İnsanlık olarak teknoloji çağını yaşıyoruz. Gelişen teknoloji ile sahip olduğumuz her şey çok Hızlı ve etkili bir şekilde değişiyor. Bugün lüks olan şeyler bir sonraki gün sıradanlaşabiliyor. İçinde yaşadığımız dünya hızlıca küçülüyor ve herkes birbirinin yaptığından haberdar olabiliyor.
Yaşadığımız dünya iletişim ve ulaşım vasıtaları sayesinde hızlıca küçülürken işlemiş olduğumuz iyilik ve kötülükler de büyümektedir. Önceden ilenen bir günahın olumsuz etkisi bir ise bugün bir olabilmektedir. Çünkü dünyanın herhangi bir yerinde yapılan iyilik veya kötülükten herkes aynı anda haberdar olabilmekte ve etkilenebilmektedirler.
Eskilerin en büyük silahı kılıç ve ok gibi şeylerdi. Bir hamlede en fazla bir veya iki kişi öldürülebiliyordu. Ama günümüzde üretilen silahlarla bir hamlede bir kıta yok edebilecek duruma gelebildik. Savaş meydanlarında yüz yüze dahi gelmeden bir düğmeye dokunuşla onların hayatının tamamını sonlandırabilecek durumdayız.
Eskiden bir hırsız bir hamle ile bir kişinin cüzdanın içini boşaltabilirken günümüzde teknoloji kullanılarak biranda milyonlarca insanın hesaplarının içini boşaltılabilmektedir. Sömürü ve hırsızlık üzerine kurulmuş sistemler ile bir millet bir anda sahip olduğu varlıkların çoğunu kaybedebilmektedir. Hırsızlar artık evlere, bankalara girmeden, uzaktan bilgisayar başından düğmelere dokunarak bunu yapabilmektedirler.
Eskiden fitneler yerel ve sınırlı iken günümüzde evrensel hale büründü. Yakılan fitne ateşleri belli bir kesim üzerinde etkili olurken günümüzde iletişim araçları sayesinde herkes üzerinde etkili olabilmektedir. Dünyanın her hangi bir noktasında yakılan fitne ateşi kısa sürede dünyanın etrafını sarabilmektedir.
Önceleri bir yerde işlenen suçtan o çevredeki ve birazda yakın çevredeki kimseler etkilenirken günümüzde dünyadaki herkes bunda etkilenebilmektedir. Bilinçsiz bir şekilde habercilik adına yapılan yayınlar sayesinde bir anda dünyanın her tarafına o suçların reklamı yapılarak işlenmesi teşvik edilmektedir.
Gelişen teknolojiden en fazla nasibini alanlardan birisi de “Ahlak” olmuştur. Basın ve yayın yolu ile yayılan ahlaksızlıklar, ahlakın temeline dinamit koymuştur. Eskiden bir bölgede yapılan ahlaksız bir davranışın etkisi kısıtlı bir çevre ile sınırlı kalırken teknoloji sayesinde dünyanın her tarafına etkili olabilmiştir. Ahlaksızlıklar, Sosyal Medya aracılığı ile dünyadaki herkese hitap edebilmekte ve onların ahlakının bozulmasında etkili olabilmektedir. Hatta bu tür ahlaksız davranış sergileyen bir kimse ölüp gitse dahi internet ortamına yüklenen fotoğraf ve videoları kıyamete kadar aynı olumsuz etkiye sahip olmaya devam edecektir. Bir noktada kişinin kullandığı sosyal medya hesapları, o kimsenin amel defterleri haline gelebilmektedir.
Gelişen teknoloji sayesinde günahların etkisinin önceki dönemlere göre kat kat daha fazla olduğu gözlemlenebilmektedir. Etkisi arttığı gibi etkileme süresi de artmaktadır. Teknolojik imkanlarla kayıtlara giren günahlar kıyamete kadar varlığını ve etkisini devam ettirebilecek bir hal almaktadır. Kişi ölüp gitse de günah defteri kapanmamakta ve kıyamete kadar da kapanmayacaktır.
Teknolojinin gelişimine paralel olarak günahların da daha etkili ve kalıcı bir şekilde geliştiğini gören bir kimse kendi kendine şu soruyu sormadan edemiyor: “Acaba Şeytan da Teknolojiyi Kullanıyor Mu?” veya “İnsanları yoldan çıkarmak ve onların günah yüklerini artırmak için dostları eliyle teknolojiyi kullandırıyor mu?”
