Gezi parkı eylemleri iki haftayı geçti. Ateşi düşse de eylem devam ediyor. Birçok şey netleşmeye başladı. Çarşı grubunun liderinin çıkışları çok önemli. Eylemden koptuklarını açıkladı. Çevreye verilen zararları onaylamıyor. Kamu mallarının tahrip edilmesine karşı çıkıyor. Parkta seyyar bira satıcıları tarafından bıçaklanarak yaralandı. Farklı gruplardan farklı talepler gelmeye başladı.
Herkes ama herkes demokratik tepki koyma hakkına sahiptir. Hukukun içinde kalmak şartıyla isteyen istediğine tepki koyabilir. Birtakım çözümlerde önerebilir. Ne var ki aklını kullanarak yapmalı. Olumlu ya da olumsuz tepki aklın öngördüğü doğrultuda olmalı. Sağduyuya dayanmalı.
İçerde ve dışarda ne kadar kirli el varsa ateşe ondun taşıyor. Topyekûn hareket halindeler. İçerdekilerin aklını kiraya vermiş olması endişe verici. Aklını kiraya veren kitleyi her zaman bulabilirsiniz. Hainlerin gazına gelecek bir grup nerede ararsanız bulunur. her kesimden, istemediğiniz kadar mevcut bu tipler. Yeter ki hedef gösterin. Dine küfredenler bulabilirsiniz, inanca hakaret edenleri görebilirsiniz. Cami duvarlarını kirletenlere şahit olabilirsiniz hatta içini bile kirletenler çıkmıştır. Buna cüret edecek kadar aklını kiraya vermiş olanlar mevcuttur. Bunlar ne yapmazlar ki?
Ya asıl perdenin arkasında olanlar, kendini saklamaya çalışan kirli tezgah kurucuları. Ve uzantılarını oluşturan gönüllüleri. Telefonunu kapatmayı unutuyor, eylemde birkaç kişinin ölmesini canı gönülden istiyor. Kandan medet umuyor. Bu güzel vatan evladı (!) milletvekili. Bunun gibi düşünen vatan evlatları parlamentoda bile bir hayli mevcut.
İnsanların tornadan çıkar gibi tek düze olmaları mümkün değil. Doğru da değil, zaten mümkün de değil. Farklı görüşlerden daha doğal ne olabilir. Ancak ihanet içinde olmayı hiçbir sağduyulu kimse kabul edemez. Devlette bunun için var. Hukukta bunun için gerekli. Aklını kiraya verenleri hukuka teslim edecek. Eylemin başını, ortasını, sonunu çözmek, iyi okumak, kurumlarıyla hükümetin görevi. İlerisini, gerisini, bilmek ve önlemini almakta yine idareye düşer.
Eylemcilerin yüzlerce katını oluşturan insanlar sessizce ve derinden izliyor. Olaylara sağduyu ile yaklaşıyor. Gözleri açıldı. Daha doğru değerlendiriyor. Yazılı basında çıkanları, görsel basındaki göz boyamayı iyi okuyor. Kaç kez söndü bunların mumları? Kaç kez ortaya çıktı sahtekarlıkları? Kaç kez su yüzüne çıktı iftira ve yalanları? Gezi parkı eylemleri de bu tezgah ve oyunların bir başka uzantısı. Denemeye devam edecekler, ama yine boşa çıkacak. Aklını kiraya verenler, siz ne zaman aklınızı salt kendiniz kullanacaksınız?
Kaostan çıkar umanlar, kandan beslenenler, yalanı doğru haber diye verenler, şeytani düşüncenin bayrağını taşıyanlar, takkeniz bir daha düştü. Sizin bir hesabınız varsa Allah’ın da bir hesabı var. İçeridekiler ve dışarıdakiler, demokratik hak değil, fakat fitne ateşini tutuştururken deşifre olduğunuzdan haberiniz var mı?
İhanet şebekesinin her yaptığı kirli tezgah , karşı oldukları anlayışı sandıktan daha güçlü çıkaracak. İnsanımız için sandıktan başka çıkar yol yok. Buna alışmalısınız.
Vesselam.