Helenistik dönemin stratejik açıdan önemli olan Toros sıra dağları ve Fırat nehri arasında kurulan Kommagene Krallığı Asurlular döneminde Kummuh diye bilinirdi. Günümüzde Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş-Arabissos-Efsus-Afşin il sınırları içinde yer alan Kommagene Krallığının Başkenti Atatürk barajı suları altında kalan Sama sote (Samsat) idi. Arabissos-Efsus-Afşin Kommegene Krallığının önemli şehirlerinden biriydi. Afşin Yukarı Ceyhan bölgesinde bulunan bir şehir olarak görülmektedir. Bu sırada bölgeye yakın olan Arabissos (Afşin), Komana (Şar) aynı idari birimin içinde yönetilmekteydi.
Bu dönemde Afşin önemli bir yerleşme merkeziydi. Anti Toroslar silsilesinde olan Arabissos-Efsus-Afşin ve Komana şehirlerini, Malatya ve Harput’u içine alan Yukarı Fırat bölgesinde bulunmaktaydı. Yazlık başkent olan Arsemia (Eski Kâhta) dışında önemli şehirleri Selevkia Euphrates- Zeugma(Fırat'ın Silifke’si) ve Perre (Pirin) dir. Nemrut Dağındaki devasa heykelleri ve Tümülüssü yaptıran Kral Antiokhos I döneminde en parlak dönemini geçiren Kommagene Krallığı Önemli bir ticaret, tarım ülkesiydi. Özellikle kereste ticareti Fırat yoluyla eskiden beri yapılmaktaydı. Az bulunan Sedir ormanlarıyla kaplı olan Halof dağının günümüzde çıplak olmasının sebeplerinden bir tanesi kereste ticaretiydi. Bu ağaç Asur imparatorluğundaki saray ve tapınakların yapımında çok aranan bir malzemeydi ayrıca sedir ağacından yapılmış möble güvelere karşı ideal korunma yoluydu ve herhalde eski çağda da bunun değeri biliyordu. Pere (Pirin) Kommagene Krallığının, önemli şehirlerinden biriydi. Perre adının eski arien dillerinde, köprü manasına gelen, Pere kelimesinden geldiği sanılmaktadır.
Kommagene Krallığının diğer önemli şehirleri sırasıyla; Başkent Samsat, Arsemia (Eski Kâhta), Zeugma (Belkıs), Dolik (Antik Antep), Eski Arsemia (Gerger), Markaşi (Maraş), Arabissos-(Efsus-Afşin), Turuşe (Turuş), Halbi (Halfeti), Sofraz ve Gölbaşı yakınlarındaki Toros Arsemiasıdır. Perre tarihte önem kazanmasını ilk olarak “ Pers İmparatoru Büyük Darlus’ un yaptırdığı kral yolu güzergâhında, bulunmasına borçludur. Sık sık karşılaştığımız sorulardan biri Kommagenelilerin hâkimiyet alanı ile ilgilidir. Antik Kommagene ülkesi Yukarı Mezopotamya’dan Yukarı Fırat’ın bati yakasını takip ederek Doğuda Fırat Nehri, Güneyde Nizip, Antakya’ya kadar uzanmıştır. Batıda Kahramanmaraş, Göksun, Afşin, Pınarbaşı, Kuzeyde Malatya ve Toros Dağları ile çevriliydi. Ancak Krallık 1.Antiochos döneminde bir ara sınırlarını genişletmiş Kapadokya’ya kadar uzanmıştır.
Kommagenelilerin önemli yerleşim merkezi olarak Arsemia ve Samsat Başkent, Gerger(Nefsi Berber) Arsemiası, Sesönk ve genellikle Fırat’ta yakın havzada kurulmuş olan yerleşim birimleridir. Bunların ancak çok azından kalıntılar, yıkıntılar bulunmaktadır. Kim bilir belki yıllar sonra Kommagenelilere ait yeni yerleşim birimleri ortaya çıkacaktır. Kommageneliler genellikle karargâh ve yerleşim merkezlerini, savunma açısından müsait olan yerlerde kurulmuşlardır. Gerger Arsemiası, eski Kâhta Arsemiası, Derik, Samsat bunlardan birkaç örnektir. Kommagene toprakları çok verimli ve sulak, ormanlık arazilerden oluşmakta idi. O dönemlerde Kommagenelilerin tarımda, şarapçılıkta, hayvancılıkta ve sedir ağacı üretiminde çok mesafe aldıkları bilinmektedir. Bir başka kaynaktan alınan bilgiye göre; Kommagene Krallığı, Güneydoğu Anadolu’da Güneydoğu Toroslar’la Fırat Nehri arasında kalan, batıdan Kilikya, kuzeyden Kappodokia ile sınırlı bir bölgede kurulmuştur.
Bu alan günümüzde Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş, Arabissos-Efsus-Afşin illerini kapsamaktadır. Asya Krallığı’na bağlı olan Maraş, bir süre sonra Kapadokya Krallığı’na bağlandı. Roma İmparatorluğu zamanında Efes’ten başlayarak Anadolu’yu boydan boya geçerek doğuya giden kral yolunun mühim bir kısmı Arabissos’tan (Efsus-Afşin) geçmekteydi. Arabissos (Efsus-Afşin) askeri bir karargâh olup yolların kesiştiği bir merkezdi. Batıdan gelen Roma yolu Caseria (Kayseri)-Comana-(Tufanbeyli-Şar), Cocusos (Kokkoussos-Göksun) Arabissos (Efsus-Afşin) ve Ptanadaris (Tanır) yoluydu. Germanicia Bölgesinden Kommagene’ye açılan üç yol vardı. Bunlar: Arabisssos-Efsus-Afşin, Melitine(Malatya)- Samosata(Samsat), Göksun- Germanicia-Samosata, Arabissos(Efsus-Afşin)-Elbistan- Derbü’l-Hadid(Akçaderbent) –Adata(Hades-Göynük) –Samosata. Ayrıca Göksun’dan Geben üzerinden Ayn- Zerbe ve Ayas ve Misis’e inen bir yol daha bulunmaktaydı.
Asur ve Hitit egemenliklerini yaşayan Krallığın Asur kaynaklarında, Geç Hitit Dönemi’nde "Kummuh" olarak adı geçmektedir. Büyük İskender’den sonra Selef kiler’in egemenliğinde kalmıştır. M.Ö. 162 yılında Mithridathes Kalinikos tarafından bağımsız bir devlet olarak kurulmuştur. Mithridathes, ataları olan Persleri, Makedonları ve bölgedeki diğer toplulukları bir araya getirerek kurduğu bu güçlü devlete Grekçe "Genler Topluluğu" anlamına gelen Kommagene adını vermiştir. Asur kaynaklarında Geç Hitit döneminde Kummuh olarak anılan Kommagene Büyük İskender'den sonra Selevkosların egemenliğinde kaldı. Bulunduğu bölgenin Toros Dağlarındaki çeşitli yolların kavşak noktası olması Kommagene Krallığı'na, Roma ve Part imparatorluklarının arasında stratejik bir konum kazandırıyordu. Kommagene Krallığı Milattan Önce yaklaşık 162'de, çökmekte olan Selevkos İmparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsız bir devlet oldu. Samosata (Samsat) bu küçük krallığın başkentiydi. Partlara karşı Romalıların gücünden ustaca yararlanan Kommagene kralı I. Antiokhos döneminde (MÖ y. 69- MÖ y. 34) krallığın gücü doruğuna ulaştı. Antiokhos adını yaşatmak için Nemrut dağının tepesine anıtsal heykellerle süslü görkemli bir mezar tepesi yaptırdı. Ancak Kral I. Antiokhos, Romalı komutan Lucullus'a boyun eğmek zorunda kaldı.
Krallığın ilk merkezi Arsameia olup, başkenti Samosata (Samsat)’tır( Sukayar,2000)
Mithridathes’ten sonra başa gelen Kral I. Antiochos Dönemi’nde Kommagene Krallığı en görkemli devrini yaşamıştır (M.Ö. 69-36). Nemrut Dağı’nın 2150 m.’lik doruğuna, gizemini hala koruyan tümülüsü yaptırmıştır. Bu dönemden günümüze gelebilen eserlerin büyük bir bölümü, I. Antiochos dönemine aittir. III. Antiochos’un ölümünden sonra, Tiberius zamanında bölge Romalıların eline geçerek Roma eyaleti haline getirilir (M.Ö. 17). Daha sonra kral olan Antiochos IV. Epiphanes’e, Roma İmparatoru Caligula Kommagene’yi geri verir (M.S. 38). Antiochos IV’ün ölümünden sonra, Vespasianus dönemi’nde (M.S. 72) Kommagne Krallığı yeniden Roma İmparatorluğu’na bağlanır ve Suriye eyaletinin bir parçası olur. DOÇ.DR. MUSA KADIOĞLU ASİA EYALETLERİ AFŞİN ve MEDENİYETLER TARİHİNDE AFŞİN