Benim bu davamı aman reddetme,
Bu davamı burada bitir hâkim bey,
Şahitler gelmeden suçlu zannetme,
Derdimi bileni getir hâkim bey.
Sevgi bilmeyenden şahit istemem,
Dert bilmeyen kula derdimi demem,
Sürsen de zindana yalan söylemem,
Yalansam hapise götür hâkim bey.
Davacıyım kalbi sevgisizlerden,
Davacıyım büyüğüne saygısızlardan,
Davacıyım hortumcu ve hırsızlardan,
İşte davam böyle, bu tür hâkim bey.
Benim dertlerimin kanunu var mı?
Sevgi, saygı vermek bu kadar zor mu?
İnsanları üzmek büyük bir kar mı?
Sevgi sakat küskün hatır hâkim bey.
Güzellikler saklanıyor ne diye
Rüşvetin adını koyduk hediye.
Bu günlere geldik düzelir diye
Dertlerime kalem batır hâkim bey.
Bilmem hukuk böyle dava gördü mü?
Gelip arşivlere geçip girdi mi?
Adli tıpta bilmez benim derdimi,
İstersen masaya yatır hâkim bey.
Ecel gelip tırpan gibi biçerse,
Bu İrfan’i bu dünyadan göçerse,
Arzu halim böyle eğer geçerse,
Böyle yazdım üç beş satır hâkim bey.