Sıla-i Rahim, biri bağ ve ilişki anlamına gelen “sıla”, diğeri de insanın dünyaya geldiği anne rahmi anlamına gelen “rahim” kelimesi olmak üzere iki kelimeden meydana gelen bir kavram olup kan ve evlilik yolu ile meydana gelen akrabalık ilişkilerine denir.
Gelişen teknoloji bir taraftan hayatımızı kolaylaştırırken diğer taraftan ise birçok değerlerimizi alıp götürmektedir. Kaybolan her bir değerin yerine yenileri konulamamakta ve toplumsal çöküş yaşanmaktadır. Akrabalık ilişkileri de kaybettiğimiz bu değerlerin başında gelmektedir. Oysaki bir toplumun ayakta kalması ve geleceğe güvenle bakabilmesi toplumsal ilişkilerin devam etmesi ile alakalıdır. Bir binanın tuğlalarını bir arada tutan harç ne ise toplumları oluşturan fertleri de bir arada tutan sıla-ı rahim dediğimiz akrabalık ilişkileridir. Bu ilişki ne kadar sağlıklı ve sağlam olursa o toplum da o kadar sağlıklı ve sağlam olur.
Akrabalarla ilişkileri devam ettirmek (Sıla-i Rahim) Allah’ın bir emri olduğu için onun gereklerini yerine getirenler mükafat elde ederlerken, terk edenler ise İlahî bir cezaya çarptırılırlar. “Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının.” (Nisâ: 1), “İsrailoğullarından: Yalnızca Allah'a kulluk edeceksiniz, ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz diye söz almıştık” (Bakara: 83) ayet-i kerimelerinde de sıla-i rahim konusuna dikkat çekilmiştir. Alimler bu ayet-i kerimelerden hareketle akraba ile ilişkilerin devam ettirilmesinin farz olduğunu söylemişlerdir.
Sıla-i rahmi yerine getirmek insanı cennetlik yapan amellerdendir. Peygamber Efendimiz (sas) de birçok hadis-i şeriflerinde akrabalık bağlarının devamına vurgu yapmıştır. Adamın biri gelerek: “Ya Resulallah! Beni cennete götürecek bir iş söyler misiniz?” dediğinde ona: “Allah’a kulluk edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmaz; namazını kılar, zekâtını verir ve akrabalarına ilişkilerini devam ettirirsen cennete girersin” buyurmuştur. (Buhârî, Zekât:1)
Sıla-i Rahmi gözetmek Allah ile ilişkiyi devam ettirmek demektir. Hz. Peygamber (sas) akrabaları ile ilişkilerini devam ettirenlerle Allah’ın ilişkisinin devam ettireceğini, onlarla ilişkilerini koparanları ise Allah’ın rahmetinden mahrum olacaklarını bildirmiştir (Tirmizî, Zekât: 24). Akrabaları ile ilişkilerini devam ettirenler ilahî yardıma ulaşırlarken, devam ettirmeyenler Allah’ın rahmetinden mahrum kalacaklardır.
Akrabalara yapılan iyiliğin sevabı diğer insanlara yapılanların iki katıdır. Diğer insanlara yapılan iyiliklerden sadece iyilik yapma sevabı alınırken, akrabalara yapılan iyiliklerden hem iyilik yapma hem de akrabalık ilişkilerini gözetme sevabı alınacaktır. Hz. Peygamber (sas)’e hangi sadakanın daha faziletli olduğu sorulduğunda “akrabalarına verdiğin sadakadır” (Tirmizî, Zekât: 24) şeklinde cevap vermiştir.
Sıla-i rahim hem kişinin rızkını artırır hem de ömrünü uzatır. Hz. Peygamber (sas): “Rızkının artırılmasını ve ömrünün uzatılmasını isteyen kimse akrabaları ile ilişkilerini devam ettirsin buyurmuştur (Buhârî, Edeb: 12).
Akrabalıklarla ilişkiyi kesmek Allah’ın rahmetinden uzaklaşmaya sebep olduğu gibi bu ilişkiyi devam ettirmek te Allah’ın rahmetine kavuşmak demektir. Peygamber Efendimizin: “Sıla-i Rahim yer yüzüne uzatılmış bir iptir. Ondan tutunan Allah’ın rahmetine ulaşır. Onu koparan ise bu rahmetten mahrum kalır” buyurduğu gibi akrabalık ilişkilerinin devam etmesi kişinin her açıdan manevi ikramlara kavuşması demek olduğu gibi kopması ise rahmet damarlarının kesilmesi demektir. Kişinin İlahî rahmetten mahrum kalması demektir. İlahî rahmetten mahrum kalmak ise her türlü hayır ve bereketten mahrum kalmak demektir. Kişinin dua ettiğinde duasının karşılık bulmaması, dertleri ve sıkıntıları ile baş başa kalması demektir. Kökü kesilen bir ağacın kuruması gibi manevi olarak ölmesi demektir.
Sıla-i rahmi gözetmek ömrün bereketlenmesine, uzamasına ve rızkın genişlemesine vesile olduğu gibi sıla-i rahmin gözetilmemesi ömürlerin bereketinin ortadan kalkmasına ve rızıkların daralmasına sebep olabilir.
Akrabalık ilişkilerinin devam etmesi veya etmemesinde en büyük etken ailelerdir. Aileler arasında bu ilişkiler devam ettiği müddetçe bu ortamda yetişen çocuklarda bundan etkileneceklerdir. Başta anne ve babalar olmak üzere büyükler bu ilişkiyi devam ettirmediklerinde o ortamda yetişen çocuklarda büyük ihtimalle böyle olacaklardır.
Bayramlar denildiğinde ilk akla gelen hususlardan birisi de sıla-i rahim, akrabaları ziyaret, onlarla ilişkilerin hatırlanmasıdır. Bu açıdan bayramlarımızı birer fırsata çevirebiliriz. Kopma veya unutulma noktasına gelmiş olan akrabalık ilişkilerimizin yeniden canlanmasına vesile kılabiliriz. Kuruma noktasına gelen akrabalık ilişkilerimizi sulayarak yeniden yeşertebiliriz.