Mahallelerini terk etmek istemeyen bölge halkı, cuma namazı sonrası Karagöz Mahalle Meydanı’nda bir araya gelerek yetkililere seslendi.
“Üretimi Terk Edip Betonarmeye Hapsolmak İstemiyoruz”
Mahalle sakinlerinden genç çiftçi Recep Ceyhun, yıllardır köyde tarım ve hayvancılıkla uğraştığını belirterek, bölgenin istimlak edilmesine karşı olduklarını söyledi.
"Ben köyümün gitmesini istemiyorum. Eğer mahallemiz kaldırılacaksa neden sulama kanallarına yatırım yapıldı? Neden içme suyu altyapısı yenilendi? Şimdiye kadar yol yapılmadı ama şimdi bizden köyümüzü terk etmemiz isteniyor. Bizi götürecekleri yer sağlık açısından uygun değil, buradaki tozla mücadele ederken, taşınacağımız yerde mezbaha ve çöplük kokusuyla yaşamak zorunda kalacağız."
Ceyhun, çiftçilik ve hayvancılık yaparak ülke ekonomisine katkı sağladıklarını vurgulayarak, şunları ekledi: “Ben şu anda 30-35 büyükbaş hayvan yetiştiriyorum. Üretime devam etmek istiyorum ama mahallemiz kaldırılırsa şehirde asgari ücretle geçinmem imkânsız. Ev kirası mı ödeyeceğim, çocuklarımın servis parasını mı? Üretimi terk edip betonarmeye hapsolmak istemiyoruz. Bize hak tanındı deniyor ama bu haklar geçinmemizi sağlayacak düzeyde değil” ifadelerini kullandı.
“Devletimizden Mahallemizin Yerinde Kalmasını İstiyoruz”
Bir diğer mahalle sakini Ali Yıldırım, evlerini terk etmek istemediklerini ve tek taleplerinin yaşam koşullarının iyileştirilmesi olduğunu belirtti. Yıldırım, “Biz köyümüzden kalkmak istemiyoruz. Devletimizden en büyük talebimiz, burada kalmamıza izin verilmesi. Tek şikâyetimiz, burada oluşan yoğun toz. Şirketler biraz daha dikkatli çalışarak toz oluşumunu engelleyebilir. Bizim köyümüzle ilgili başka bir sorunumuz yok” ifadelerini kullandı.
“Depremde Yıkılan Evlerimizin Yeri Belli Değil”
Mahalle halkından Cengiz Ceyhun, deprem sonrası sorunlarının çözülmeden istimlak kararıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Ceyhun, “Ben Karagöz köyünde yaşıyorum ve köyümün kaldırılmasını istemiyorum. Eğer bizi taşımak zorundalar ise temiz bir yere götürsünler. Şu anda köyde toz sorunu yaşıyoruz ama gideceğimiz yer daha kötü; lağım suları, çöplük, mezbaha atıkları… Biz temiz bir çevrede yaşamak istiyoruz”
Ceyhun, tarım ve hayvancılık yaparak kendi geçimini sağladığını belirterek, şunları ekledi: “Benim 40 tavuğum var, günlük 15 yumurta alıyorum. Süt, yoğurt, peynir üretiyoruz. Köyümüz kaldırılırsa bu imkanlarımız elimizden alınacak. Beton bir apartman dairesinde ne yapacağız? Üretmeden nasıl geçineceğiz? Komşularımızla dayanışma içinde yaşamaya alıştık, beton yığınında insanlar birbirine selam bile vermeyecek. Biz köyümüzden ayrılmak istemiyoruz” dedi.
“Hayvancılıkla Uğraşan Köylü Beton Yığınına Nasıl Sığacak?”
Mahalle sakinlerinden Cuma Erdoğan, köy halkının büyük bir kısmının hayvancılıkla uğraştığını ve şehir hayatına uyum sağlayamayacağını vurguladı. Erdoğan, “Köyümüzün kaldırılmasını istemiyoruz. Burada birçok kişi hayvancılıkla uğraşıyor. Beton yığınında hayvanlarımızı nasıl besleyeceğiz? Benim şu an 400 koyunum var. Beton binaların arasında hayvancılığı nasıl sürdürebilirim? Köyümüzde mutluyuz, buradan ayrılmak istemiyoruz” dedi.
Karagöz Mahallesi sakinleri, köylerini terk etmek yerine daha fazla yatırım ve hizmet beklediklerini ifade etti. Yetkililere çağrıda bulunan mahalle halkı, yol, okul tadilatı ve altyapı çalışmalarının hızlandırılmasını, istimlak kararının yeniden gözden geçirilmesini talep ediyor.
