Sevgili hemcinslerim; annem, kız kardeşlerim, arkadaşlarım, genç kızlarımız, geleceğin anneleri…  
                   Cinsiyet belirlemede anne-babamızın ve çevresel hiçbir etkinin tesirinde kalmadan, doğumla başlayan hayat sürecimiz (varoluşumuz) sadece Takdir-i İlahi’ dir. Yani bu başlangıçta kadın mı erkek mi olacağımız bizim irademize bağlanan bir durum değildir.              
                   İnsanız; Adem ve Havva’ dan beri, bir elmanın iki ayrı yarısı…Tam olabilmek için, birbirine muhtaç… Birinin yokluğu, hayat sürecinin de sonu demektir. O zaman bir erkeğin üstünlüğü ya da bir kadının üstünlüğü burada söz konusu olmamakla birlikte; Ey İnsanlar! Uyanınız, şüphe yok ki Rabbiniz birdir. Babanız ananız da birdir. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir. (Beyhaki, Tirmizi, Ahmet bin Hanbel) Hadis-i Şerifler ile de bildirilmiştir. 
                   Kadın; Eş ve annelik vasfının yanı sıra, hem siyasi alanda, hem hukukta, hem ekonomik-sosyal alanda doğrudan veya dolaylı rol almıştır. Bu daima böyle olmuştur. Kadınsız bir iş dünyası, kadınsız bir yuva, kadınsız bir dünya düşünülemez. 
                   Ama durum şuan böyle mi dünyada? Son zamanlarda kabul gören ve dile getirilen tüm haksızlıklar (kadına şiddet ve cinayetler, kız çocuklarının okutulmayıp erken yaşta evlendirilmesi, bu evliliklerin çoğunun ya berdel usulü ya da irade dışı olması, iş alanında kadının erkekten geri planda bırakılması, toplumsal baskının sonucu oluşan tüm olumsuzluklar) ve bunların sonucunda hak aramalar… 
                   Bu yazımı 8 Mart 2013 Cuma sabahı; sabah haberlerinden sonra yazıyorum. Değişen ne biliyor musunuz? 
                   Hiçbir şey! ve yine kadın cinayetleri ve yine boşa giden emekler…              
                   Dünyayı güzelleştirmek mi istiyoruz? Ya da dünyayı yaşanabilir kılmak! O zaman çok yakınınızdan başlayın? 
                   Sevgili hemcinslerime; eşlerinize, annelerinize, kız kardeşlerinize, arkadaşlarınıza, genç kızlarınıza, geleceğin annelerine… Onların emeklerine daha saygılı, kişisel alanlarına daha duyarlı ve daha dikkatli olarak ve onlara daha nazik davranarak;onların, ne kadar değerli ve vazgeçilmez olduklarını hissettirin.              
                   Ve biz kadınlar; bir sabah gözümüzü dünyaya açtığımızda gururla diyelim ki; Ben Kadınım!