Kahramanmaraş'ta yaklaşık 10 yıl önce böbrek yetmezliği tanısı konan ve uygun nakil çıkmadığı için diyalizle hayatını sürdüren 51 yaşındaki Gülay Bağdatlı, beyin ölümü gerçekleşen kişiden alınan böbrekle yeni hayatına başladı.
2015 yılında şiddetli karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede böbrek yetmezliği teşhisi konulan ve haftanın üç günü diyaliz tedavisiyle yaşamını sürdüren Bağdatlı, böbrek nakli için Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Merkezi'ne başvurdu.
6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerden de kurtulan Bağdatlı, Organ Bağışı Haftası'nda, beyin ölümü gerçekleşen kişinin böbreğinin nakledilmesiyle 9 yıl 8 ay sonra sağlığına kavuşarak ikinci defa hayata "Merhaba" dedi.
Bağdatlı, depremde ölen kız kardeşinin emaneti olan 4,5 yaşındaki yeğeni Mehmet Emin Özdoğan ile mutlu, huzurlu ve sağlıklı yaşam sürmenin hayalini kuruyor.
Gerçekleştirilen naklin ardından sağlıklı günlerine dönmek için sabırsızlandığını belirten Gülay Bağdatlı, AA muhabirine, zorlu diyaliz günleri geride kaldığı için çok mutlu olduğunu ifade etti.
Sağlığın önemine dikkati çekerek tedavi sürecinin zorluğuna değinen Bağdatlı, şöyle konuştu:
"2008 yılında sürekli karın ağrısı şikayetiyle doktora gidiyordum fakat bu ağrının önüne geçilemiyordu. Daha sonra Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne geldim ve tetkiklerde protein kaçağı olduğu belirlendi. Bu şekilde 7 yıl boyunca diyet yaptım ve ilaç kullandım. 2015 yılında da diyalize girmeye başladım. Makine diyalizinin ardından periton diyalizine geçtim. 2019 yılında geçirmiş olduğum trafik kazası sonucu da periton diyalizinden ayrılmak zorunda kaldım. 4 yıldan bu yana da makine diyalizi yapıyoruz. Makine diyalizi çok ağır ve zorlu. Bu süreçte suya bile hasret kalıyorum çünkü bu süreçte dikkatli olmazsam diyaliz hem kötü hem de ağır geçiyor."
Herkesi organ bağışçısı olmaya davet eden Bağdatlı, "9 yıl 8 aydır organ nakli için uygun böbrek bekliyorum. Hastanemizden organ nakli için beni aramışlar fakat ulaşamamışlar. Ağabeyime ulaşmışlar ve nakil için uygun böbreğin bulunduğunu söylemişler. Ben de duyunca havalara uçtum. Şu anda nakil sağlandı ve sağlıklı bir hayata başlamak için sabırsızlanıyorum." ifadelerini kullandı.
- Yeğeniyle hayata tutundu
Bağdatlı, 6 Şubat 2023'teki depremlerde annesi, babası ve 2 kardeşini kaybeden yeğeniyle yaşadığını dile getirdi.
Yeğeni Mehmet Emin'in depremi yaşadığında 3 yaşında olduğunu ifade eden Bağdatlı, şunları kaydetti:
"Yeğenim depremde annesi, babası ve 2 kardeşini kaybetti. Şu anda 4,5 yaşında, kreşe gidiyor ve beraber yaşıyoruz. Onun şansına Rabb'im organ nakli için fırsat yakalattı. Yeğenime ben bakıyorum. İnşallah sağlığıma kavuştum ve bundan sonrada daha iyi bakacağım. Sağlıklı bireylerimizden erken yaşta tüm organlarını bağışlamalarını istiyorum. Toprağın altında çürümesin organlar. Bir organ, bir hayat demektir. Böbreğin kıymetini, suyun kıymetini diyaliz hastalarına sorun. Nakilden sonra kendimi iyi hissediyorum. Organ bağışında bulunan aileden Allah razı olsun. İnşallah onlarla da tanışıp teşekkür etmek isterim. Bu süreçte bana destek olan ve nakli gerçekleştiren tüm hocalarıma teşekkür ediyorum."
- "Hastamız gayet iyi ve böbreğimiz çalışıyor"
KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Merkezi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda görevli Dr. Öğretim Üyesi Sezgin Topuz da gerçekleşen başarılı organ naklinin Organ Bağışı Haftası’na denk gelmesinin kendileri için ayrıca değerli olduğunu ifade etti.
Türkiye'de her yıl 3-9 Kasım tarihlerinin Organ Bağışı Haftası olarak kutlandığını hatırlatan Topuz, "Organ Bağışı Haftası'nın başında bir bağış gerçekleşti. İki böbrek ve bir karaciğer, organ bağışı bekleyen hastalara nakledildi. Bu organlardan biri, Kahramanmaraş’ta uzun zamandır böbrek bekleyen 51 yaşındaki hastamıza başarılı bir operasyonla nakledildi. Şu anda hastamız gayet iyi ve böbreğimiz çalışıyor." diye konuştu.
Ülke genelinde çok fazla organ bağışı bekleyen bireyin olduğunu ifade eden Topuz, şöyle konuştu:
"Organ bağışı için iki kaynak var. Bunlardan biri akrabadan yapılan ve hayattayken yapılan bağış, diğeri ise çeşitli sebeplerden dolayı beyin ölümü gerçekleşen bireylerden yapılan bağışlar. Organ bağışı bekleyen kişilerin sayısının azaltılması için kadavradan yapılan organ bağışı sayısının artırılması gerekiyor."