Bir güzel ağlıyor eli başında
Yâri görmüş sanki bugün düşünde
Daha taze gelin yirmi yaşında
Gözlerinde yaş aramış nazlıcan
Hep sitem ediyor belli sözleri
Ateşi sönmemiş yanar közleri
Mendiller elinde ağlar gözleri
Sözlerinde düş aramış nazlıcan
Sarı saçlarını rüzgara salmış
Pembe yanakları allanmış kalmış
Biraz ağlamaklı gözleri dalmış
Nazlarında iş aramış nazlıcan
Kanadın mı kırık kaldın dallarda
Belki gelir diye gözün yollarda
Çaresiz mi kaldı sanki çöllerde
Tozlarında şeş aramış nazlıcan
Güzeller güzeli kahve gözleri
Balın köpüğünden almış özleri
Sessiz çığlık atar sanki sözleri
Dizlerinde baş aramış nazlıcan
Geçtiğin yerlerden izini gördüm
Dalga dalga çarpan denizi gördüm
Tarumar saçların benizi gördüm
Yazlarında eş aramış nazlıcan
Bülbül dala konmuş hep figan eder
Kendini parçalar edersin heder
Sordum bülbüllere neden bu keder
Özlerinde huş aramış nazlıcan
Gün dogmadan neler doğar geceden
Adını yazmıştım bin bir heceden
İçine düşersen yanan bacadan
Közlerinde kış aramış nazlıcan
Negüzel bakıyor eda nazıyla
Maviye çalıyor çalan sazıyla
Beraber ağlıyor emmi kızıyla
İzlerinde taş aramış nazlıcan
Bugün senin için bir hayal kurdum
Buğulu camlardan ağlarken gördüm
Dağılmış saçların belikler ördüm
Yüzlerinde kaş aramış nazlıcan
Hüseyin Kara'yı ağlatmayasın
Başına karalar bağlatmayasın
Çoşan seller gibi çağlatmayasın
Sazlarında hoş aramış nazlıcan