Son dönemde alınan önlemlerle birlikte sıfır otomobil fiyatlarında istikrar sağlandı ve bayilerdeki eski satış yöntemleri sona erdi.

Yüksek faiz oranları ve nakit paranın değer kazanması, distribütörleri fiyat ayarlamaları konusunda daha dikkatli olmaya yöneltti.

Otomotiv piyasasında yaşanan bu gelişmelerin detayları şöyle:

Piyasadaki Düzenleyici Kararların Etkisi

Türkiye'de sıfır ve ikinci el otomobil piyasasında alınan düzenleyici kararlar, son bir yıldır etkisini sürdürüyor. Hem alınan önlemler hem de piyasanın mevcut durumu, tüketicileri tasarrufa yönlendirirken, otomobil satışlarının eski popülerliğini kaybettiği gözlemleniyor.

Stokçuluk, fiyat manipülasyonu ve müşteri sıralama gibi ticaret dışı uygulamalar artık sona ermiş durumda. Bayiler, araç satışlarında kampanyalar düzenleyerek müşterileri doğrudan iletişim yoluyla bilgilendiriyor.

İkinci El Piyasasındaki Farklı Görüşler

İkinci el otomobil piyasasında galericiler arasında farklı görüşler mevcut. Bazı galericiler, günlük en az iki araç satışı gerçekleştirdiklerini ve noterlerde satış sıraları oluştuğunu belirtirken, birçok galerici ise internet sitelerindeki durgunluk nedeniyle endişeli. Genel olarak, ikinci el otomobil pazarında eski canlılık görülmüyor ve hareketlilik sınırlı kalıyor.

Sıfır Otomobil Fiyatlarının Durağanlaşmasının Nedenleri

Sıfır otomobil fiyatlarının durağanlaşmasının arkasında birkaç önemli neden bulunuyor. Döviz kurlarındaki stabilite, yüksek mevduat faizleri ve taşıt kredisi faiz oranlarındaki artış, finansmana erişimi zorlaştırıyor. Bu sebeplerle fiyatlar, geçmişte olduğu gibi her ay 100 bin lira artış göstermiyor. Reel piyasa koşulları doğrultusunda makul fiyat artışları gözlemleniyor. Ayrıca bazı araçlarda kasa değişiklikleri nedeniyle fiyatlarda dalgalanmalar yaşanabiliyor.

Ağustos Ayının En Ucuz Otomobilleri

Ağustos ayında piyasada öne çıkan en ucuz otomobil, Güney Koreli KIA Picanto oldu. Picanto'nun fiyatı 850 bin lira olarak belirlenirken, Citroen C3 900 bin lira ile ikinci sırada yer aldı. Hyundai i10 ise 905 bin lira ile üçüncü sırada bulunuyor. Bu fiyatlar, tüketiciler için daha makul seçenekler sunarak pazardaki dengeyi koruyor.

Otomobil Sahipliği ve Ek Maliyetler

Otomobil satın almanın yalnızca satın alma maliyetiyle sınırlı olmadığı, birçok sabit giderin de hesaba katılması gerektiği unutulmamalı. Motorlu Taşıtlar Vergisi, zorunlu trafik sigortası, opsiyonel kasko, muayene ve yıllık periyodik bakım gibi harcamalar, en düşük maliyetli otomobillerde bile yıllık yaklaşık 50 bin liralık bir masraf yaratıyor. Bu durum, otomobil sahiplerinin ek maliyetlerle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Otomobil Yatırımı ve Getiri Alternatifleri

Bugünkü mevduat faizi koşullarında, 1 milyon lira bir aylık vadede yatırıldığında yaklaşık 50 bin lira getiri sağlanıyor. Bu durumda, otomobile ihtiyacı olmayan bireyler, tasarruflarını yatırım araçlarına yönlendirerek daha yüksek getiri elde edebilirler. Bu tür yatırımlar, otomobil sahiplerinin ödeyeceği sabit maliyetlerden kaçınmasına olanak tanıyor.

Yatırım Aracı Olarak Otomobil: Değer Kaybı ve Riskler

Otomobil piyasasında yaşanan fiyat dengesizlikleri, arz ve talep arasındaki değişkenlikler, otomobili yatırım aracı olarak değerlendirmeyi zorlaştırıyor. Fiyatların dalgalanması ve ekonomik koşullar, otomobil alımını cazip bir yatırım seçeneği olmaktan çıkarıyor. Bu durum, otomobil alımının sadece bir ihtiyaç olarak görülmesine neden oluyor.

Değer Kaybı ve Garajda Bekletilen Araçlar

Sıfır otomobil alıp garajda bekletenler, araçlarını satamamaları nedeniyle sürekli değer kaybına uğruyor. Her geçen gün azalan talep ve fiyat dengesizlikleri, bu araçların yatırım olarak değerini olumsuz etkiliyor. Bu tür araçlar, sahiplerine maddi kayıplar yaşatabiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi