Organ nakli, kendi organlarının yetmezliği nedeniyle yaşamını sürdürmekte zorlanan hastalara yeni bir organın nakledilmesidir. Bu ancak organ bağışı ile mümkün olur. Organlar; ya hayatta iken kişi öldüğünde kullanılmak üzere, ya da bir yakınının hayatını kurtarmak için yaşarken karaciğerin bir kısmı veya bir böbrek olarak bağışlanır. Organ bağışının yaygınlaşması için toplumun bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı, 3-9 Kasım “Organ Bağışı Haftası” kapsamında organ bağışının önemi hakkında bilgi verdi.
Organ naklinin 2 kaynağı bulunuyor
Organların işleyişinin bozulması durumunda yerine yenisini koymadan yaşamın sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi mümkün olmamaktadır. Organ yetersizliği nedeni ile hayatı tehlikede olan hastalar için gerektiğinde değiştirilebilecek organlar akciğer, kalp, karaciğer, böbrek, pankreas ve ince bağırsaktır. Organ naklinin canlı verici ve kadavradan nakil olmak üzere 2 kaynağı bulunmaktadır. Kalp ve pankreas sadece kadavradan alınan organlar ile yapılabilirken; karaciğer, akciğer, böbrek ve ince bağırsak nakilleri kadavradan alınan organlarla yapılabildiği gibi canlı vericiden alınan parça organlar ile de yapılabilmektedir. Ülkemizde şu anda sadece karaciğer ve böbrek nakilleri canlı verici kullanarak yapılmaktadır.
Kadavradan bağış az olursa canlı vericiler kullanılıyor
Bir ülkeden yeteri kadar organ bağışı olmaz ise, hastaların hayatlarını kurtarmak sadece canlı vericilerden alınan organlar ile mümkün olabilmektedir. Bu yüzden organ bağışı çok önemlidir. Dünya çapında yapılan organ bağışı ve nakli istatistiklerine göre (elimizde en son 2021 yılı istatistikleri mevcuttur) 2021 yılında dünyada 144 bin 302 organ nakli yapılmıştır. Bu rakam 2020 yıllına göre %11 civarında artmıştır. Geçmiş yıllara bakıldığında da bu oranların her yıl %5 -10 arasında arttığı görülmektedir. Yine hesaplara göre 2021 yılında dünyada saatte 16 organ nakli gerçekleştirilmiştir. Bu yüksek gibi görünen organ nakli sayıları aslında tüm nakil ihtiyacının sadece %10' ununu karşılamaya yetmektedir. Başka bir deyişle insanlar organ nakli yapılamadığı için ölmeye devam etmektedir. Bunun için organ bağışı artmalıdır. Buna rağmen kapanmayan organ açığı bütün dünyada canlı vericili organ nakline olan ilgiyi artırmıştır.
Türkiye kadavradan organ bağışında çok geride yer alıyor
Organ naklini uzun yıllardır yapan Batı toplumlarında organ bağışı milyon nüfus başına 40’a kadar çıkmaktadır. Örneğin 10 milyonluk bir nüfusta bağış oranı milyon başına 30 olsa, bu yılda 300 adet organ vericisi anlamına gelir. Bu vericilerinden 200 tanesi bile kullanılsa birçok insanın hayatının kurtulmasına vesile olabilmektedir. Türkiye bağışlanan yani kadavradan organ nakli konusunda maalesef çok gerilerdedir. Milyon nüfus başına 2-4 civarında bir organ bağışı oranı bulunmaktadır. 91 ülkenin verileri toplanarak elde edilen sonuçlara göre 2021 yılında Dünyada 92.000 böbrek, 35.000 karaciğer, 2025 adet pankreas ve nakli 172 ince bağırsak nakli yapılmıştır. Bunların %75 – 80' in kadavradan elde edilen organlarla yapılan nakillerdir. Ülkemizde ise 2021 yılında 1600 civarında karaciğer ve 3600 civarında da böbrek nakli yapılmıştır. Bu nakillerin yaklaşık %10’u kadavradan alınan organlardan, %90’ı ise canlı vericili nakillerden yapılmıştır. Görüldüğü gibi organ bağışının azlığı ve organ bulma sıkıntısı canlı vericiler kullanılarak aşılmaya çalışılmaktadır.