Necati Demir Yazdı: Öğretmenler Günü Münasebetiyle
Bildiğiniz gibi dünyada belli konuların önemine dikkat çekmek için çeşitli etkinliklerle özel günler kutlanmaktadır. Bunlardan biri de Öğretmenler Günü’dür. Dünyada her yıl 24 Kasım’da Öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Ben de 8 yıl Afşin Lisesinde öğretmenlik yapmam ve İmam-Hatip Lisesinde Felsefe Grubu Derslerini vermem hasebiyle yüzlerce öğrencinin öğretmeni olma şansını yakaladım. 2024 Öğretmenler günü vesilesiyle Yeşil Afşin Gazetesindeki köşemi Öğretmenler Günü’ne ayırdım. Bu yazıyı yılların öğretmeni olan Afşinli hemşeri öğretmenlere öğretmenlik formasyonu anlatmak değil de öğretmenliğe yeni başlayan genç öğretmenlere fakültelerinde öğrendiklerini hatırlamak üzere kaleme aldım.
Öğretmenin Tanımı
Öğretmen en genel tanımıyla, öğrenmeye rehberlik eden kişidir. Bu süreçte öğretmen, önemli sorumlulukları, büyük fedakarlıkları üstlenir. Öğretme evrensel bir uğraştır. Yaşadığımız çevrede her an ana baba çocuklarına, usta çırağına, öğretmenler öğrencilerine sürekli bir şeyler öğretirler. Yani sürekli bir öğretme ve öğrenme durumu söz konusudur. Ancak öğretme ve öğrenmenin iki değişik işlev olduğu her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü öğreten ile öğrenen arasında geçen öğretme işinde öğreten etkin, öğretilen edilgin bir konumdadır. Öğrenme işi, çok açık ve basit gibi görülse de aslında üzerinde ciddî bir şekilde durulması gereken bir olgudur. Öğretme-öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için o iki kişi arasında çok özel bir ilişkinin kurulması gerekir. Başka bir deyişle öğretmen ve öğrenci arasında özel bir bağ kurulmalıdır. Çünkü bilgi alışverişinde öğreten ile öğrenenlerin birbirlerini anlamaya, dinlemeye ve dikkatlerini yoğunlaştırmaları gerekir.
Öğretmenlik Mesleğinin Önemi
Bir ülkede eğitimin kalitesinin, gelişmişlik düzeyi üzerinde ne derece etkili olduğu az çok bilinmektedir. Eğitim alanında millilik ise neredeyse vazgeçilmez bir özellik olup evrensele oynayan milli politikalar üretilmesi ve uygulanması anlamına gelmektedir. Eğitim içerisinde özellikle öğretmen eğitimi hem milli hem de nitelikli insan yetiştirme açılarından çok daha özel bir öneme sahiptir. Bilindiği gibi eğitimi yürüten anahtar kişi öğretmendir. Bu çalışmada, bu önemli konu üzerinde tarihsel bir inceleme yapılmakta ve güncel bazı sorunlar ele alınıp irdelenmektedir Öğretmen eğitiminde iki ayrı boyut bulunmaktadır. Bunlardan birincisi hizmet öncesi eğitim olup halen eğitim fakültelerinde yürütülmektedir İkincisi ise hizmet içi eğitim olup okullarda çalışan öğretmenlerin kendilerini yenilemelerini amaçlayan Milli Eğitim Bakanlığı ve yetkilendirilmiş birimlerince yürütülen eğitimlerdir. Her iki boyutun da ele alınması bütünlük açısından önemli olmakla birlikte burada son zamanlarda yapılan bazı değişiklikler de dikkate alınarak ağırlıklı olarak hizmet öncesi öğretmen yetiştirme boyutu üzerinde durulmaktadır http://efdergi.inonu.edu.tr/article/view/5000004195.02.10.2016.
Öğretmenlerde Bulunması Gereken Bazı Nitelikler
Öğretmen-Öğrenci diyalogunun sağlıklı bir biçimde kurulabilmesi için her iki kesim de hem kendisi hakkında hem de muhatapları konusunda bilgilendirilmelidir. Özellikle öğretmenlerin insan hayatında Psikologların "uyumsuzluk dönemi" olarak nitelendirdikleri gençlik psikolojisinden iyi anlamaları gerekmektedir. Uyumsuz öğrencinin yetişmesinde ihmalciliğin önemli etkisi vardır. Nasıl ki, çiftçi toprağının mahiyetini, tabiatını bilmeden ekim yaptığında zarar ediyorsa öğretmen de okutmuş olduğu öğrencilerin bedensel gelişimini ve ruhsal değişimini dikkate almadan öğretmeye devam ederse hem kendisi huzursuz olur hem de ülke gençleri heba edilmiş olur. Öğrenciler öğretmenlerinin nasıl olmaları gerektiği konusunda bazı nitelikleri aradıklarını belirtmişlerdir.
1.İdeal öğretmen, öğrencisine karşı müşfik olmalı, ona olgun bir insanmış gibi saygıyla yaklaşmalı, ona güvenmelidir.
2.İdeal öğretmen hakça davranmalı, öğrencileriyle sağlıklı iletişim
ve diyalog kurmalı, anlayışlı ve hoşgörülü olmalıdır.
3.-İdeal öğretmen her öğrencinin değerini ayrım yapmaksızın görüşlerini dikkatle dinleyip önemsemelidir.
4.İdeal öğretmen, tartışmaya açık olmalı, sınıfla ilgili kararları öğrencilerin şart ve durumlarına uygun olarak onlarla birlikte almalı, tek başına aldığı kararlara öğrencilerin körü körüne itaat etmelerini beklememelidir.
5.İdeal öğretmen mesleki branş bilgisini, kişiliği ile saygınlığını artırmayı denemelidir. Gönüller tutuklanamaz ama fethedilebilir.
6.İdeal öğretmen, sınıfın, hatta okulun öğretmeni olmayı hedeflemelidir. Sınıf içinde öğrencileri, gruplara, hatta –ilgilendiği – birkaç öğrenciye vakit ayırmamalıdır.
7.İdeal öğretmen, giyim kuşamına dikkat etmeli, güngörmüş umur işlemiş insanlar gibi giysilerinde renk ve tarz uyumunu sağlamalı sorumsuz, savruk kişiler gibi uyumsuz giysilerle ders vermemelidir.
8.İdeal öğretmen dersinin konularına hakim, branşının mantıksal örgüsünü kavrayan bir birikimde olmalıdır. Değilse kendini yetiştirmeden derse girmeyi talep etmemelidir.
9.Öğretmen öğrenmeye istekli olmadığı kanısına vardığı öğrencileri gözden çıkarmaktan kaçınmalıdır. Bu tutum en az iki açıdan sakıncalıdır.
a.Savsaklamak gibi acelecilik de yanılgı payını artırır.
b.Eğitimin amacı, sadece öğrenmeye yatkın öğrencileri eğitmek değil, ilim nimetinin isteksiz görülen öğrencilere de ulaştırılması mutlu bireylerin sayısını asgari düzeye çıkartmaktır.
10.Günün pedagojisi öğretim metodolojisine vakıf olan bir öğretmen öğrencilerini hiçbir zaman sadece dinleyen ve sıralarında hareketsiz oturan canlı mankenler halinde görmek istemez, onları konuşturur, dinler ve düşündürür.