Sohbaharla birlikte yaşanan değişiklik bağışlık sistemimizi etkileyerek hastalıklara yakalanma riskini artırabiliyor. Yataş Uyku Kurulu Üyesi Dr. Dyt. Çağatay Demir, sağlıklı bir bağışıklık sistemi için yeterli uyku, dengeli beslenme ve hijyenin önemine dikkat çekiyor.

Çoğu zaman ihmal etsek, hatta kıymetini bilmesek de en değerli varlığımız sağlığımız. Sonbaharın gelmesiyle de bağışıklık sisteminde bazı değişiklikler yaşandığı için hastalıklara yakalanma ihtimalini de artırabiliyor. Örneğin; hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, bağışıklık sisteminin uyum sağlamasını zorlaştırabiliyor. Soğuk hava, direkt olarak bir hastalık nedeni olmasa da, soğuk havaya bağlı olarak kapalı alanların yeterince havalandırılmaması üst solunum yolları enfeksiyonlarını tetikleyebiliyor. Bunun yanı sıra günlerin kısalması ve güneş ışığının azalması, vücudun D vitamini üretimini etkileyerek, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabiliyor. 

Sonbaharda kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunma sıklığımızın arttığını, bu durumun ise enfeksiyon riskini artırabileceğini hatırlatan Yataş Uyku Kurulu Üyesi, Dr. Dyt. Çağatay Demir, “Mevsimsel değişmelere bağlı olarak meyve ve sebzelerin çeşitliliği değişebilir ve bazı insanlar meyve ve sebze tüketimini azaltabilir. Yetersiz beslenme, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Sonbahar, bazı insanlar için okula dönüş ve iş yükü artışı gibi nedenlerle stresli bir dönem olabilir. Stres ve yorgunluk, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir” diyor.

Yeterli uyku ve dengeli beslenme bağışıklık sistemini destekliyor

Renkli meyve ve sebzeler, tam tahıllar ve sağlıklı protein kaynakları içeren dengeli bir beslenme şeklinin, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olabileceğini hatırlatan Dr. Dyt. Demir, şöyle devam ediyor: “Bazı vitamin ve mineraller bağışıklık fonksiyonlarında önemli görevler üstlenir. Örneğin C vitamini, beyaz kan hücrelerinin üretimini destekler ve enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olabilir. Narenciye meyveleri, kırmızı biber, brokoli ve kivi gibi gıdalarda bulunur. D vitamini, bağışıklık hücrelerinin işlevini destekler. Temel kaynağı güneş ve gıda takviyeleridir. Kırmızı et, deniz ürünleri, kabak çekirdeği ve tam tahıllarda bulunan çinko, bağışıklık hücrelerinin normal işlevini destekler. Kırmızı et, deniz ürünleri, kabak çekirdeği ve tam tahıllarda bulunur. Selenyum, antioksidan özellikleri ile bağışıklığı destekler. Probiyotikler, bağırsak sağlığını destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Omega-3 yağ asitleri, inflamasyonu azaltabilir ve bağışıklık sistemini destekleyebilir.” 

Beslenme dışında yeterli uykunun önemine de değinen Dr. Dyt Demir, yeterli ve kaliteli bir uykunun bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olduğunu belirtiyor. Düzenli egzersiz, stres seviyesini kontrol altında tutmanın da bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirten Dr. Dyt Demir, elleri sık sık yıkamanın ve hijyen kurallarına uymanın enfeksiyonlardan korunmadaki rolünü de hatırlatıyor. 

Çocuğunuzun bağışıklığını korumak için beslenme çantasına sağlıklı besinler ekleyin

Okul dönemindeki çocukların sağlıklı beslenmenin bağışıklık sistemini korumak için önemine de değinen Dr. Dyt Demir, Çocukların beslenme çantasında peynir, haşlanmış yumurta gibi protein kaynakları, tam buğday ekmeği, yulaf ezmesi, tam tahıllı krakerler gibi tam tahıllar, havuç, salatalık, biber gibi sebzeler, muz, elma, armut gibi meyveler, fındık, badem, ceviz gibi sağlıklı atıştırmalıklar ve su, süt, ayran gibi sağlıklı içecekler bulundurmalısınız. Bunun yanı sıra porsiyon kontrolü ve tazelik gibi unsurlara da dikkat etmelisiniz. Kahvaltıyı da ihmal etmemeli; protein, kompleks karbonhidrat ve sağlıklı yağlar içeren bir kahvaltı tercih etmelisiniz. Kahvaltı yapmayı sevmeyen çocuklar için süt, meyve ve kuru yemişlerle smoothie’ler, enerji barlar hazırlayabilirsiniz” diyor. 


 

Kaynak: Bülten