Son dönemde herkes bu soruyu merak ediyor. Faiz yükseliyor, dolar neden yükseliyor? Temel iktisat teorisine göre Merkez Bankası faiz artırdığında, döviz kurunun düşmesi beklenir ama bu teori tüm veriler sabitken geçerli bir durumdur.
Seçim öncesinde politika faizi oranı %8,5 seviyesinde, borçlanma faizi ise %12 seviyesinde, dolar kuru 19,40 bölgesinde, 3 aylık gerçekleşen enflasyon %65 seviyesindeydi. Tabi verilere ek olarak kur korumalı vadeli mevduat hesapları hazineye aylık bazda %30 yük bindiriyordu.
Seçim sonrası yeni ekonomi yönetimi göreve başladığında odak noktası yüksek enflasyon oldu. Bunun için tasarruf tedbirleri, yeni vergiler ve faiz artışıyla ilk müdahaleleri yaptı. Seçimin üzerinden tam 6 aylık bir süre geride kaldı, bu süre zarfında uygulanan sıkı maliye politikası enflasyonu bir nebze olsun düşürdü. Şu anda 35 baz puanla son 20 yılın en yüksek politika faizi uygulanıyor, aynı zamanda dolar kuru 28,50 sevilerinde ve herkes merak içinde bu kadar yüksek faiz olmasına rağmen, dolar kuru neden bu yüksek?
Bu sorunun cevabı bulmak için önce biz niçin bu haldeyiz sorusunu yanıtlamamız gerekir…
Bu durumda olmamızın, yanlış ekonomi politikası uygulamalarından, hataları kabul etmemeye, irrasyonel kararlardan faiz takıntısına, vergi sisteminin yanlışlığından teşvik uygulamasının bozukluğuna, bilimi ikinci plana atmamızdan eğitimde kalite düşüşüne kadar pek çok nedeni var. Bu nedenler arasında belki de en önemlisi hukukun üstünlüğü ilkesinin giderek kaybedilmesi. Danimarka'nın birinci, Venezuela'nın sonuncu olduğu Hukukun Üstünlüğü Endeksinde Türkiye, 142 ülke arasında 117'nci sırada yer alıyor. "Hukuk olmadan da yabancı sermaye çekiyor" denilen Çin, bizden 20 sıra yukarıda.
Sonuç olarak, bu kadar dengeden ve rasyonel ekonomiden uzaklaşmış bir sistemin, sadece faiz artırarak ya da azaltarak kendine gelmesi beklenemez. Başta da belirttiğim gibi iktisat tüm değişkenlerin dengede olmasını kabul eder. Dolar kurunun düşmesi ya da yükselmesi de doğrudan faizle ilişkili değildir.