Irak param parça oldu. Lime lime edildi. Hala birbirini katletmeye devam ediyor. Kandan beslenenlere bu yetmedi. Suriye’yi birbirine kırdırıyorlar. Bir tarafta zalim Eset rejimi, diğer tarafta kimin hizmetinde olduğu kestirilemeyen ÖSO adı verilenler. Kendi insanını, çocuk, yaşlı, kadın, ihtiyar demeden öldürmeye devam ediyor. Hastaneleri, camileri, okulları, yerleşim yerlerini ,içindekilerle yere gömüyor. Ne zaman biteceği, nerede duracağı belli olmayan bir iç savaş. Kardeşin kardeşi katlettiği bir trajedi.
 
Komşumuz olması hasebiyle krizin tamda ortasında ülkemiz bulunuyor. Sınırlarımıza yığılan 100 bini aşan mülteci sıkıntısı. Öbür taraftan sınırlarımız içine düşen, can ve mal kaybına yol açan top mermileri. Suriye’de kasıtlı çıkarılan ve bizi tehdit eden orman yangınları. İstenmeyen bir savaşın eşiğindeyiz. Dünyada büyükler tepiniyor, olan çayır-çimene oluyor. Hep Müslümanlar zararlı çıkıyor.
 
Müslüman ülkeler Irak’ı, Suriye’yi seyrederken Filistin’in unutulduğu aşikar. Filistin’i unutmayan Siyonist İsrail Gazze’de kan akıtmaya, bomba yağdırmaya devam ediyor. Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye’yi kana bulayarak sivilleri katlediyor. Haber değeri yokmuş gibi televizyonlarda sadece alt yazı olarak veriliyor. Her zaman dünyanın gözü önünde bunu yapmaktan çekinmiyor Siyonist İsrail. Ayrıca Gazze’ye yardım götüren Estelle gemisine karşı müdahale edeceğini de çekinmeden dünyaya ilan ediyor. Bu pervasızlığını dünyanın Müslüman kimliksizliğine ve ABD’nin adaletine (!) borçlu.
 
Dünya Müslümanları, Kur’an’dan beslenme ve ona uymaya dönmedikçe bu yaşadıklarımızdan kurtulamayız. Peygamberi rehber edinmedikçe, zulmün birinden diğerine duçar oluruz. Zalimlerden adalet bekledikçe, avuçlarımıza adalet diye hep ateş koymaya devam ederler. Adaleti Kur’an’ın soluğunda “kopmaz ipinde”, bulabiliriz. Bu yol “yaşayan Kur’an” “Kur’an ahlakı” Resul’ün yolu ve metodu ile olur. Kur’an’ın bizden istediği kardeşlik ve sevgi anlayışı ile olur. Bir Müslümanın ıstırabını yüreğimizde hissetmeli ve yardıma koşmalıyız. Ta ki Müslümanın hakkını alıncaya kadar. Allah’a ortak koşan ceberutların adaleti(!) böyle olur. Müslümanlar sadece Allah’a kul olmalı. Yalnız Allah’a hesap vereceğine inanmalı. Zorbalara, ceberutlara, tiranlara değil. Akan Müslüman kını ancak böyle durur. Yoksa ne Filistin’in, ne Arakan’ın , ne Irak’ın, ne Suriye’nin, ne de diğer mazlumların ıstırabını anlayamayız. Şuanda anlayamadığımız, algılayamadığımız gibi.
Selam ve dua ile…