Aşağıda kaleme aldığım şiir bile denilmeyecek olan ama her satırı tarihi belgelere dayanan manzum ifadeler, Afşin’in tarih ve kültürüne ilişkin on yıldır yaptığım araştırma ve çalışmaların arasından seçilmiştir.
Afşin (Arabisos) in Tarihi Serüveni
Tarihte MÖ. 8. asırda Asurilere karşı çıkan Arabissos
Sonra, Persler, Hellenler, Seleukos ve Romalı Hadrianus
Yaşadığı nice sürgün ve dayatıldığı iskanla savruluşu
Bağrında yapılan nice kanlı muharebelerin yaktığı ateşi
Yeşil ovasında söndürüp 7. asra kadar görkemini sürdürdü
Nice kral, vali ve kumandanı kadîm bağrına gömdü
Dayandı Arabissos, tarihin zorlu akınlarına asırlarca
Kervan ve savaşçıların dirençle kahrını çekip uzunca
Meydan okudu zamana, kalsa da bir kararda, iki arada
Kral ve ticaret yollarının o müstahkem kavşağında
Ashab-ı Kehf’i Mağaraya kapatmasıyla anıldı Decius,
Yörede Efsus’un lakabı bu yüzden kalakaldı Takyanus
Tanrılığa soyunanlar Arabissos’un Dakyanuslarıydı
Tarihin lanetle andığı Romanın zalim paganlarıydı
Sapkınlıklarıyla çekip gittiler Ashab-ı Kehf diyarından
Tarihin unutulmaz kalesiyle maruf Arabissos kentinden
Ne koruyabildi geçmişini, ne de hesaplayabildi yaşını
Sanki kocayan tarihe yasladı Arabissos o kadîm başını
Arabissos en görkemli dönemini devri Bizans’ta yaşadı
Hilal salip mücadelesinde el değiştirip durdu üç asır
Kent, Kapadokya Eyaletinin Kataonia vilayetinin merkeziydi
Bizans’ın, ezeli hasmı Sasanilere karşı askeri garnizon kentiydi
Arabisos’lu İmparator Mavricus mermer sütunlarla bezedi kenti
Fakat deprem Piskopos Eudoxios’un doğduğu kenti yerle bir etti
Arabissos’u, Yakubilerin İslâm ordularına anlamsız inadı
Altıyüzkırküçte adaletiyle ünlenen Halife Ömer’e yıktırdı
El değiştirip durdu İslamlarla Bizanslılar arasında Arabissos
Bizans, kadîmen Arabissos dedi, Müslümanlarsa cedidan Efsus
İnatla direndi o, İslam yurdu olsa da Anadolu’da her yöre
Sonra küçüle küçüle, ancak döndü binüçyüzlerde Tevhid’e
Efsus isimli küçük mamur bir köy kuruldu yıkık surların dibinde
Konya’ya giden Halepli Eyubî elçisi İbn Adim’in yolu üzerinde
Görkemli Arabisos’un kuşatmalarla dağılan o, sur taşlarını
Devbaba devesiyle taşıyarak ördü Ashab-ı Kehfin duvarlarını
Selçukilerin Onüçüncü asrındaki maneviyat ışığı Ashab-ı Kehf’Külliyesini
Maraş Valisi Nusretüddin Hasan I. İzzeddin Keykâvus adına yaptırdı
Ashab-ı Kehf Ribatı’ndaki Tekkenin idaresi Kadirî şeyhine ait bulunuyordu
Dönemin iktizasınca her tarikatın çile odaları dervişlerle dolup taşıyordu
Ashabı Kehfin odalarında Hacı Bektaş Veli de çile dolduruyordu
Beşer evresini aşıp, kamil insan olmanın adabı, usulü öğretiliyordu
Efsus karye diye anılırdı, Cahan Bölgesi’nde Selçukilerde
Ancak, sadece ismi köydü, öğretisiyle bir engin kentti yörede
Karye-i Efsus idi adı, ama asırlardır bedesteni, medresesi vardı
Suyu sertti Binboğa’dan ötürü, ama yörede namı, halim selimdi
Değildi dik başlı halkı, ama dik duruşluydu insanı
Burada her zaman sürdürüldü kent adabı, irfanı
Yörede Binboğa’nın ve Berit’in beslediği Efsuslular yaşardı
Kışları Efsus’a inerler, yazları bağalara, yaylağa çıkarlardı
Yılların ihmaline direnip 1846’de nahiye olarak tekrar dirildi
1910’da belediyelik oldu, 1944’te yeni ilçeye Afşin denildi.