Afşin-Elbistan-Göksun ovalarında höyüklerin dağılımı Haritası
Deniz seviyesinden 1150 m. yükseklikteki Elbistan ve 1230 m Yükseklikteki. Afşin Ovası, Binboğa, Nurhak, ve Hizanlı dağ silsileleriyle çevrelenmiştir. Bu yapısıyla kapalı bir havza görünümü sergiler. Kuzeyinde Assur Koloni Çağı’nda işlek bir yol güzergâhı olarak kullanıldığı düşünülen Gürün (Sivas), Darende (Malatya) ilçeleri, doğusunda ise Doğanşehir İlçesi yer alır. Elbistan Ovası’nın doğusunda ise alçak tepelerle birbirilerinden ayrılmış, Afşin ve Göksun ovaları bulunur. Afşin Ovası’na kuzeyden -dar bir boğazdan- giren ve güneye devam ederek ovaya ulaşan ve Ceyhan Nehri ile birleşen Hurman Suyu bölgenin önemli su kaynaklarındandır. Bölgedeki yerleşim karakterinin ve dağılımının oluşumunda belirleyici bir rol oynamış, Afşin-Elbistan ovalarını Sarız üzerinden Orta Anadolu’ya bağlayan ve bugün de kullanılan yolun güzergâhını da belirlemiştir. Elbistan-Afşin ovalarındaki höyüklerde toplanan çanak çömleklerde, Orta Anadolu ve Elazığ-Malatya etkileşimli çanak çömlek grupları, belirgin bir şekilde kendini göstermektedir.
Özellikle İlk Tunç Çağı, Erken Transkafkasya koyu yüzlü malları bölge höyüklerinde oldukça yoğundur. Portakal ve kırmızı astarlı, düz ağız kenarlı, kısa boyunlu, küresel gövdeli, yuvarlak dipli çömlekler ile yine düz ağız kenarlı, açıkağızlı çan biçimli ile küresel biçimli çanaklar yanında, aynı formların koyu yüzlü, açkılı örnekleri de belirgindir. Güney Anadolu’da İTÇ’nda görülen, astar bezekli örnekler de tespit edilmiştir. Dışa çekik ağız kenarlı, şişkin karınlı, kaideli kaplara ait bu örneklerde kırmızı astar, birbirine paralel hatlar halinde kesik çizgiler şeklinde yer alır. 2010 yılı çalışmalarımızda özellikle Elbistan Ovası’nın güneydoğusunda yer alan Akbayır I ve II, Malap, Hüyücek höyüklerinde bu türden çanak çömleklere yoğun olarak rastlanmıştır .Özellikle Akbayır I ve II höyükleri bu açıdan oldukça önemli bilgiler vermiştir.
Bölgedeki diğer höyüklerde de izlendiği gibi Akbayır I Höyüğü’nde de oldukça kalın, 8-10 m. yüksekliği bulan kerpiç duvar veya dolguları izlenmektedir. Bu kerpiç duvarlar veya dolgular altında –işlenmemiş orta veya büyük boyutlu taşlardan, 0.80, 1.00, 1.50 m. arasında değişen kalınlığa sahip birkaç sıra halinde korunmuş– taş duvar kalıntıları mevcuttur. Bu alanlar arasında yanık tabakaları ve taban izleri görülür. Yine bu taş duvar ve dolgu arasında boyalı çanak çömlek parçaları izlenmiştir. Höyüğün daha alt seviyelerinde taş sandık mezar olabilecek alanlar ve bu alanlarda insan kemikleri gözlenmiştir.
Elbistan Ovası’nın güneydoğu uç noktasında, Akbayır Kasabası’nın ve Höyüğü’nün, 2 km. batısında yer alan Akbayır II (Küçük Kale, Küçük Til) Höyüğü de Akbayır I ile özellikle toplanan malzeme açısından aynı özellikleri gösterir. Burada da toprak alımıyla oluşan kesitte diğer höyüklerde olduğu gibi, iri taş ve kerpiç duvar kalıntıları, dolguları izlenmektedir. Höyükten toplanan malzeme yakın çevrede yer alan diğer höyüklerle paralellik taşır. Geç Kalkolitik boyalıları, erken Transkafkasya-İTÇ koyu yüzlü malları ve yine İTÇ astar bezekli örnekler ile boyalı örnekler tespit edilen çanak çömlek gruplarını oluşturur
Elbistan Ovası’nın batı uç noktasında konumlanan Afşin ovasının Çoğulhan, Tudeğin, Karacaören, Çebikçil höyükleri yanında Afşin-Kale Höyük’te de İTÇ koyu yüzlü malları toplanmıştır.
Hurman Suyu’nun hemen güneyinde konumlanan Afşin Tudeğin Höyüğü’nde yüzeyden toplanan çanak çömlekler arasında erken Transkafkasya çanak çömleğinin, koyu yüzlü ve portakal astarlı örnekleri bulunmuştur. Bölgedeki diğer höyüklerde de izlediğimiz erken Transkafkasya malları ile aynı özellikleri gösterir. Bezemesiz, daha kaba bir mal grubu yaygındır. Ancak bazı örneklerde özellikle koyu yüzlü kaplarda, iyi açkılanmış, ince cidarlı, bazıları ip delikli tutamaklı örnekler dikkat çekicidir. Yine aynı grup dâhilinde yuvarlak baskı bezekli örnekler ile yumrulu ve parmak baskılı parçalar da bulunmuştur. Höyükte aynı zamanda İTÇ astar bezekli kap parçaları da ele geçmiştir. Aynı buluntu karakteri Çebikçil ve Karacaören höyüklerinde de karşılaşılır.
Afşin-Elbistan Ovası’nın İ.Ö. II. binyıl Assur Koloni Çağı’nda önemli bir geçiş noktası olduğu kabul edilen bir görüştür. Assur ticaret kervanları Orta Anadolu’ya ilerlerken iki ana güzergâh kullanmışlardır. Bunlardan güney yolu olarak adlandırılan, Maraş, Göksun, Kemer, Sarız ve Zamantı’yı izleyerek Kültepe’ye ulaşmaktadır. Kuzey yolu ise Elazığ üzerinden Tohma Çayı aracılığıyla Gürün, Darende hattını izleyerek Kültepe’ye ulaşır. Bu yolların değişik ara yollar eklenerek öne sürülen güzergâhları ise birçok bilim adamı tarafından değerlendirilmiştir.
Afşin-Elbistan Ovası boyunca akan ve Ceyhan ile birleşen Hurman Suyu güzergâhında, bu su kıyısında yer alan Afşin Tanır, Yassıhöyük, Elbistan Karahöyük yerleşmeleri aynı zamanda Hitit yol güzergâhını da belirler. Orta Anadolu-Afşin-Elbistan bağlantısını Hurman Suyu vadisi boyunca gerçekleştirildiği, bu güzergâhta yer alan yerleşmelerden elde edilen çanak çömlek buluntuları açıklamaktadır. Birçok pınar ve kaynak suyunun, kayalık vadi içinden akan Hurman Suyu’na aktığı alanların Hitit yerleşmecileri tarafından oldukça fazla benimsendiği anlaşılmaktadır.
Özellikle Afşin Hurman Suyu boyunca uzanan Hitit yerleşmeleri, Afşin-Elbistan hattının Hititler için taşıdığı önemi göstermektedir. Bu bölge, Hitit merkezi bölgesinin Güney Anadolu ve Mezopotamya’ya inen önemli yol güzergâhlarından biridir (J. Garstang, The Geography of the Hittite Empire [1959]).
2010 yılında aynı güzergâhta belirlediğimiz Afşin ovası Karagöz köyü Tudeğin Höyüğü de yukarıda saydığımız Hitit yerleşmeleri ile konum ve diğer yapısal özellikler bakımından aynı özellikleri gösterir . Höyük üzerine açılmış çok sayıda define çukuru, yaklaşık 5-7 m. derinlikte, işlenmemiş iri taş bloklardan duvar kalıntılarının varlığını göstermektedir, aynı biçimde söz konusu duvar kalıntıları ve konumları gözlendiğinde, ilgili tabakanın bir sur, savunma duvarı ile çevrili olduğu anlaşılmaktadır. Höyüğün güneydoğu bölgesinde yer alan kaynak suyu, höyüğün boyutları, çevresindeki kayalık alan göz önüne alındığında bölgede Hitit yerleşmeleri olarak değerlendirdiğimiz höyüklerle doğrudan benzerlik göstermektedir. Höyükten eski Hitit ve Hitit İmparatorluk çağı form ve mal gruplarını yansıtan çanak çömlek parçaları da toplanmıştır.Bölgede Hurman Suyu boyunca konumlanan höyüklerden topladığımız bazı boyalı çanak çömlek parçalarının Hitit boyalılarıyla, yüzey işlemleri, form ve bezeme özellikleriyle büyük benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz.(Kahramanmaraş Yüzey Araştırması 2010 Erkan KONYAR- Meltem Doğan ALPARSLAN- Metin ALPARSLAN Sayfa 35)
Araştırmacı Yazar Mustafa KÖŞ