" Gerçekten Allah kendi nefislerinde olanı değiştirip bozuncaya kadar bir toplulukta olanı değiştirip bozmaz." ( Ra'd sûresi, âyet 11 )
Nasıl bir dünya özlüyoruz? İyiliğin hakim olduğu, kötülüğün sıfırlandığı bir dünya!.. İnsanlığın mutlu, evlerin huzur dolu olduğu, büyüklerin büyük, küçüklerin küçük, sevginin, saygının, kardeşliğin, hatır ve gönlün zirve yapmış olduğu bir dünya!..
Kırgınlığın, küskünlüğün, cebelleşmenin, kısır çekişmelerin, gönül kırmanın, hatır yıkmanın, komşu tacizliğinin, öfkenin, şiddetin, hiddetin, kabarmanın, köpürmenin, gönül yıkmanın, küfür etmenin bulunmadığı bir dünya!..
Anarşizmin, ırkçılığın, şovenizmin, ben- sen kavgasının olmadığı, zengin, fakir ayrımının yapılmadığı, fakirin onuru ile yaşadığı, zenginin haddini ve hakkını bildiği bir dünya!..
Elde Kuran, gönüllerde Allah sevgisi, lider olarak seçilmiş Resulullah, izleri ve adımları takip edilen sahabe-i kiram nesli, kalp gönül kapılarını ve pencerelerini Kuran'a açmış, her an; her dem Kuran'dan hüküm ve ahkam çıkarmaya çalışan müctehid imamları yetiştiren bir alem!..
Bu kutlu yolculukta, başta Resul'ün; Ebu Bekir'lerin, Ömer'lerin, Musapların, Hamzaların, Ebu Zerr Gifarilerin, Hüseyinlerin ve benzeri isimsiz kahramanların bayraklaştığı bir nizam!...
Kurt ile Koyunun hem dem olduğu, sokakların arı-duru, evlerin huzur fışkırdığı, kadınların anne, kız kardeş bilindiği, zevce olarak hürmet gördüğü eşsiz bir alem!...
Mezhepçilik yapılmadığı, meşrepçiliğin öne çıkmadığı, tarikat uydurmasyonlarının bulunmadığı, yaşanmadığı, pirlerin, gavsların, kutupların, mehdilerin, Mesihlerin nümayiş yapmadıkları bir alem!...
Elde Kuran, dilde Kuran, gönüllerde bunun anlamı ile dolaşan, yeri -göğü inleten, neşelendiren, herkesin, her kesimin bu kutlu ortamdan müstefit olduğu bir güzel dünya!...
Krallığın, Emeviyyeciliğin, sultanlığın, despotizmin, baskının, Yezidizmin, Mervancılığın, Kuran istismarının yaşanmadığı, görülmediği, peygamber soyuna hakaretin yapılmadığı bir ortam!..
21'nci çağın sorunlarına, sağcılığına, solculuğuna, kapitalizmine, liberalizmine, faşizmine ve benzeri "izm"lerine karşı çıkmak, yiğitçe direnmek için iman yüklü, imanla donanımlı bir hayat için var olmalıyız!..
Ebu Hanife, Matüridi ve son dönemin Akif'lerinin, İkbal'lerinin, Ali Şeriatilerinin, Aliyalarının ve tüm Kuran alimi zatı muhteremlerin boy atmaları, seslerinin ortamı dinlendirmesi gereken bir hayat!..
Zinanın, fuhşun, hırsızlığın,kap kaççılığın, istismarın, faizin, rüşvetin, dolandırıcılığın, adam kayırmacılığının bulunmadığı bir alem!..
Hanımların sokak ortalarında öldürülmediği, darp edilmediği, çocukların öksüz ve yetim bırakılmadığı, mahkeme kapılarının boşanma olayları ile dolup taşmadığı bir güzel hayat!..
Netice olarak;
Vicdanların hürriyete kavuştuğu, yalancı şahitliğin bulunmadığı, avukata bile,polise ve jandarmaya bile ihtiyaç olmadığı bir dünyayı arzuluyoruz..
İşte, o dünyada Kuran'ın yasak kıldığı bütün nehiyler, batıllar olmayacaktır. Camiler, lebalep dolacak, kadın- erkek ayırımı yapılmayacak, tıpkı, Resul'ün Medine hayatında olduğu gibi, erkeklerde cumada toplanacak, hanımlarda cumanın feyzinden istifade edeceklerdir.
Hanım efendiye yasak edilen, bir yakınının cenazesine katılma, dua etme imkanı sağlanacak, onların halleri ikincil insanlıktan kurtularak, tıpkı Hz. Hatice gibi, Hz. Aişe., Hz. Fatima vb. hanımlar gibi özgür olacakları bir dünyayı inşa ve ihya etmeliyiz!..
İşte, arzu etmiş olduğumuz bu dünyada, herkes, Kurani özgürlük marşları okuyacak, ses Kuran sesi olacak, emir Kurani emir olacak, başka seslere, Kuran'a mugayir sayhalara, bağırtılara gerek olmayacaktır.. Rabbim!.. O günleri lütfeylesin!.. Selam ve dua ile..