Güven Hastanesi Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümünden Uzm. Dr. Handan Erol Mart, kış mevsiminde doğru bakım uygulamaları, doğal yöntemler ve medikal çözümlerle cilt sağlığının korunabileceğini belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, kış mevsiminde cildi korumanın önemli olduğunu belirten uzmanlar, doğru şekilde nemlendirme ve güneş kremi kullanmanın cilt bariyerini güçlendirdiğini, çevresel etkilere karşı cildi korunaklı hale getirdiğini vurguluyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Uzm. Dr. Handan Erol Mart, kuru ve soğuk havanın etkisiyle cilt bariyerinin zayıflayacağını, bu nedenle soğuk kış günlerinde cilde fazladan özen gösterilmesi gerektiğine değindi.

Düşük sıcaklıkların, kuru hava ve ısıtıcıların etkisiyle ciltte kuruma, hassasiyet, çatlama ve pul pul dökülmeye yol açabileceğini kaydeden Mart, "Doğru bakım uygulamaları, doğal yöntemler ve medikal çözümlerle cildinizin sağlığını koruyabilir ve egzema oluşumunu önleyebilirsiniz. Shea yağı, gliserin, seramid veya hyaluronik asit içeren yoğun nemlendiriciler, kış için uygundur." ifadelerini kullandı.

Kış döneminde cilt sağlığı için çeşitli önerilerde bulunan Mart, şunları kaydetti:

"Banyo yaparken çok sıcak su kullanılmasını önermiyoruz. Her banyodan sonra cildinizi nemlendirirseniz, nem orada hapsolur. Dudak ve ellerin ise daha yoğun ilgiye ihtiyacı var. Elleri her yıkamadan sonra nemlendirmek, el egzeması riskini belirgin azaltıyor. Vücudumuzun tamamını nemlendirmemiz lazım. Tüm cildimizin neme ihtiyacı var. Saç ve tırnak için de kışın nemlendirme önemli. Saç bakım yağları, nem maskeleri, tırnaklar için koruyucu balmlar kullanılabilir. Kuruyan ve yıpranmış saçlar için Hindistan cevizi yağı, jojoba yağı ve argan yağı gibi organik yağlar kullanılmalı."

Kış döneminde vücudu susuz bırakmamak gerektiğini kaydeden Mart, cildin kurumaması için günde en az 2 litre su içmenin alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini belirtti.

- "Sabun kullanmayın"

Sabun kullanmanın dermatolojik olarak cildi olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Mart, sabunun yüksek pH seviyesi nedeniyle cildin doğal koruyucu tabakasına zarar vereceğine ve bu canlı tabakayı zayıflatacağına işaret etti.

Sabunun, sert bir temizleyici olduğunun altını çizen Mart, "Sabun, cildin doğal yağlarını aşırı şekilde uzaklaştırabilir. Bu durum, özellikle kuru ve hassas cilt tiplerinde daha belirgin hale gelir. Sebum eksikliği, cildin çatlamasına, pullanmasına ve daha fazla su kaybetmesine neden olur. Kışın, pH açısından cilde uyumlu ve sabun içermeyen nazik temizleyiciler kullanılmalı, bu temizleyiciler her cilt için farklı tipte olmalıdır." şeklinde görüş belirtti.

Medikal yöntemlerin yanı sıra herkesin yapabileceği ve fayda göreceği bakım önerilerinden bahseden Mart, sebze, meyve ve baklagil tüketerek cildin daha sağlıklı olmasının sağlanabileceğini, aleo vera gibi bazı bitkilerin kullanıldığı maskelerin cildi rahatlatmanın yanı sıra sakinleştireceğini ve daha parlak görünmesini sağlayacağını aktardı.

Ultraviyole ışınlarının yaz kış fark etmeksizin ciltte leke ve yaşlanma etkileri bırakabileceğini belirten Mart, "Özellikle karlı günlerde yansıma yoluyla UV ışınlarının deri üzerindeki etkisi artmakta. Bu nedenle koruma faktörü en az 30 olan güneş koruyucu kremlerin uygulanması gerekir. Tüm bunları yaparken ve uygularken öncelikle bir cildiye uzmanına başvurmanız ve cildinizin yapısı hakkında bilgi almanız önemli. Her cilt yapısı farklı ve ona göre bir bakım planı oluşturulmalı." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA