastalıklar ortaya çıkabiliyor. İşte kök hücre nakli de tedavisi olmayan bu tür hastalıklarda kişiye umut olarak ikinci bir yaşam şansı veriyor.
Yaşamı tehdit eden durumlar ve kan hastalıklarının tedavisinde kök hücre nakli
Kök hücre nakli sağlıklı bir kişiden veya hastanın kendisinden toplanan kök hücrelerin tekrar hastaya verilmesi ile yapılan bir tedavi biçimidir. Lösemi (kan kanseri), lenfoma, nöroblastom, kalıtsal immün yetmezlikler, kalıtsal metabolik hastalıklar, otoimmün ya da immün disregülatuar gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların yanı sıra Akdeniz anemisi (beta talasemi), orak hücreli anemi, edinsel ve kalıtsal aplastik anemi gibi çeşitli kan hastalıklarının tedavisi için de kök hücre nakline başvurulabilir. Halk arasında kemik iliği nakli olarak da bilinen bu tedavi şekli iki farklı şekilde gerçekleştirilir. Sağlıklı bir kişinin kök hücrelerinin hastaya aktarılmasına allojenik nakil, hastanın kendi hücrelerinin önceden toplanıp dondurularak daha sonra kendisine aktarılmasına ise otolog nakil adı verilir. Allojenik nakilde kök hücre kaynağı olarak HLA uyumlu sağlıklı akraba veya akraba dışı vericilerle; kordon kanı ya da yarı yarıya uyuşumlu anne, baba, çocuk veya kardeşlerden yararlanılabilir.
Kök hücre vericiden iki yolla alınır
Sağlıklı vericiden kök hücre toplamanın iki yöntemi vardır. Bunlardan ilki damar yolu açılarak yapılan uygulamadır. Verici afarez cihazına bağlanır, kan cihazda dolaştığı sırada içinden kök hücreler ayrıştırılarak farklı bir torbada toplanır. Ameliyathane ortamında gerçekleşen ikinci yöntemde ise verici genel anestezi ile uyutulur ve kalça kemiğinden özel iğnelerle girilerek kemik iliği toplama işlemi yapılır.
Kök hücrenin uyumu için nakil öncesi hazırlık rejimi tedavisi uygulanır
Nakil sonrası yeni kök hücrelerin hastanın vücudu tarafından reddedilmemesi için, nakil öncesi kemoterapi ile immün sistemi baskılayan ilaçlardan oluşan ve hazırlık rejimi adı verilen ortalama bir hafta, 10 günlük bir tedavi uygulanır. Nakil günü, kök hücreler hastaya damar yolu ile verilir. Nakil süresi kök hücrenin miktarı ile hastanın kilosu ve yaşı gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir.
Nakil sonrası olası yan etkiler dikkatle takip edilmelidir
Hasta hazırlık rejimi süresince ve nakil sonrası ortalama 1 ay nakil ünitesinde kalmalı, doktor takibinde olmalıdır. Hastaya allojeneik kök hücre nakli (vericiden nakil) yapılmış ise 4.hafta verilen hücrelerin ne kadarının hastanın kemik iliğine yerleştiğine bakılır. Bu test sonrası genel durumu iyiyse ve herhangi bir problemi yoksa hasta taburcu edilir. Ancak bağışıklık sisteminin normale gelmesinin zaman aldığı bu dönemde çocuk hastanın enfeksiyon riskine açık hale geldiği unutulmamalıdır. Aynı zamanda kişide ağrı şikayetleri, mide bağırsak problemleri, iştah kaybı ve tat alma duyusunda farklılık gibi yan etkilerle saç kaybına ve deride bazı değişikliklere de bu dönemde rastlanabilir. Bu nedenle doktor tarafından planlanacak olan rutin kontrolleri aksatmamak çok önemlidir.
Ailelerin nakil konusunda kurallara harfiyen uyması beklenir
Nakil sonrası taburculukla başlayan yeni hayat en az tedavinin kendisi kadar önemlidir ve ailelerin azami dikkati göstermesi gerekir. Bu kapsamda hastanın yaşayacağı ev sürekli temiz tutulmalı, hasta ayrı bir odada kalmalı ve mümkün olduğunca ziyaretçi kabul edilmemelidir. Nakil hastasının kişisel hijyenine dikkat etmesi, güneşe çıkmadan koruyucu krem sürmesi, dışarıda maske takması, canlı aşı olan kişilerle temastan kaçınması ve nakil sonrası 1 yıl kadar denize ve havuza girmemesi uyulması gereken kurallar arasındadır.