Haset ve Fesat

Dalkavukluk ve yağcı tanımları, ne kadar huzursuzluk veriyorsa haset ve fesat tanımları da bir o kadar rahatsız eder. Ne var ki insanlık âleminde yağcılar, dalkavuklar, hasetler, fesatlar insanlık tarihi boyunca var olmuştur. Bu haset ve fesat konusunu biraz açıp irdelemek istiyorum. Haset ve fesat diye bu iki anlamı bazen beraber kullansak da haset ve fesat arasında ince bir ayar farkı vardır.

Haset onun bunun mutluluğunu, malını hatta sağlığını, itibarını kendine göre toplumda farklı konumda bulunduğunu bilip bu vasıfları taşıyanları çekememe durumu ve ruh halidir.

Fesata gelince kısmen hasete benzer. Hasetten farkı karıştırıcı olmasıdır. İki kişinin arasını açmak fesata bir haz verir. Bunda karı ne olursa olsun onu anlamak mümkün değildir. Bunlar toplum arasında bilinse de bu halleri bilen insanlar arasında bazen horlanarak bazen azarlanarak hayatlarını devam ettirirler. Şunu söyleyebilirim ki haset ve fesat insanları mühim yerlerde görmedim. Bu yapıda olanlar ne kendileri iflah olurlar ne de başkalarının iflah olmasını isterler.

İşte o zaman aklıma şu geliyor;

Siyah-beyaz,

Gece-gündüz,

Akıllı-Akılsız,

Güzel-çirkin

Cenab-ı Allah bu dünyayı yaratırken (insanları) gerek görmüş ki böyle yaratmış. Belki her şey müspet olsaydı bu dünya bu kadar tatlı olmazdı.

Ben bunları yazdım,

Bugün bu kadar,

Daha yazmadığım

Fitnelerde var.

Şair Irfanı Nurettin Ertekin