Değerli hemşerim Mustafa Yılmaz Bey, dedesinin I. Dünya Harbinde İngilizlere esir düştükten sonra askerlerimizin mikrop kırma bahanesiyle krizol (yakıcı kimyasal) dolu havuzlarda zorla banyo yaptırılarak gözlerini kaybetmelerine ilişkin raporu facebookta yayımlayınca bu yazıyı memnuniyetle yayımlamak durumunda kaldım.

            Tarih bir açıdan toplumun üyelerine milli bilinç verir. Diğer açıdan da milletler arasındaki düşmanlığı körükler, denilir. Gönül ister ki, tüm milletler birbirine dostça, insanca, medenice yaklaşsınlar. Ancak bu tek taraflı olacak bir durum değildir. Asırlardır bizim varlığımıza kasteden, Şark Davası’ndan hiç vazgeçmeyen kadim düşmanlarımızı hümaite duygusuyla bağrımıza basmamız düşmanın dostluğunu kazandırmaz aksine bizi yok etme iştihasını kabartır. Bu yüzden tarih bilincini edineceğiz, kendimizi koruyacak gücü kuvveti dost düşman her kese göstereceğiz, ancak insani tutum gösterip gücümüzle biz başkalarına hadsizlik yapmayacağız. Dünyada sulh ve sükûn istiyorsak harbe hazır olmalıyız. Aksi takdirde bize hümanizmi önerenler, dokuz asır sonra Kudüs’ü alan İngiliz generali Alenby gibi Şam’daki Selahattin Eyubi’nin mezarına çizmesiyle vurarak “Selahattin biz yine geldik” durumunu daha çok yaşatacaklardır. 

            Değerli hemşerim, dedenize gani gani rahmetler dilerim. Bu belgeyi facebookta paylaştığınız için sizi kutlarım. Bu vatan için, dini mübin için nice dedeler, kolunu, bacağını, gözünü, kulağını feda etti, hatta fedayı can etti. Kimi de bizim dedemiz gibi hiç dönemedi. Ninemiz, 37 yıl iki çocukla (4yaşındaki babam ve 2 yaşındaki amcamız) yolunu gözlemiş. Tüm bunlar ülkemizin mevcut hale gelmesinde, vatanın yeniden kurulmasında tohum oldu, fide oldu, can suyu oldu. Dedenizin de içinde bulunduğu esaret kampında binlerce askerimiz kimyasal katkılı ilaçlı su ile banyo yaptırılarak gözleri kör edildi.Tarihin deni bir vahşetiyle İngilizlerce, bilinçli olarak esir alınan binlerce insanı en önemli uzuvlarından mahrum bırakıldılar. Ancak gelin görün ki, bunlar günümüzde dünyanın medeniyet banisi olarak görülüyor. 

            I. Dünya Savaşı’nın ardında Filistin Cephesinde savaşan Osmanlı askerleri İngilizlere esir düştü. Askerlerin kimi şehit oldu, kimi de uzuvlarından bir ya da bir kaçını kaybederek gazi oldu. Burada esir alınan askerlerimiz İskenderiye şehrindeki SeydibeşirKuveysna OsmanlıUseray-i Harbiye Kampı’na yerleştirildi. 2 sene boyunca burada esir tutulan askerlerimiz savaş bittiği halde onları ikinci bir savaşta karşılarında görebilecekleri düşüncesiyle bırakılmadılar. Sonra sinsi ve adice bir formül bulundu. Esaret altındaki askerlerimiz mikrop kırma bahanesiyle krizol (yakıcı kimyasal) dolu havuzlara silah ve dipçik darbeleriyle zorla sokulup gözleri kör edildi. Amacımız tarihi husumeti hatırlatmak ve sürdürmek değildir ama unutup gaflete düşmek yerine muhataplarımıza izzet ile zilletin ne demek olduğuna ilişkin tarihi gerçekleri de yeri geldiğince hatırlatmalıyız. 

            Aşağıdaki belgeler, bir kısmı Arapça  olan dedemin sağlık raporudur. Bu belgeler, dedemin, İngilizler tarafından Mısır’ın İskenderiye şehrinde Seydibeşir Kuveysna Kampı’na krizol denilen kimyasal ilaçla  kör edildiğinin raporu. Gaziler Gününü dedemin şahsında anarak tüm şehit ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Dedem dünyada kör edildi ama öbür dünyasda mekanı cennet olur inşallah. Mustafa Yılmaz.

            Elbistan Kazası, Karagöz Köyü[1]nden Barutçuoğullarından Cuma oğlu Mustafa (Yılmaz)

Gözleri sakat. Çenesinde nedbe vardır. Nedbe: yara izi

Büyük harpte esaret esnasında olmuştur.

Sağda tam ve muttesık kesafeti karneya (kornea) mevcur ruyet (görme) yoktur; solda sufli kısmide kesafeti korniye ve satı fevkettanı (Trop mûre) mevcut olup ameliyat yapılmış halen ruyet (görüş) bir metreden parmak saymaktadır.

Adana Hey’eti Sıhhiye Reisi      HEKİM: Bakteiyolog    HEKİM:  Operatör     GÖZ Hekimi

Kaymakam                          KD.YZB   KD.YZB                  YZB

İfadesine nazaran büyük harpte Mısır’da esir iken gözleri hastalanmıştır. Halen sol korneyada tam ve mültesik opasita vardır. Bu gözde görme yoktur. Sol göz korniyesi alt kısmında müntesir opasita ile cismi billuride gayrı tam kesafet vardır. Kuzehiye, kısmı ulvide yoktur. (iridektoni optik) Bu gözün görmesi Zi 2 hissidir.

Teşhis: Mültesik korniya opasitesi neticesi her iki gözde körlük.

Karar: Şimdiki halini gösterir rapordur. Okuyabildiğim kadarıyla… Necati Demir.          

 

[1] Karagöz Köyü, Afşin 1944 yılında ilçe olduğu için 1930 yılında Efsus ve yöresindeki köyler de Elbistan’a bağlı idi.