Gerekçe: Bu çalışma; Kahramanmaraş’ın ikinci büyük ilçesi olan Afşin’in 1970’li yılların sonunda ve seksenli ve doksanlı yıllar boyunca yörenin ekonomik ve sosyal bünyesine önemli katkı yapan Termik Santralinin 2000’li yıllarda rölantiye alınması, günümüzde çekiciliğini kaybetmesi, bir yıldır da özel şirket eliyle işletilmesinin yanı sıra kül ve yoğun duman yüzünden tarım ve hayvancılık alanları kirlenmesi, artı yöre halkının sağlığını tehdit edecek boyuta ulaşmasının önüne nasıl geçileceğine ilişkin çözüm önerileri sunmaktadır.
KSU Rektörü Sayın Niyazi Can, üniversite ile kent arasında ilişkilerin etkinleştirilmesi ve akademisyenlerin kentin iş hayatına bilgi ve birikimleriyle nasıl dokunacağına ilişkin “Ortak Akıl” kavramı çerçevesinde akademik bir atılımı başlatınca Prof. Dr. İsmail Bakan Hocanın sunumuyla yapılan toplantıda akademisyenlerin kent ekonomisine katkı yapmalarının yollarının aranması gündeme geldi. Toplantının başlığı beni güdüleyen önemli bir etken oldu. 2012 yılından itibaren AKSU TV’de iki yıl süren Felsefe Akşamları programının bir kaçını Üniversite-Kent İşbirliği üzerine yapmış, akademisyenlerin üniversitenin ekonomik ve kültür hayatına nasıl katkı verebileceğine ilişkin ortak akıl’ı işlevsel hale getirmenin yolları aranmıştı. Akademik araştırmanın omuz vermediği tasarımsız her çabanın sıradan ya da akim kalacağı bellidir.
“Ortak akla” uygun bir çabam olması gerektiği düşüncesiyle toplantıdan sonra kendi birikimimce ne yapabileceğimi düşündüm. Yeşil Afşin Gazetesinde 27.12.2017 tarihinde yayımlanan Afşin’in Öncelikli Sorunları ve Çözüm Önerileribaşlıklı yazımda Afşin’in nüfusunun düşüş göstermesi nedeniyle yaptığım önerilerin bu formatla anlam bulacağını umuyorum.
Ne yazık ki, ülkemizde siyasanın haddinden fazla öne çıkarılması sonucu yörede etkin olmanın ve hizmet etmenin yegane yolu olarak siyasetin görülmesi, nitelikli insanımızın memleketlerine, yörelerine yapacakları hizmet ve katkının alanını kısıtladığı görülmektedir. Memlekete hizmetin, yalnızca siyasi alanda yapılacağı yargısının doğru olmadığı kanısındayım. İlim ve fen, bürokratik görevler, sanat ve düşünce, turizm ve tanıtma projeleriyle ve spor ve sosyal etkinlikler yoluyla da memlekete, yöreye hizmet ve katkı yapılabilir. Her şeyden önce etkili ve yetkili görevlere gelsin ya da gelmesin memlekete bir vefa borcumuzun olduğuna ilişkin bir duyarlılık kazanmamız gerekir.
Herhangi bir siyasi kişilik öne çıkarılmadan ve yerilmeden 21.12.2017 günü Öğretmen Evi Kıraathanesinde Afşinlilerin gerçekleştirdiği toplantıyı bu bağlamda önemsediğimi belirtmeliyim. Afşin’in nüfusunda son yıllarda görülen düşüş olguyu ortaya çıkaran KSU Afşin Meslek Yüksek Okulu hocalarına bu bağlamda teşekkür borçluyuz. Çünkü bu akademik raporla ilk kez Afşin’in sorunları bilimsel bir araştırmaya konu olmuştur.
Sorunla ilgili olup da toplantıya katılanlar ve katılamayanlara düşen görev, Afşin’in sorumlu bireyleri olarak konu üzerinde kafa yorup çözüm yolları üretmektir. Sorun üzerine aklı selim ile düşündüğümüzde iş imkanı ve sosyal fırsatları azalan yerleşim yerlerinin aleyhine bir nüfus hareketliliği yaşanmasının olağan bir durum olduğu ve bu sorunu yalnızca Afşin’e özgü bir durum olmadığı bilinmelidir. Bölgemizde, hatta ülkemizin tüm bölgelerinde iş imkanı ve sosyal fırsatların bulunduğu metropol denilen büyük kentler, kırsal ve taşra kesimindeki nüfus için her zaman çekici merkezler olmuştur. Ancak biz Afşinliler olarak bu olguya yaslanarak ilçedeki nüfus düşüşüne bigane kalmayı düşünemeyiz. Nüfusun düşüşünü önlemek için dışarıya göçün nedenlerini belirleyip –araştırma ekibinin saptadığı bulguların yanında başka nedenleri de ortaya çıkartarak- çözüm yolları üzerine kafa yormamız gerekmektedir. Toplantıda soruna ilişkin görüşleri ve çözüm önerileri olan hemşerilerimiz, bunları ifade imkanı buldular. Bunların yazılı metne dönüştürülerek ya Abdulhakim Eren Bey’e gönderilmesi ya da yerel basın organlarında yayımlatılması gerektiği belirtildi. Çözüm önerileri için bir “havuz” oluşturulup Araştırma Ekibine ulaştırılması, onların bilimsel bir formata dönüştürdükten sonra makul ve hayata geçirilebilir nitelikte olanları, yerel ve mülki idarecilere, onlar da ilgili icracı bakanlıklara ulaştırabilirler
Afşin’in nüfus düşüşünün önce hızını yavaşlatmak, sonra da yükselişe geçmesi için bu bağlamda hangi çözüm önerileri getirebiliriz, diye düşünmek gerekir. Afşin’de ve ilçe dışında yaşayıp ilçeye yazları gelen hemşerilerin bilgi ve birikimlerini hemşerileriyle paylaşmalı ya da yerel yayım organlarında yayımlatmalıdır. Eleştiri, ilgisiz kişilere söylenerek değil muhatabına söylenerek yapıldığı zaman anlam kazanır. Aidiyet sorumluluğu herkesi bağlar. Bu bağlamda Afşin-Elbistan Termik Santralinde Elektrik teknisyeni olarak çalışan amcazadem Cafer Bey ile birlikte belirlediğimiz aşağıdaki ilk beş maddeyi yeniden gözden geçip 6-7-8. maddeleri de daha sonra düşünüp ilave ettim. Soruna ilişkin olacağını sandığım çözüm önerileri taslağını değerli hemşerilerimizin bilinçlerinin ışığına sunuyorum.
Afşin ve Yöresinde Dış Göçün Önlenmesi İçin Bazı Teklifler
1.Yol Çözüm Önerileri
1.1.Afşin şehirlerarası yol kavşağında olmalıdır.
1.2. Afşin şehirlerarası yol üzerinde olmalıdır.
1.3.Afşin-Tanır-Sarız hattı duble yol olmalıdır.
1.4.Afşin-Kerevin-Gürün arasında yol açılmalıdır.
1.5.Afşin-Başüstü-Ağcaşar yolu Elbistan-Göksun yoluna bağlanmalıdır.
1.6.Afşin-Izgın-Elbistan hattı açılmalıdır.
1.7.Afşin ile kuzeydeki mahalleler (köy-kasaba) le Santrallerin arasında kestirme bir yol açılmalıdır.
2.İçme ve Sulama Suyu Çözüm Önerileri
2.1.Göksun Çayı üzerinde ve Fındık Mahallesi çevresindeki Adatepe Barajı yapıldığında Afşin’in güney ve Elbistan’ın Batı Köylerinde ve Hurman Çayı üzerinde inşa edilecek olan Karakuz Barajı için Kerevin/Sütpişiren Kalesi mevkiinde yapılacak bir set ile Akdere Vadisinde en az yüz m. bir baraj göl derinliği elde edilirse Afşin’in hem içme suyu sorunu çözülebilecek hem de Afşin’in ve Elbistan’ın kuzey köylerinde sulanamayan kıraç arazi kalmayacaktır.
3.İş ve İstihdama İlişkin Öneriler
Bölgemizdeki Santrallerin kurucu firması Fosterweiller Şirketi ve Santraller nasıl yöremizi bir iş ve işçi yoğunluğu bölgesi haline getirdiyse, yöreye tapılacak yatırımlar sayesinde de yeniden iç ve istihdam bakımından çekici hale getirilebilir. Bunun için ilk elde akla gelen yatırım işletmeleri:
3.1.Bakliyat fabrikası
3.2.Kömür Havzasında nitelikli tarım ve hobi bahçeleri kurulabilir.
3.3. Merası olan mahallelere modern besicilik ve hayvancılık.
3.4.Hurman ve Akdere kanyonunda balıkçılık
3.5. Meyve ve sebze üzerine seracılık
4.İnanç Turizminden Maksimum Pay Almaya Yönelik Öneriler
4.1.Afşin-Ashab-ı Kehf yolunun duble olması
4.2.Afşin’e (Fidanlık arazisine) turistik bir otel yapılması
4.3.Afşin’de Ashab-ı Kehf’e gelen ziyaretçi gruplarının topluca yemek yiyecekleri ve rahatlayacakları donanımlı lokantalar açılması.
4.4.Afşin el-sanatları ürünlerinin ve hediyelik eşyaların pazarlanacağı küçük dükkanların açılması.
5.Sosyal Etkinlik Önerileri
5.1.İlçede ve mahallelerde futbol-güreş, teakvando, voleybol kulüpleri kurulması
5.2.Dağcılık ve gezi etkinlikleri için Atlas Tepesi, Dikmen Tepesi ve İkiz Tepelerine yürüyüş parkurları ve piknik alanları yapılması.
5.3.Afşin’e açık ve kapalı modern bir yüzme havuzu yapılmalıdır.
5.4.Afşin’in tarihi dokusunun ortaya çıkarılması, çıkartılan tarihi eserlerden değerli olanlarının sergilendiği bir Arabissos ya da Efsus Müzesinin kurulması. Bu günlerde Kültür Varlıklarını Koruma Altına Alma Projesine alınan Afşin’deki Ağaların tarihi (Mehmet Ağa ve oğlu Ömer Ağa) Konağı Afşin Belediyesince aslına uygun biçimde restore edilmesi ve halkımızın ziyaretine açılarak Afşin Evi adıyla bir müzeye dönüştürülmesi ilçemizin tarihi dokusunun çıkartılması bağlamında önemli bir gelişmedir. Bu konuda belediyemizi kutlamak gerekir.
5.5.Asar-ı Atika (Eski Eserler) Parkı: İlçemizde temel için toprak üç metre kazıldığında saray sütunlarının çıktığı vakidir. Bunlar Arabissos (Afşin) doğumlu ve 582-602 yıllarında Bizans İmparatoru olan Mavrikus’un iki kez imar ettirdiği Arabissos’taki sarayların kalıntılarıdır. Bölgemizde başka bir yerleşim biriminde bu tür sütunlardan çıktığı vaki değildir. Bunların bir kısmı Belediyenin Bahçesinde bulunan 2007 yılında fotoğrafladığım taşınamayacak kadar büyük saray sütunu, kemer, sütun başı ve sütun ayaklarıdır. Bu yüzden Afşin’in tarihi dokusunun ortaya çıkarılması bağlamında bunların sergileneceği bir Asar-ı Atika Parkı kurulmalıdır.
5.6.Temel taşları hemşerilerimizin eski evlerinin, bahçelerinin duvarlarında görülen Arabissos Kalesi sur kalıntılarının da bu parkta toplanması gerekir.
6.Çevre Kirliliği İle Mücadeleye İlişkin Öneriler
Beyceğiz, Atlas, İkiz ve Dikmen Tepelerinin Ağaçlandırılması Afşin-Elbistan Yöresinin Termik santrallerin kuruluş aşamasında ve faaliyete geçmesiyle bölgemizde görülmemiş bir iş ve işçi istihdamı oluştuğunu yöremizde yaşayan herkes bilir. Ancak teknolojinin hesap dışı riskleri göz ardı edildiğinde insan sağlığı ve huzuru açısından ne büyük kalıcı sorunlara ve hastalıklara da neden olduğu bir vakıadır. Maslow’un gündeme getirdiği İhtiyaçlar hiyerarşisi karın tokluğu ve barınma için düzenli iş ve gelirin, sağlık ve sosyal ihtiyaçlardan öncelikli görülmesi tehlikenin boyutunu gölgeledi. İnsanımız tehlikenin boyutu karşısında çok geç uyanabildi. Aslında sorun bu teknolojiyi kuranların insanın, her türlü teknolojik imkandan, eşyadan önemli ve öncelikli olduğu değerini gözetmemesinden, o dönemde yönetici kadronun da sanayi tesislerinin hesap içi ve dışı riskleri konusunda duyarlı olamayışlarından ortaya çıktı. Genel anlamda fiziksel ve manevi aydınlanmalarını sağlayacak düzeyde eğitim alamayış burada önemli etken oluyor. İnsanın değerler alanından uzaklaştırılması sonucu, içine düştüğü umutsuz ve güvensiz durumunu, çağdaş Alman ahlâk düşünürü Hans Küng (1928-….) şöyle özetlemektedir: “Bilim dünyada çok hızlı gelişti ama bilimin yanlışa kullanımına mani olacak hikmet duygusundan yoksun kalındı. Teknoloji olabildiğince gelişti, fakat devasa teknolojinin hesap dışı risklerini kontrol ve izale edecek manevi enerji üretilemedi. Endüstri gelişti, ama onun beraberinde getireceği çevre kirliliğinin insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşacağı düşünülemedi. Demokrasi neredeyse her ülkede kuruldu ama çeşitli güç odaklarının ve güçlü kimselerin iktidar hırslarına dur! diyecek moral değerler üretilemedi.[1]”
Çevre kirliliğinin ve bakımsızlığının insan sağlığı için ne denli sağlık riskleri taşıdığı ve her tür hastalığın doğurucu nedenleri arasında olduğu ve sağlıklı ve huzurlu yaşamanın fert fert duyarlı ve bilinçli olmayı gerektirdiği anlaşılmalıdır. En kısa zamanda yöremizin ağaçlandırılması, Beyceğiz, Atlas, İkiz ve Dikmen Tepelerinin Orman alanı haline getirilmesi projeye alınmalıdır.
7.Afşin’in Eski El-Sanatlarının Yeniden Canlandırılmasına İlişkin Öneriler
7.1.Ünlü Efsus Sustalı Bıçaklarının imali için atölye kurulması.
7.2.Ev ve tarım aletleri (balta, tahra, bıçak, tırpan, orak, kalıç, keser, bağ ve alaman kazması, bel, kürek, deplengi) nin yapıldığı demirci atölyesi.
7.3.Ahşap Süsleme İşlemeciliği (Dolap, kitaplık, kapı ve pencere pervazları için).
8.Afşin ve Yöresinde Damak Zevki ve Hazımdamı’nı Hanım Hemşeriler Hayata Geçirebilir.
1970’li yıllardan önce, Afşin ve Yöresinde yemek kültürü ve damak zevki bölgenin iklim, tarım, hayvancılık ve meyveciliğe dayalı olduğundan oldukça zengin bir çeşnisi vardı ki, yöremizde bu zenginliğin adı ‘Hazımdamı’ adıyla ünlenmişti. Özellikle hali vakti yerinde olan, yani ekilecek arazisi, meyve bahçesi, bostanı, üzüm bağı olan ve çarşıda da dükkân sahibi esnaf olan ailelerin hazımdamı oldukça zengindi. Yörenin kendine özgü yemek çeşitlerini ve damak zevkini;
8.1.Tahıla Dayalı,
8.2.Havancılığa Dayalı,
8.3.Meyve ve Bağcılığa Dayalı ürünler olarak sınıflandırmak mümkündür.