Kan emici sülüklerin şifa verici özellikleri çok eskilerden biliniyor. Sülük deyip geçtiğimiz bu yıvışık mahlukların bilimsel adı Hirudo Medicinalis. Medicine malum İngilizce tıp demek ilaç demek. Bizde de tıbbi sülükler alternatif tedavi kapsamında yaygın uygulanıyor.
Sülüklerin 600’den fazla türü var ama sadece 15’i sağlık amaçlı kullanılıyor. Sülük tedavisinden ilk kez Hipokrat döneminde bahsedilmiş. Hint tıbbının kurucusu kabul edilen Dhavantari tasvirlerinde bir elinde bir bal diğerinde sülük görülebilir. Sülük tedavisi Çin’de ve Mısır’da da uygulanmış. Firavun mezarlarında sülük tedavisinin nasıl yapılacağını gösteren belgeler, çizimler var. Sülükler yunan ve roma döneminde de bolca kullanılmış. Galen kaybedilen sağlığın sülükle kazanılabileceğini anlatmış. İbni Sina sülük tedavisinin yararlarını övmüş. Sülükler antik dönemden modern zamanlara özellikle açık yaraların tedavisinde büyük işe yaramış.
Günümüzde sülük tedavisi apseden çıbana, glokomdan eklem ağrılarına, kısırlıktan kan ve dolaşım sorunlarına sayısız derde deva. Yangılı - iltihaplı hastalıklarda, romatizmada, tendinit ve tendovajinitte, artritte, gelişimsel ortopedi kusurlarına bağlı ağrılarda, hatta plastik cerrahide bile sülükler kullanılıyor. Sülükler hasarlı sinir ve kas dokularına da iyi geliyor.
Sülük tedavisi neden yararlı?
Prensip basit: sülük kan emerken biyolojik ve farmakolojik yönden olağanüstü özelliklerde salya salgılıyor. Hirudin bu karışımın önemli bileşenlerinden. Hirudin sülük salyasıyla eş anlamlı kullanılıyor ama işin doğrusu bu salya başka kimyasallar da içeriyor. Bunların ağrı kesici, damar genişletici, pıhtılaşma önleyici (antikoagülan), iltihap ve yangı giderici (antienflamatubar), bağışıklık düzenini koruyucu, mikrop ve bakteri düşmanı antibiyotik, trombolik ve anksiyolitik özellikleri sülük salyasını alternatif - tamamlayıcı tıpta vazgeçilmez hale getiriyor.
Sülük tedavisi alternatif tıbbın yanısıra modern cerrahide, özellikle mikrocerrahi uygulamalarında da daha sık karşımıza çıkıyor. Rekonstrüktif cerrahide kan dolaşımı kritik önemde olan dokularda ve organlarda (örneğin göz kapağı, parmak, kulak) kan dolaşımını uyarmak amacıyla sülüklere başvuruluyor. Antik sülük tedavisiyle modern tıbbın yaklaşım farkı bu noktada: eskiden sülük hastalık yapan “kirli” kanı tahliye etmek için kullanılırdı. Şimdiyse sülük salyasıyla kanın pıhtılaşmadan kesintisiz akması, kan dolaşımını hızlandırması başlı başına yarar kabul ediliyor.
Madem hirudin bu kadar yararlı, neden ayırıp ilaç haline getirmiyorlar derseniz nedeni basit: sülük salyasında çok az miktarda hirudin var. Rekombinant yöntemlerle üretim mümkünse de performans doğal sülük tedavisinin yerini tutmaktan uzak.