Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), sağlık turizmi alanındaki gelişmeleri üyelerine aktarmak amacıyla 14 farklı şehirde kamudan üst düzey bürokratların da katılımıyla "TÜRSAB Sağlık Turizmi Çalıştayı" gerçekleştirdi.
Birlikten yapılan açıklamaya göre, TÜRSAB, Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığından üst düzey isimleri, 120'den fazla seyahat acentesi temsilcisiyle çalıştayda buluşturdu.
Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Yönetmeliği'nde yapılması planlanan değişiklikleri ve sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren seyahat acentelerinin yaşadığı sektörel sorunları ele almak amacıyla düzenlenen çalıştaya, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB Başkan Yardımcısı Davut Günaydın, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri, Elif Ural, Erol Türk, Engin Ceylan, TÜRSAB Başkan Başdanışmanı Öner Uygun'un yanı sıra Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Eray Yaz, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Grup Başkanı Mehmet Fatih Özmen, USHAŞ Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ Genel Müdürü Behlül Ünver, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sağlık ve Seyahat Hizmetleri Şube Müdürü Özgün Özenci, Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Genel Sekreteri Fatih Özer, HİB Genel Sekreter Yardımcısı Üzeyir Işık ile birçok acente temsilcisi katıldı.
Açıklamada çalıştaydaki konuşmasına yer verilen Firuz Bağlıkaya, sağlık turizminde yaşanan sıkıntıları, seyahat acentelerinin talep ve beklentilerini kamunun en üst düzey yetkililerine doğrudan aktarabileceklerine dikkati çekerek, Türkiye'nin gerek sağlık alt yapısıyla gerek yetişmiş insan gücü ve hizmet kalitesiyle gerekse de nitelikli turizm tesisleriyle dünyanın en önemli sağlık turizmi destinasyonlarından biri olduğunu aktardı.
Geçen yıl Türkiye’ye sağlık turizmi kapsamında 1,5 milyon kişi gelirken, sağlık turizminden 3 milyar dolar gelir elde edildiği bilgisini paylaşan Bağlıkaya, "Ama bu rakama ne kamu ne de biz ikna değiliz. Sağlık turizminden 2 bin dolar gibi kişi başı ortalama gelirin çok daha yüksek olduğunu bu alanda çalışan arkadaşlarımızdan dinliyoruz. Tabi ki sorunlar var. Fiyatları aşağıya çeken merdiven altı dediğimiz işler var. Kamu görevlisi çok değerli yöneticilerimiz ve bizler bunları engellemek için sizlerle bu toplantıları yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bağlıkaya, daha iyi performans sergileyebileceklerine inandıklarını belirterek, "3 milyar dolar değil, neden 10-12 milyar dolar gelir elde etmeyelim. Hep birlikte çalışarak bunu başaracağız." değerlendirmesinde bulundu.
Bir turizm unsurunun satılabilir ürün haline getirilmesi ve tüketicisine ulaşmasında seyahat acentelerinin olmazsa olmaz olduğunu belirten TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, "Bu bakımdan seyahat acentaelerinin sağlık turizminin gelişimi konusundaki çalışmalarının çok özel bir önemi bulunuyor. Bu çalıştay da sağlık turizmi alanında önümüzü daha net görmemizde ve işimizi daha başarılı bir şekilde icra etmemizde kılavuz niteliğinde olacak." açıklamasını yaptı.
- "Hizmet kalitemiz yüksek olmalı"
Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar da sağlık turizmini, hizmet ihracatı olarak değerlendirdikleri için büyük önem verdiklerini aktararak, 2012-2024 arasında 3,5 milyar lira destek verdiklerini kaydetti.
Sağlık kuruluşlarıyla seyahat acentelerini eşit oranda desteklediklerine, sektöre aynı zamanda Turquality programı kapsamında da destek verdiklerine işaret eden Kaçar, "Sağlık turizminin geliştirilmesi için Sağlık Bakanlığı, HİB, TÜRSAB ve üniversitelerle yakın çalışıyoruz. Çalışmalar için 30 hedef ülke belirledik. Sağlık turizminde sürdürülebilirliği sağlamak için markalaşmak gerekiyor. Bunun için hizmet kalitemiz yüksek olmalı. Önümüzdeki dönem de buna ağırlık vereceğiz." şeklinde görüş belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Grup Başkanı Mehmet Fatih Özmen ise sağlık turizmi hizmetlerinin hukuki alt yapısında boşluklar olduğunu vurgulayarak, bu nedenle öncelikle kanun altyapısının oluşturulması gerektiğine dikkati çekti.
Özellikle sağlık hizmetlerinde paydaşların cezai ve idari sorumluluklarının net şekilde belirtilmediğini kaydeden Özmen "Önce bir sağlık turizmi kanununa ihtiyacımız var. Sağlık turizmi ve spor turizmi, can suyu verilmesi gereken, desteklenmesi gereken alanlar. 13. Maddede değişiklik yapılması gerekiyor. O değişirse KDV ile alakalı sorun ortadan kalkıyor." ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Eray Yaz da sağlık turizmi alanında yönlendirici reklamların olmaması gerektiğini vurgulayarak, "Biz sizi destekliyoruz. Bizim buradaki amacımız yönlendirici reklamlar olmaması. En iyisini biz yapıyoruz tarzı reklamlar sağlık konusunda pek uygun değil. Taleplerinizi aldık. Halkın sağlığını da ön plana alacak şekilde bunun sınırlarını çizebiliriz." açıklamasında bulundu.