Büyük bir hızla asimile olan kültürümüzün en önemli parçası olan dilimizin kayboluşunu izlemek ağrıma gidiyor sanırım. Sosyal ağlarda , mesajlarda , hatta sokaklarda , caddelerde sıkça yer alan yabancı kelimelerin , hayatımızın bu kadar merkezinde ne işi var diye de düşünmeden edemiyorum. Dünya üzerindeki en özel dillerden olan Türkçe’yi bu kadar gelişigüzel kullanma özgüvenini insanların nereden aldığı problemi de ayrı bir mesele tabii.
Sanal alemde klavyenin birkaç tuşuna basmamak için katlediliyor o güzelim kelimeler . K yerine q yerleştirmeye çalışan tuhaf insan grupları da ayrı bir havada. V yerine w yazınca daha üstün olduklarını sananlar da var aramızda… Cephelerde yapılan savaşlarda kazanılan bağımsızlık, sanal ortamlarda yerini böyle asimile oluşlara bırakıyor. Türkçe’yi korumak kimsenin aklına gelmiyor. Onlarca yabancı sözcüğün arasında eriyip gidiyor.
İrili ufaklı harflerle yazılan asi yazılar çok mu hoş görünüyorda insanlar buna halen devam ediyor? Bir nokta koymak cümlenin sonuna , yahutta bir virgül eklemek sıralı cümlelere , çok zor olmasa gerek değil mi ? Yes – no – okey bu kelimelerin karşılığı yok mu ki Türkçe’de ? Yada bir kural mı getirilmiş ‘’yabancı kelimelere cümle içinde sıkça yer veriniz’’ diye ? Tabiki hayır…
Binlerce kelimeye sahip bir dili kullandığımız için ne kadar şanslıyız aslında. Ama sadece 200-300 tane kelimeyle kendimizi ifade etmeye çalılıyoruz. Geriye kalan kelimeler unutulup gidiyor. Dil yalınlaşıyor. Hisleri ifade etmekte bir araç olan dil özensiz kullanıldığında yok olmaya yüz tutuyor yani.
Bence kimse farkında olmasa da dilimiz hızla benliğini yitririyor. Benliğini yitiren bir dil hayal edemiyorum. Etmekte istemiyorum. Çünkü yavaş yavaş yozlaşan bir dil, yok olan kültürün örneğidir. Kültürümüze ve benliğimize sahip çıkmanın ilk adımı dilimizi özenli kullanmaktan geçiyor. Ben büyük bir ciddiyetle herkesi dilimizi özenli kullanmaya davet ediyorum. Türkçe , sanal ağlarda çürüyüp yok olacak kadar değersiz bir dil değil çünkü.
Saygılarımla...