Ersin Yıldırım ve Kenan Kesikyürek… Bir zamanlar Adana Merkez Endüstri Meslek Lisesi’nin elektrik bölümünde aynı sınıfta okuyan iki öğrenciydi. Nasıl olduysa okulun ilk günlerinde yaptıkları küçük bir tartışmanın ardından kavgaya tutuştular. İşte o kavga iki gencin hayatını değiştirdi.

Ondan sonra öyle güçlü bir dostluk kurdular ki; yaptıkları kavga 24 yıl sonra onları iki güçlü iş insanı haline getirdi.

Tecrübe ve deneyimlerini Adana ile paylaşan iş insanları Ersin Yıldırım ve Kenan Kesikyürek, şimdi Türkiye’de elektrik, elektronik, otomasyon, aydınlatma, havalandırma ve ısı elemanları sektörünün aranılan isimleri haline geldi.

BÜYÜK DOSTLUKLAR KAVGAYLA BAŞLARMIŞ

İş insanı Ersin Yıldırım, lise yıllarında başlayan ve hâlâ devam eden dostluklarının ömür boyu süreceğine inandığını belirterek, “Kenan sınıf arkadaşımdı. Hani ‘Büyük dostluklar kavgayla başlarmış’ derler ya, bizim tanışmamız da öyle oldu. Yaptığımız küçük kavga güçlü bir dostluğa dönüştü. Kaderin bir tecellisi yani... O günden sonra daha çok görüşmeye başladık. Kenan, Tepebağ mahallesinin çocuğuydu, bu mahalle de elektrikçilerin yoğun olduğu bir yerdi ve o burada çalışıyordu. Çekirdekten yetişme bir elektrikçiydi yani… Lise birinci sınıftan beri bu sektörü avucunun içi gibi biliyordu” dedi.

TAHSİN YILDIRIM İLE TANIŞMA

Adana’da elektrik ve elektronik sektörünün duayenlerinden ve Güney Eğitim Vakfı’nın kurucularından merhum Tahsin Yıldırım ile tanışma serüvenlerini anlatan Ersin Yıldırım, “Kenan bir gün mahalleden geçerken Tahsin Yıldırım’ın dükkânındaki cama asılı ‘eleman aranıyor’ ilanını görüyor. Lisenin bittiği yaz oraya iş başvurusunda bulunuyor ve işe başlıyor. Ondan sonra ben Kenan’ın yanına sürekli gidip onunla görüşüyordum. Derken aynı yerde bir ay sonra ben de işe başladım. Tahsin Yıldırım bizim için bir patron değil ebeveyn gibiydi. İkimize de sonsuz bir güveni vardı, bazen bir ay işyerine gelmediği olurdu. Çünkü biz o işyeri kendimizin gibiymiş gibi gece yarılarına kadar çalışıyor ve zaman zaman da riske giriyorduk. Tahsin Yıldırım bazen, “Sizi kıskanıyorum, keşke ben de gençken sizin gibi girişken olsaydım. Kendi paranız olsa bu kadar riske girmezdiniz” derdi. Onun güveni bizi çok mutlu ederdi” diye konuştu.

Attachment 707819 2 13E79395D24Ca51B1Be366E534B0B55C 1722869326

YAHUDİ GELİP ONDAN ÖĞRENMELİYDİ

Ticaret ahlakı ile dürüst ve ilkeli çalışmayı Tahsin Yıldırım’dan öğrendiklerini anlatan Yıldırım şöyle devam etti: “Hani, ‘Ticareti Yahudi’den öğreneceksin’ derler ya, asıl Yahudi gelip ticareti Tahsin Yıldırım’dan öğrenecekti. Çünkü inanılmaz derecede dürüst bir adamdı. Müşterisine sadıktı. Müşterileriyle kurduğu diyalogda paradan çok dostluk olurdu. İnsan kendini değerli hissettiği yerdedir. Onun yanına gelenler kendini değerli hissediyordu. Tahsin Yıldırım bazen olmazdı. Malzeme almaya gelenler ‘Tahsin Bey burada mı?’ diye merakla sorarlardı. ‘Yok, onu da satın alacaksınız’ diye espri yapardık. Ben malzeme satmanın peşimdeydim, onlar Tahsin Bey’i görmenin peşinde. Yani gelen müşteriler onu o kadar merak ederlerdi.”

TAHSİN YILDIRIM VEFAT EDİNCE…

O yüce gönüllü iş insanı Tahsin Yıldırım koronavirüs sürecinde vefat edince Ersin Yıldırım ve Kenan Kesikyürek de bir karar vermek durumunda kaldılar.

Yıldırım o dönemi şöyle anlattı: “Bir zamanlar ona ‘Baba’ diyen adamlar bize iş teklifinde bulundu, kabul etmedik. Bugüne kadar onu hiç yarı yolda bırakmamıştık, şimdi bırakmamız da mümkün değildi. ‘Ölüm hak miras helal’ olduğu için onun vefatından sonra mirasçılar devreye girdi. Ağabey kardeş gibiydik ama onlar da bir kararsızlık içindeydi. ‘Açık mı kalsın, kapatalım mı? Sizi ortak mı edelim? Size daha iyi bir maaş verelim mi?’ gibi konuşmalar yapıldı. Bizim talebimiz farklı oldu. İstişareler yaparak kendimize yeni bir yol çizdik.”

İSTANBUL’DAKİ İTİBARINI GÖRDÜK

Sektör temsilcileriyle görüşmek için İstanbul’a gittiklerinde çok farklı bir ortamla karşılaştıklarını dile getiren Ersin Yıldırım şöyle devam etti: “İş dünyasında itibarın ne demek olduğunu orada gördüm. İtibar paradan da değerliymiş onu anladım. Tahsil Yıldırım’ı duyanlar bize orada kendi evlatları gibi sahip çıktılar. Yine böyle bir 15 Temmuz akşamıydı bizi misafir ettiler. Ve biz şimdi o sanayicilerle daha sık görüşüyoruz. O gece Kenan ile oturup parayı değil de biz bu itibarı nasıl devam ettirebiliriz diye konuştuk. Çünkü Tahsin Yıldırım İstanbul’daki sektör temsilcilerinin öyle bir gönlünü kazanmış ki adını duyunca bile çok etkilendiler. İstanbul’dan geldikten sonra Kenan ile birlikte yeni bir işyeri açtık. Bu bölgedeki bütün büyük esnaflar bize omuz verdi, sahip çıktılar. Sonra aramıza yeni katılanlar oldu. Çalışan sayımız arttı. Öğrenciler geldi, onları yetiştirdik. Şimdi yeni yatırımcı dostlarımızla yolumuza devam ediyoruz. İşlerimizi para üzerine değil, itibar üzerine yürütüyoruz. İtibarımız bizim için her şeyden çok değerlidir. Bugüne kadar böyleydi bundan sonra da böyle olacak”

GENÇLER KENDİNİZE GÜVENİN

Hayatın hangi aşamasında olursa olsun insanların kendilerine güvenmeleri gerektiğini söyleyen Ersin Yıldırım, gençlere ve yatırımcı olmak isteyenlere şu önerilerde bulundu: “Her şeyden önce kendinize güvenin. Birlikte çalıştığınız arkadaşınıza, müşterilerinize ve çalışanlarınıza ihanet etmeyin. İtibarı her şeyden üstün görün. İşinizi çok sevin. Sizi eğitenleri unutmayın. Ki biz hâlâ meslek lisesindeki öğretmenlerimizle görüşüyoruz. Ne yaparsanız yapın sadakatli olun. Emeğinizi ve alın terinizi kirletmeyin. Siz müşterilerinizi velinimetiniz gördüğünüz sürece müşterileriniz de sizi yalnız bırakmayacak ve ömür boyu bu dostluğunuz devam edecektir. Tahsin Yıldırım’ın bize bıraktığı emanet gibi…”

Attachment 707819 5 13E79395D24Ca51B1Be366E534B0B55C 1723764148

Kaynak: Haber Merkezi