Murat Karahan küçük öykülerden oluşan “Kırmızı Bavulum” adlı kitabı ile yakaladığı başarıyı bu kez de kitapseverlerle buluşturduğu “Sayina” adlı romanı ile taçlandırdı.
Yazmaya küçük yaşta başlayan Karahan, büyüklerinin anlattığı hikayeleri farklı bir dille kaleme alıp, çeşitli mecralarda okurlarıyla buluşturarak yazma serüvenine devam ediyor. Murat KARAHAN “Kimsenin kimseye benzemediği bu Dünya’da yazılabilecek ne varsa yazıldı, okunabilecek ne varsa okundu diye söyleyenleri ayrı tutarak, başladığım yazı yazma serüvenimde ikinci kitabım ile sizlerin karşısındayım. Görünmeyen ne varsa görmek, duyulmayan ne varsa duymak, bilinmeyen ne varsa bilmek lazımdı. Güçlü milletler ile güçsüz milletler arasında asırlardır süren haksızlığı görmeyen, duymayan ve bilmeyen kalmasın diye yazılan bir roman oldu. Sürgün yolunda yaşanan kayıpların insanların ruhlarında yarattığı derin izleri kaleme alırken, bir yandan da sürgünün izlerinde yükselen bir aşk hikayesini yazdım ” dedi.
Murat Karahan’ın “Sayina” adlı romanının konusu; İkinci Dünya Savaşı’nda Kırım’da yaşanan iki ailenin çetin şartlarda yaşadıkları göç hikayesidir. Türk ve Müslüman kimliğinin bu coğrafyalardan silinmesinin izlerini, göçe zorlanan topraklarından sürülen insanların geride bıraktığı derin acıları ve sürgünle birlikte Türkiye’de birleşen kalplerin hüznüne dokunan bir roman oldu.
