Merhabalar. Öncelikle yazıya başlarken kızgınlık ve kırgınlık içerisinde olduğumu belirtmek istiyorum. Kime kızgınım bilmiyorum ama neye kızgın olduğumu iyi biliyorum.

Çok kısa bir süre önce kanserle tanıştım. Yaşım 21 Herkes de duyduğum ama kendimde hiç düşünemeyeceğim bir hastalıktı kanser. Zor olduğunu duymuştum fakat bu kadar zor olacağını, beni bu kadar zorlayacağını düşünmemiştim hiç. Tedaviye başlayınca grip gibi bir kaç yerim ağrıyacak, saçlarım dökülecek daha sonra bu hastalığı yenip iyileşeceğim diye düşünüp kendimi motive ediyorum. 

Henüz kanserle tanışalı çok kısa bir zaman oldu ve ailemin oturma odasından gelen seslerini dinliyorum kendi odamdan. Bu hastalığı bir tek ben değil, ailemin de yaşamasından ayrı bir üzüntü duyuyorum. Dökülen saçlarıma üzülmüyorum, sevdiklerimden uzak kaldığım için üzülüyorum. Ağrıyan yerlerime kulaklarımı kapayıp iyiyim diye annemin gözünün içine bakıyorum. İyi olmak zorundayım, pes ettiğim an yok olduğum andır çünkü biliyorum.

İlk kontrolümden dönerken doktorumla yaşadığım bir diyaloğu aktarmak istiyorum sizlere.

Öncelikle doktorum, her şey yiyip içebileceğimi ancak sigaradan kesinlikle uzak durmam gerektiğini söyleyince tebessüm edip; “Sigaradan uzak durmak kolay, peki ya bizim zehir saçan bacalarımızı ne yapacağız. Sigara onların yanında devede kulak kalıyor doktor hanım.” dedim.

O kadar kızgınım ki. Günümüzde birçok gıdalar yeterince kanserojen madde oluştururken, kanser bu kadar çoğalmışken, yetmezmiş gibi bu memlekette zehir saçan bacalarımız var. Yıllardır bu yörenin halkı kanserle, koahla mücadele ediyor.  Ama ne gariptir ki sosyal medyada saçma sapan olayları popüler hale getirip günlerce, aylarca gündemde tutan bizler, insan canının bu kadar ucuz olmaması gerektiğinin sesini bir türlü duyuramıyoruz.

Peki soruyorum size, biz neden bu sorunun önüne geçemiyoruz?

Evet, devletimizden sosyal alanlar istiyoruz, gelişiyoruz diyoruz, tarih, tabiat ve kültür şehri, şehirleri diyoruz, eyvallah da nerede bu şehir? Benim gördüğüm bir şehir varsa oda Şehr-i değil, Zehr-i Afşin!

Afşin halkına sormak istiyorum neden değişmiyor bu düzen, nerede yanlış yapıyoruz ki tüm bu sorunlara rağmen Afşin Devlet Hastanemizde “Göğsüm ağrıyor Doktor Bey-Hanım” diyebilecek bir göğüs hastalıkları doktorumuz bile olmuyor? Yıllardır aynı sorunlarla uğraşmamıza rağmen halen neden aynı yerde sayıyoruz. "Nasıl gelişiyor Afşin"  diye sorarlar adama, kimse kusura bakmasın.