Burdur'un Ağlasun ilçesindeki Sagalassos Antik Kenti'nin dönemin seramik merkezi olmasını sağlayan Mamak Ovası'ndan çıkarılan çamurla yapılan çömlekçilik, günümüzde Mamak köyündeki bir aile tarafından yaşatılıyor.

Roma İmparatorluğu döneminde Psidya bölgesi olarak bilinen geçmişi milattan önce 3000 yılına dayanan Batı Akdeniz'deki Sagalassos Antik Kenti, yapılan arkeolojik çalışmalarda seramik işçiliğiyle ön plana çıkıyor.

Antik kentteki buluntular üzerinde yapılan çalışmalar, seramik malzemelerin ham maddesinin bölgenin yakınındaki Mamak Ovası'ndan sağlandığını ortaya koyuyor.

Milattan önce 1. yüzyıldan milattan sonra 6. yüzyıla kadar dönemin 5 büyük seramik üretim merkezinden biri olan ve Mısır'a kadar seramik gönderen Sagalassos'un seramik mirasını, çamurun çıkarıldığı Mamak köyünde yaşayan Sezer ailesinin 3. ve 4. kuşakları sürdürüyor.

Evlerinin yanına kurdukları atölyede çanak, çömlek, testi, tava, güveç, balık-mantar tavası, bardak ve kumbara gibi topraktan ürünler üreten ailenin 3. kuşağı Cüneyt Sezer, babasından ve dedesinden öğrendiği ustalığı oğlu Yusuf'a aktarıyor.

Çömlekçilikle 3 çocuk büyüten Cüneyt Sezer (52), AA muhabirine, köylerinin antik dönemde olduğu gibi günümüzde de Batı Akdeniz'de seramik ve çömlek toprağının çıkarıldığı önemli bir yer olduğunu söyledi.

Sezer, topraktan yapılan ürünlerin plastik malzemeye göre daha sağlıklı olduğunu belirterek, "Şu anda Burdur yöresinde bir tek bizim burası var. Köyde bizden başka da yapan yok. Zaten eski ustalar artık kalmadı.Yeni yetişen birkaç çocuğumuz var, onları yetiştirmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Toprak insanın merhametli olmasını sağlar"

Toprakla uğraşmanın insandaki negatif enerjiyi aldığına işaret eden Sezer, şöyle konuştu:

"Toprakla iştigal ettiğimiz için ister istemez toprak bizim kimyamıza, yaşantımıza, insanlarla olan diyalogumuza etki yapıyor. Toprak insanı biraz duygusallaştırır, insanlara karşı merhametli olmasını sağlar çünkü vücuttaki o negatif enerji gidince insan sakinleşiyor daha rahat diyaloglar kurabiliyor. Babamın ve benim ustam dedemdi. Dedem çok çalışkan ve tiriz bir insandı. Dedem, babam sonra biz üçüncü kuşağız. Şimdi artık dördüncü kuşak geliyor. Bu atölyede iki çocuğumu usta olarak yetiştirdim sayılır. Şimdi de en küçük oğlum Yusuf, yetişiyor. Artık biz dördüncü kuşağa inşallah bu işi devrediyoruz. Çocuklarımdan özellikle Yusuf, bu konuda biraz daha istekli, arzulu. Bir de bu çömlek işi öyle bir şey ki istemeden olmaz."

Sezer, toprak ürünlere her geçen gün ilginin arttığını dile getirerek, lokantalara, hediyelik eşyacılara birçok ürün yaptıklarını, ürünlerini Aydın, Nevşehir, İstanbul, Antalya kent merkezi ile ilçeleri Alanya, Finike taraflarına gönderdiklerini, büyük çömlek satıcılarına ürün verdiklerini sözlerine ekledi.

Babasının yanında yetişen ve lisede seramik bölümünde okuyan 16 yaşındaki Yusuf Sezer de 7-8 yaşlarında mesleği öğrenmeye başladığını vurgulayarak "Hedefim usta olmak." dedi.

Kaynak: AA