1946 YILINDA AFŞİN’İN TREN YOLU SEVDASI (ŞİMENDİFERİ)
Afşin İlçemizin İlk Tren Şefi Hacı Mehmet KÖŞ Nur İçinde Yatsın
Afşin’imiz için her şeyden önce demiryolu inşası zaruret teşkil ediyordu. Yıl 1946 İlçemizin Demokrat Parti Afşin ilçe Başkanı Seyit Mehmet İMAMOĞLU ve Afşin Belediye Başkanı ve aynı zamanda Cumhuriyet Halk Fırkası Afşin ilçe Başkanı İbrahim ÖZDEMİR oturup konuşurlar karar alırlar. Afşin ilçemize Kısık yolundan demiryolu yapılarak Trenin Afşin ilçesinden geçerek Kayseri ve Sivas demir yoluna bağlanması için Ankara’ya İsmet PAŞA’NIN (İsmet İNÖNÜN) yanına gitmeye karar alırlar. Demokrat Parti Afşin ilçe Başkanı Seyit Mehmet İMAMOĞLU İle İbrahim ÖZDEMİR Maraş’tan trene binerek Ankara’ya giderler Pembe Köşkte İsmet Paşa Afşin heyetini kabul eder. Seyit Mehmet İMAMOĞLU ve İbrahim ÖZDEMİR ismet PAŞA’YA Afşin İlçesinin Kayseri –Maraş Şosesi üzerinde gelişen büyüyen verimli tarım arazilerinin olduğunu ve Türkiye’nin 4’üncü büyük verimli ovasının dört yanının ırmak ve çaylarla sulandığını ve bu ovada Fasulye, Mercimek, Nohut, Culban, Pancar, Buğday, arpa, Ayçiçeği,Mısır,Fiğ gibi önemli mahsullerin yetiştiğini fakat halkın ulaşım nedeni ile bu mahsulatı satamadığını anlatırlar. İsmet PAŞA Afşin ilçesine Kısık yolundan demir yolunu yaptıracağının sözünü Afşin heyetine söz verir. İsmet Paşanın yanında bulunan Afşin heyetinden rahmetli İbrahim ÖZDEMİR ile rahmetli Seyit Mehmet İMAMOĞLU bulunmaktadır. Seyit Mehmet İMAMOĞLU İsmet PAŞA’YA derki Paşam ben sizin ile Birinci-İkinci İnönü savaşı ve Sakarya Meydan savaşında beraber savaştık Paşam beni tanıdınız mı diye İsmet Paşa’ya sorar İsmet PAŞA ayağa kalkar derki Seyit Mehmet oğlum ben seni nasıl tanıyamam der ve İsmet Paşa ile Sarılıp ağlaşırlar. Değerli Afşinli hemşerilerimiz bakın ilçemizin Biri sağ diğeri sol parti dediğimiz iki parti başkanı Afşin Demiryolu meselesi için Ankara’ya beraber gidiyorlar şimdi böyle bir ruhu bulmak çok zordur. Yine Afşin’imizin sevilen ulu çınarı Muhasebeci Ömer ÖZSOY Başbakan Adnan Menderes’in Hassasiyetini şöyle anlatmaktadır 1958 yılının yılbaşı gecesi Kapı dere Tren istasyonunda Kahramanmaraş’a gidecek olan Malatya trenini bekliyoruz. Mevsim karakış, gökyüzü berrak, yıldızlar görünüyor, dolayısıyla öyle bir soğuk hava var ki ayaz insanın iliğine işliyor. Tren Nihayet geliyor ama hınca hınç insan dolu . Trenin kapılarını açmadılar. Bekleyen yolculardan biri bile binememişti. Hemşerimiz Hocanın Mehmet BARDIZ’LA Başvekil Adnan Menderes’e durumu ileten bir telgraf çekmiştik. Sonrada Sabaha kadar üşüyeceğimize Malatya’ya gidip oradan trene binelim dedik. Sivas Üzerinden gelen İstanbul –Şark Trenine binip Malatya Tren istasyonunda indik. Gar şefliğine varıp bilgi alacaktık, gar müdürüne gidip Kapı dereden geliyoruz deyince: Bizi Başbakana şikayet siz misiniz? Dedi. Biz de şikâyet etmedik, durumu bildirdik dedik. Telgrafı alan Başvekil Adnan Menderes hemen ulaştırma vekilini, oda Devlet Demir yoları umum müdürünü, umum müdürü de Malatya Gar müdürlüğünü arayarak hemen bir ek vagon bir Şimendiferle kapı dere istasyonuna harekete hazır hale getirmişler. Biz de bu trene binip kapı dere istasyonuna tekrar geldik. Kapı dere Tren istasyonunda gece yarısı soğukta üşüyen halk hemen vagona hücum edip itiş kakış binmeye başladılar. Baktım ki hemşerimiz zabıt Kâtibi Hacı Mehmet ÇELEBİPEKİN’İN babası Halil Hoca bir türlü kapıdan içeri giremiyor. Hemen Pencereden aşağıya atladım, Hocayı arkasından kavradığım gibi pencereden içeri attım. İçeri girdiğimde Mehmet BARDIZ’A Hızır mıydı neydi beni tutuğu gibi terinin içine attı diyerek trene nasıl bindiğini anlatıyordu. Buharlı lokomotifin ilk kullanılmasından 33 yıl sonra 1856 yılında demiryolu ile tanışır. Türkiye’de ilk demiryolu Sultan Abdülmecit zamanında, 1856’da bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla İzmir-Aydın arasında 130 km. olarak inşa edilir. Yapımı 10 yıl süren bu hat 1866 yılında Sultan Abdülaziz zamanında tamamlanır. Yıl 1915, Osmanlı birçok cephede savaştığı her türden levazımın gerekli olduğu gibi her şeyden önce de savaşacak asker lazımdı. Büyük kayıpların verildiği, gidenlerin geri dönmediği çoğunun akibeti bilinemediği günler.. İnsanımız istasyonlarda sabahlıyor.. Ümitle beklenen kara trenler kara haber getiriyor çoğu zaman. Anaların, bacıların, eşlerin, gözleri ağlamaktan fersiz düşmüş çaresiz bekleyişi… Bekledikleri bir defa ölmüş ama o her kara tren gelişinde bir defa daha ölen kadınlarımız. Yorgun, bitkin ve başı eğik kara tren acı bir çığlık atarak uzaklaşıyor. İnadına yaşatılmaya çalışılan ümitleri, o korkunç bekleyişleri bir ağıta dönüşüyor;
Kara tren gecikir belki hiç gelmez…
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halim hiç görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez.
Asırlar boyunca Afşin’imiz verimli ovasından üretmiş olduğu ürünlerini bin bir güçlük çekerek eski ipek yolu olan Elbistan İlçesinden geçerek Kapı dere Tren istasyonuna gitmişlerdir. Anadolu’nun kaderini demiryolları değiştirivermiş. Uzakları yakın etmiş. Türkülere girmiş. Eskiden tren için pek çok türküler söylenmiştir. Çocukluğumuzda kırda trenin düdüğünü duyduğumuzda “Kara tren gelmez ola, Düdüğünü çalmaz ola” diye başlardık söylemeye. Trenin geçiş saatleri, kırlarda çalışanların zamanını en iyi bildiren ölçü idi. Kapı dere demiryolu yapılırken dağlar delinerek yapılan tüneller hep kendi insanımızın el emeği, alın teri ile yapılmıştır. Tren halkın en güvenli ve en ucuz ulaşım aracıdır. Afşin’imizin sevilen isimlerinden Rahmetli Yusuf ÜNAL anılarını anlatırken eskiden beri Afşin-Elbistan halkı olarak çok büyük perişanlıklar çektiklerini anlatmışlardı. Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulmuştu yol yoktu. Ulaşım beli kasabalardan ve yerlerden sağlanıyordu. İlçemizin Sevilen İnsanlarından istiklal Savaşı Gazileri Rahmetlik Seyit Mehmet İmamoğlu ve İbrahim ÖZDEMİR Afşin’imize kısık yolundan Afşin’imize Demiryolunun yapılması sözünü ismet Paşa’dan almışlardı ama çıkan savaşlar, yokluk, kıtlık, olaylar, sancılı günler Afşin’imize Demiryolunun gelmesini engellemiştir. İlçemizden İlk olarak Devlet Demir Yolları şefliğini Köşlüler kabilesinden Hacı Mehmet KÖŞ yapmıştır.
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halim hiç görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez.
Asırlar boyunca Afşin’imiz verimli ovasından üretmiş olduğu ürünlerini bin bir güçlük çekerek eski ipek yolu olan Elbistan İlçesinden geçerek Kapı dere Tren istasyonuna gitmişlerdir. Anadolu’nun kaderini demiryolları değiştirivermiş. Uzakları yakın etmiş. Türkülere girmiş. Eskiden tren için pek çok türküler söylenmiştir. Çocukluğumuzda kırda trenin düdüğünü duyduğumuzda “Kara tren gelmez ola, Düdüğünü çalmaz ola” diye başlardık söylemeye. Trenin geçiş saatleri, kırlarda çalışanların zamanını en iyi bildiren ölçü idi. Kapı dere demiryolu yapılırken dağlar delinerek yapılan tüneller hep kendi insanımızın el emeği, alın teri ile yapılmıştır. Tren halkın en güvenli ve en ucuz ulaşım aracıdır. Afşin’imizin sevilen isimlerinden Rahmetli Yusuf ÜNAL anılarını anlatırken eskiden beri Afşin-Elbistan halkı olarak çok büyük perişanlıklar çektiklerini anlatmışlardı. Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulmuştu yol yoktu. Ulaşım beli kasabalardan ve yerlerden sağlanıyordu. İlçemizin Sevilen İnsanlarından istiklal Savaşı Gazileri Rahmetlik Seyit Mehmet İmamoğlu ve İbrahim ÖZDEMİR Afşin’imize kısık yolundan Afşin’imize Demiryolunun yapılması sözünü ismet Paşa’dan almışlardı ama çıkan savaşlar, yokluk, kıtlık, olaylar, sancılı günler Afşin’imize Demiryolunun gelmesini engellemiştir. İlçemizden İlk olarak Devlet Demir Yolları şefliğini Köşlüler kabilesinden Hacı Mehmet KÖŞ yapmıştır.
ARAŞTIRMACI YAZAR
MUSTAFA KÖŞ
Afşin Kent Konseyi Tarihi araştırmalar Bölüm Başkanı
KAYNAKLAR
Afşin Halkından Derlemeler
Atilla İMAMOĞLU Kahramanmaraş-Afşin Eski Milletvekilimiz Nur içinde yatsın
Ömer ÖZSOY Emekli Arzuhalci Muhasebeci
Doç.Dr.Necati DEMİR Afşin yöresinde Nükteli Anılarla Halk Bilgeliği
MUSTAFA KÖŞ
Afşin Kent Konseyi Tarihi araştırmalar Bölüm Başkanı
KAYNAKLAR
Afşin Halkından Derlemeler
Atilla İMAMOĞLU Kahramanmaraş-Afşin Eski Milletvekilimiz Nur içinde yatsın
Ömer ÖZSOY Emekli Arzuhalci Muhasebeci
Doç.Dr.Necati DEMİR Afşin yöresinde Nükteli Anılarla Halk Bilgeliği