Türkiye Komünist Partisi, Koç Holding işçilerine seslenen bir mektup yayımladı. "Holdinglerin mal varlıkları ve kârları halkımıza feda olsun" diyerek kapısına dayandığımız holdinglerin işçilerine yapılan çağrıda “Mesele, bildiğimiz, yakındığımız, öfkelendiğimiz sorun ve haksızlıklara karşı örgütlü bir biçimde karşı koymak.” vurgusu yapılıyor. Koç Holding işçileri için kaleme alınan mektup şöyle:

“Koç Holding işçisi arkadaş,

 

Türkiye’nin en büyük, dünyanın da en büyük 500 sanayi devinden biri olan bir holding çatısı altında çalışmanın bazı açılardan “ayrıcalık” olduğunu biliyoruz. Sigortasız, kayıtsız çalışan yok. Holding kriz dönemlerinde kolay kolay daralmıyor. Buna yıllardır paranın gücü arkaya alınarak yaratılan Koç Grubu imajının yarattığı “prestij”i de ekleyebiliriz. Gerçi bu prestijin Koç’ta çalışanlar açısından somut bir getirisi yok. Hatta çoğu kez en küçük bir hak arayışında “Koç’ta çalışıyorsunuz, daha ne istiyorsunuz”a çıkan bir duvarla karşılaşıyorsunuz.

 

Aslında konu çok basit. Siz yaşamınızı sürdürmek için çalışmak zorundasınız. İster üretimde, tezgah başında, ister kalite kontrolcü olarak, ister ar-ge departmanında, ister lojistikte… Koç Holding ya da başka bir patron çok fark etmiyor. Sonuçta siz çalışıyor, emeğinizin karşılığını değil, bir bölümünü alıyorsunuz, diğer bölümüyle de patron kâr ediyor.

 

Koç Holding herhangi bir patron değil. Ülkemiz açısından bir simge. Geçtiğimiz haftalarda TKP, Türkiye’nin belli başlı holdingleriyle ilgili olarak kamuoyunu aydınlatan yayınlar hazırladı ve eylemler düzenledi. Bu holdingler arasında doğal olarak Koç da vardı.

 

Koç Holding bünyesindeki şirketlerde çalışan parti üyelerimiz var. Bu eylemlerden sonra bizi arayan, ileti gönderenler oldu. Partimize katılmak isteyen, çalışma koşullarına ilişkin ek bilgi veren işçilerin yanı sıra yönetim kademelerinden de bizimle temasa geçmek isteyenler oldu.

 

Yıllardır dile getirilen “Koç Holding’de yaprak kıpırdasa yönetimin haberi olur” sözünde elbette bir haklılık payı var. İşçilerin hak arama çabalarına karşı erken uyarı sistemi gibi çalışan bir muhbir ağı oluşturma konusunda en deneyimli sermaye gruplarından birinden söz ediyoruz.

 

Ancak şu hesaba katılsın: Tersi de geçerli. Nerede bir haksızlık, adaletsizlik varsa, bizim de haberimiz oluyor.

 

Mesele, bildiğimiz, yakındığımız, öfkelendiğimiz sorun ve haksızlıklara karşı örgütlü bir biçimde karşı koymak. Diğer türlü patronun verdiği ile yetinmeye, mobbing ve benzeri uygulamalara katlanmaya, bazen de hiç beklemediğiniz bir anda kapının önüne konmaya razıyız demektir.

 

Gelin bunu kabullenmeyelim ve eşitsizliklere karşı gücümüzü birleştirelim. Unutmayalım, Koç Holding’te sömürülmek değil, mücadele etmek ve örgütlenmektir asıl itibar kaynağı.”

Kaynak: bülten